-
1 kazanç.
arapça غار mağara. -
2 inkomsten
kazanç s -
3 verdienste
kazanç s -
4 Profite
kazanç -
5 earnings
kazanç -
6 수입
kazanç -
7 acquirement
kazanç -
8 earnings
kazanç -
9 выигрыш
kazanç; ikramiye; avantaj; kazanma,galibiyet* * *мгла́вный вы́игрыш (о лотерее) — büyük ikramiye
са́мый ме́лкий вы́игрыш — amorti
2) ( выгода) kazanç (-cı), avantajвы́игрыш во вре́мени — vakitten tasarruf
3) (победа в чём-л.) kazanma; galibiyetу них ра́вные ша́нсы на вы́игрыш — kazanma şansları eşittir
•• -
10 дивиденды
kazanç payı, kar hissesi, kazanç oranıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > дивиденды
-
11 cash in
kazanç saglamak, yararlanmak, faydalanmak--------cash in (on sth)kazanç saglamak, yararlanmak -
12 earnings yield
kazanç getirisi, kazanç verimi -
13 profit
kazanç, kâr; yarar, çikar; yarari dokunmak, kâr saglamak, kazanç getirmek -
14 gaining control
kazanç kontrolü -
15 казаныш
kazanç, kazanım, edinim -
16 omzetbelasting
kazanç vergisi [-ni] s -
17 profitieren
kazanç sağlamakyararlanmak -
18 rentieren
kazanç getirmek -
19 unvorteilhaft
-
20 acquirement
kazanç, iktisap
См. также в других словарях:
kazanç — is., cı, tic. 1) Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü Aylık kazanç. 2) mec. Yarar, çıkar, kâr Yarı keyif, yarı kazanç için balıkçılık sanatında karar kılmıştı. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara kazanç — is., cı, tic. 1) Malı bütünüyle devretmeden arada elde edilen kazanç 2) Hisse senedi, tahvil, yabancı para vb. değerli kâğıtları daha kârlı görülen başka kâğıtlarla değiştirme işi, arbitraj … Çağatay Osmanlı Sözlük
KESB — Kazanç. Çalışmak. Sa y ve amel ile kazanmak. Elde etmek. Edinmek. Kazanç yolu. * Fık: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarfetmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kâr bırakmak — kazanç getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur yağarken küpünü doldurmak — kazanç fırsatı varken ondan yararlanarak para veya mal edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş bulmak — kazanç bırakmak Bu fiyata verirsem baş bulmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
para getirmek — kazanç sağlamak Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazganç — kazanç III, 386 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KÂSİB — Kazanç sahibi. Kazanmak için çalışan. Kesbeden. Marifet için çalışan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KİSB Ü KÂR — Kazanç, iş güç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKSEB — (C.: Mekâsib) (Kisb. den) Kazanç, gelir. * Kazanç yeri. Kazanç vasıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük