-
1 по-братски
по-бра́тски подели́ть что-л. — kardeşçe taksim etmek, kardeş payı etmek
-
2 братский
kardeş,kardeşçe* * *kardeş; kardeşçeбра́тские чу́вства — kardeşçe duygular
бра́тское сотру́дничество — kardeşçe işbirliği
бра́тские стра́ны социали́зма — kardeş sosyalist ülkeler
-
3 бескорыстный
çıkar gözetmez / gözetmeyenбескоры́стная бра́тская взаимопо́мощь — çıkar gözetmeyen kardeşçe yardımlaşma
-
4 боевой
savaş(sıfat); savaşçı,militan; öncelikli,acil* * *1) savaş °боево́й самолёт — savaş uçağı
боево́й друг — savaş arkadaşı
2) savaşçı; militan, mücadeleciбра́тская дру́жба и боевая солида́рность — kardeşçe dostluk ve mücadeleci / savaşımcı dayanışma
боевы́е па́рни — çakı gibi genç adamlar
3) ( особо важный) öncelikli -
5 брататься
2) ( на фронте) kardeşleşmek, kardeşçe kucaklaşmak -
6 привет
мпереда́й ему́ приве́т (от меня́) — ona selam söyle
вам приве́т от него́ — size selamı var
••бра́тский приве́т — kardeşçe selam
-
7 протягивать
1) врз uzatmak; çekmek (кабель и т. п.)с су́дна на бе́рег (был) протя́нут кана́т — gemiden kıyıya bir halat uzatılmıştı
доро́гу протя́нут до са́мого заво́да — yolu ta fabrikaya kadar uzatacaklar
протяну́ть ру́ку за чем-л. — bir şeyi almak için uzanmak
протяну́ть ру́ку кому-л. — elini uzatmak
протяну́ть кому-л. бра́тскую ру́ку по́мощи — kardeşçe yardım elini uzatmak
протяну́ть но́ги — ayaklarını uzatmak; перен. nalları dikmek
он протяну́л мне запи́ску — bana bir pusla uzattı
протяну́ть но́ту — notayı uzatmak
"не-е-т!" - протя́ну́л он — ı'sını uzatarak "hayır" dedi
2) (затягивать, задерживать) sürüncemede bırakmak, uzatmak -
8 укреплять
takviye etmek* * *несов.; сов. - укрепи́ть1) sağlamlaştırmak, berkitmek; saptamakукрепля́ть сте́ну подпо́рками — duvarı payandalamak
укрепи́ть руби́льник на щите́ — şalteri tabloya saptamak
2) kuvvetlendirmek, güçlendirmekспорт укрепля́ет здоро́вье — spor yapmak, insanı daha sağlıklı kılar
э́ти упражне́ния укрепля́ют челове́ка физи́чески — bu alıştırmalar insanın vücudunu kuvvetlendirir
3) воен. tahkim etmekукрепля́ть ме́стность — araziyi tahkim etmek
4) перен. sağlamlaştırmak, pekiştirmek, perçinlemek; güçlendirmek; sıkılaştırmakукрепи́ть своё положе́ние — durumunu sağlamlaştırmak
укрепи́ть свою́ власть — iktidarını perçinlemek
укрепля́ть свою́ национа́льную незави́симость — ulusal bağımsızlığını pekiştirmek
укрепля́ть экономи́ческое могу́щество страны́ — ülkenin ekonomik gücünü artırmak
укрепля́ть взаи́мное дове́рие — karşılıklı güveni artırmak
укрепля́ть всео́бщий мир — dünya barışını sağlamlaştırmak / pekiştirmek
укрепля́ть свя́зи со свои́ми сою́зниками — müttefikleri ile olan bağlarını sıkılaştırmak
укрепля́ть бра́тское сотру́дничество — kardeşçe işbirliğini güçlendirmek
См. также в других словарях:
kardeşçe — sf. 1) Kardeşe yaraşır 2) zf. Kardeşe yaraşır biçimde, dostça, içtenlikle … Çağatay Osmanlı Sözlük
Cemal Süreya — Saltar a navegación, búsqueda Cemal Süreya (1931, Erzincan – 1990, Estambul) fue un poeta y escritor turco. Se licenció en la Facultad de Ciencias Políticas de la Universidad de Ankara, siendo posteriormente redactor jefe de la revista literaria… … Wikipedia Español
babaca — sf. Baba gibi, babaya yakışır Bu kardeşçe, babaca muameleleri karşısında, artık böyle bir hisse kapılmanın ne kadar yersiz olduğunu anlamaya başlamıştım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kardeşlik etmek — kardeş gibi hareket etmek, kardeşçe davranmak Bu çocuk bir bayram günü tanışıp kardeşlik ettikleri sarışın çocuk mu? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİRADERANE — f. Dostça, kardeşçe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DİN — Ceza, ivaz. * İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab ı Hak tarafından teklif olunan Hak ve hakikat kanunlarının hey et i mecmuasıdır. Din, kâinatın, dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak, onları… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük