-
1 kazanç
-
2 ekmek
1. vt1) säenekmeden biçilmez ( prov) ohne Fleiß kein Preisrüzgâr eken fırtına biçer ( prov) wer Wind sät, wird Sturm ernten2) anpflanzen; (sebze \ekmek) anbauentarlayı \ekmek das Feld [o den Acker] bestellen3) ( serpmek) streuenyemeğe tuz/biber \ekmek Salz/Pfeffer auf Essen streuenbirini \ekmek jdn hängen [o sitzen] lassenbirini \ekmek überholen1) Brot ntbir somun \ekmek ein Laib Brotbirinin ekmeğine yağ sürmek ( fam) Wasser auf jds Mühle gießenekmeğini kazanmak sich sein Brot verdienen, sich seinen Lebensunterhalt verdienen -
3 hasılat
hasılat [ha:səla:t] s1) Ertrag m, Ausbeute f -
4 nasip
1) Anteil mbirine bir şeyi \nasip etmek jdm etw zuteilwerden lassenbirine bir şey \nasip olmak jdm wird etw zuteil -
5 parti
siyasi \parti politische Parteibir \parti satranç/bilardo/briç çevirmek eine Partie Schach/Billard/Bridge spielen\parti vermek eine Party geben
См. также в других словарях:
kazanç — is., cı, tic. 1) Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü Aylık kazanç. 2) mec. Yarar, çıkar, kâr Yarı keyif, yarı kazanç için balıkçılık sanatında karar kılmıştı. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara kazanç — is., cı, tic. 1) Malı bütünüyle devretmeden arada elde edilen kazanç 2) Hisse senedi, tahvil, yabancı para vb. değerli kâğıtları daha kârlı görülen başka kâğıtlarla değiştirme işi, arbitraj … Çağatay Osmanlı Sözlük
KESB — Kazanç. Çalışmak. Sa y ve amel ile kazanmak. Elde etmek. Edinmek. Kazanç yolu. * Fık: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarfetmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kâr bırakmak — kazanç getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur yağarken küpünü doldurmak — kazanç fırsatı varken ondan yararlanarak para veya mal edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş bulmak — kazanç bırakmak Bu fiyata verirsem baş bulmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
para getirmek — kazanç sağlamak Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazganç — kazanç III, 386 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KÂSİB — Kazanç sahibi. Kazanmak için çalışan. Kesbeden. Marifet için çalışan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KİSB Ü KÂR — Kazanç, iş güç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKSEB — (C.: Mekâsib) (Kisb. den) Kazanç, gelir. * Kazanç yeri. Kazanç vasıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük