-
1 aves
kuşlar -
2 aves
kuşlar -
3 виться
sarılmak,dolanmak; kıvrıla kıvrıla gitmek: dalgalanmak* * *1) ( обвиваться) sarılmak, dolanmakнад де́ревом вили́сь пти́цы — ağacın üstünde kuşlar fırdolayı dönüyordu
3) в соч.у неё во́лосы вьются — pürçeklidir, kıvırcık saçlıdır
4) ( о дороге реке) kıvrıla kıvrıla / yılankavi gitmek5) ( о флагах) dalgalanmak••из трубы́ вьётся дым — bacadan kıvrılarak duman çıkıyor
-
4 кружить
-
5 лесной
koru,koru,orman,ormanlık* * *1) orman °лесна́я доро́га — orman yolu
лесны́е пти́цы — ormancıl kuşlar
лесно́й райо́н — ormanlık bölge
лесно́й пожа́р — orman yangını
зо́на лесны́х насажде́ний — ağaçlama alanı
2) ormancılık °лесно́й институ́т — ormancılık enstitüsü
лесно́е хозя́йство — ormancılık
-
6 отлёт
мuçup gitme; kalkmaпо́сле отлёта птиц — kuşlar uçup gittikten sonra
за мину́ту до отлёта самолёта — uçak kalkmadan bir dakika önce
••дом стои́т на отлёте — ev sapa bir yerdedir
-
7 пернатые
мн. -
8 столько
числ., мест., нареч., врзbu kadar, bunca; o kadar, oncaсто́лько, ско́лько у тебя́ воло́с на голове́ — senin saçının teli kadar
доба́вьте сто́лько же воды́ — bir o kadar su katın
сто́лько ты не сде́лаешь — sen bu kadarını yapamazsın
не сто́лько, ско́лько в про́шлый раз — geçen seferki kadar değil
где ему́ взять сто́лько де́нег?! — nereden bulsun o kadar / onca parayı?!
я его́ сто́лько лет не ви́дел! — onu bunca yıl görmedim!
птиц там сто́лько, что... — orada kuşlar o kadar çok ki,...
ни одна́ из сто́льких пробле́м не решена́ — onca sorunlar içinde hiç biri çözülmemiştir / çözülmüş değildir
по́сле сто́льких лет экспериме́нтов... — bunca yıl süren deneylerden sonra...
••он не сто́лько умён, ско́лько хитёр — akıllı olmaktan çok kurnazdır
-
9 улетать
uçup gitmek* * *несов.; сов. - улете́тьулете́ть самолётом — uçakla gitmek
о́сенью э́ти пти́цы улета́ют в А́фрику — sonbaharda bu kuşlar Afrika'ya göçer
-
10 passeriformes
ötücü kuşlar -
11 bird life
n. kuş türleri, kuşlar alemi -
12 feathered tribe
n. kuşlar, kuş cinsi -
13 feathered tribes
n. kuşlar, kuş cinsi -
14 visitors
n. turistler, göçmen kuşlar -
15 bird life
n. kuş türleri, kuşlar alemi -
16 feathered tribe
n. kuşlar, kuş cinsi -
17 feathered tribes
n. kuşlar, kuş cinsi -
18 visitors
n. turistler, göçmen kuşlar -
19 tuyûr
arapça طيور kuşlar. -
20 غرد
Iغَرَد1. cıvıltı2. vıcırdamakAnlamı: (kuşlar) ötmek3. şakımakAnlamı: ezgili ses çıkarmak, ötmekIIغَرَّدَ1. şakımakAnlamı: ezgili ses çıkarmak, ötmek2. ötmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kuşlar — is., ç., hay. b. Çok hücreli hayvanlardan, omurgalıların geniş bir sınıfı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötücü kuşlar — is., ç., hay. b. Kuşlar sınıfının geniş bir takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler? — iyi eğitim alanlar aldıkları eğitimin gereğini yaparlar, iyi eğitim görmeyenler bir şey bilmezler ki yapsınlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz — kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelmeyen çeşit çeşit felaketle karşılaşırlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çokuşmak — kuşlar ğağa ğağaya tutuşmak, derin kazmak, gömmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gonmak — kuşlar için bir yere tünemek … Beypazari ağzindan sözcükler
Ferdi Tayfur — (eigentlich: Ferdi Tayfur Turhan Bayburt, * 4. August 1944 in Ceyhan, Adana) ist ein türkischer Texter, Komponist, Sänger der Musikrichtung Arabeske und Schauspieler. Er hat in verschiedenen Film und Fernsehproduktionen mitgewirkt. In der Türkei… … Deutsch Wikipedia
kargagiller — is., ç., bit. b. Kuşlar sınıfının, ötücü kuşlar takımından, örnek hayvanı karga olan kuşlar familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tayfur — Ferdi Tayfur (eigentlich: Ferdi Tayfur Turanbayburt, * 1945 in Ceyhan, Adana) ist ein türkischer Texter, Komponist, Sänger der Musikrichtung Arabesk/Love Fantasy und Schauspieler. Er hat in verschiedenen Film und Fernsehproduktionen mitgewirkt.… … Deutsch Wikipedia
Ferdi Tayfur — Nom Turan Bayburt Naissance 15 novembre 1945 (1945 11 15) (65 ans), Adana, Turquie Pays d’origine … Wikipédia en Français
görgülü — sf. Görgüsü olan Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler? … Çağatay Osmanlı Sözlük