-
1 закрывать
kapamak,kapatmak; örtmek* * *несов.; сов. - закры́ть1) врз kapamak, kapatmakзакрыва́ть дверь — kapıyı kapamak
закрыва́ть глаза́ — gözlerini kapamak / yummak
закрыва́ть рот — ağzını yummak
закрыва́ть грани́цу — sınırı kapamak
закрыва́ть заво́д — fabrikayı kapatmak / tatil etmek
закрыва́ть кни́ги в шкафу́ — kitapları dolaba kapamak
закрыва́ть заседа́ние — oturumu kapamak
закры́ть лицо́ рука́ми — iki elini / ellerini yüzüne kapamak
2) örtmekзакры́ть ребёнка одея́лом — çocuğa battaniye örtmek
••закрыва́ть глаза́ на что-л. — bir şeye göz yummak
закрыва́ть счёт (о вкладчике) — hesabını kapatmak
закрыва́ть рот кому-л. — birini susturmak; ağzını kapamak
-
2 забрасывать
kapamak; yağdırmak,yağmuruna tutmak; atmak; bırakmak,yüzüstü bırakmak* * *I несов.; сов. - заброса́ть1) kapamakзабра́сывать ров землёй — hendeği toprakla kapamak
2) перен. yağdırmak; yağmuruna tutmakII несов.; сов. - забро́ситьзабра́сывать кого-л. вопро́сами — sual yağmuruna tutmak
1) врз atmakзабра́сывать сеть — ağ atmak
забро́сить ве́щи домо́й — eşyaları eve atmak
судьба́ забро́сила её в Сиби́рь — перен. kader onu Sibirya'ya attı
забро́сить мяч (в корзи́ну) (в баскетболе) — перен. basket atmak / yapmak
2) bırakmak; yüzüstü bırakmakзабро́сить все свои́ дела́ — işini gücünü bırakmak
-
3 выключать
kapamak (radyo/tv)* * *несов.; сов. - вы́ключить(свет, радио и т. п.) kapamak; kesmek ( всю сеть); durdurmak (мотор, станок и т. п.) -
4 задвигать
kapamak,sürgülemek* * *I задвиг`атьнесов.; сов. - задви́нутьsürmek; kapamak ( закрывать)II задв`игатьсов. -
5 заделывать
kapamak,tıkamak* * *несов.; сов. - заде́латьkapamak; tıkamakзаде́лывать что-л. кирпичо́м — tuğla ile örmek
заде́лывать пробо́ину — мор. rahneyi / yarayı yamalamak
-
6 закупоривать
-
7 заслонять
-
8 затворять
-
9 заделывать
kapamak, tıkamak, körletmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > заделывать
-
10 закрывать
kapamak, kapatmak, son vermek, tıkamak, örtmek, kilitlemekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > закрывать
-
11 перекрывать
kapamak, kapatmak, yeniden örtmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > перекрывать
-
12 запирать
kilitlemek; kapamak,hapsetmek* * *несов.; сов. - запере́ть1) kilitlemek; kitlemek; tırkazlamak ( на засов)запира́ть дверь — kapıyı kilitlemek
запира́ть дом — evin kapısını kilitlemek
дверь заперта́ (на замо́к) — kapı kilitli / katli
2) где-л. kilitlemek; kapamak; hapsetmekзапира́ть что-л. в шкаф — dolaba kilitlemek / kapamak
3) kapamakзапира́ть проли́вы — boğazları kapamak
-
13 заклеивать
несов.; сов. - закле́ить(yapıştırıp) kapamakзакле́ивать конве́рт — zarfı kapamak
закле́ивать тре́щины бума́гой — çatlak yerlerini kağıt yapıştırıp kapamak
-
14 замыкать
kilitlemek; kapamak; kuşatmak* * *несов.; сов. - замкну́ть1) разг. kilitlemek2) kapamakзамыка́ть цепь — эл. devreyi kapamak
3) ( окружность) kuşatmakзамкну́ть кольцо́ окруже́ния — воен. kuşatma çemberini kapatmak
замыка́ть ше́ствие — alayın en sonunda yürümek
-
15 тушить
söndürmek,kapamak ; pişirmek* * *I несов.; сов. - потуши́тьsöndürmek; kapamakтуши́ть ого́нь — ateşi söndürmek
туши́ть свет — ışığı söndürmek / kapamak
II кул.туши́ть свечу́ — mumu üflemek / söndürmek
( hafif ateşte kapalı tencerede) pişirmek -
16 зажимать
sıkıştırmak,kıstırmak; kapamak,tıkamak; susturmak* * *несов.; сов. - зажа́ть1) sıkıştırmak; kıstırmakему́ зажа́ло две́рью па́лец — parmağı kapıya sıkıştı
зажима́ть в тиски́ — mengeneye kıstırmak / sıkıştırmak; перен. kıskaç içine almak
2) ( закрыть) kapa(t)mak, tıkamakзажима́ть (себе́) нос — eliyle burun deliklerini kapatmak
зажа́ть отве́рстие па́льцем — deliği parmakla kapamak
3) перен., разг. susturmakзажима́ть кри́тику — tenkidi susturmak
••зажима́ть рот кому-л. — birinin ağzını tıkamak; birini susturmak
-
17 закладывать
koymak,yerleştirmek; temelini atmak; rehine koymak* * *несов.; сов. - заложи́ть1) koymak; yerleştirmekзакла́дывать ми́ны — mayın yerleştirmek / koymak
заложи́ть ру́ки за́ спину — ellerini arkasında kavuşturmak
2) разг. ( засовывать) sokmak3) (здание и т. п.) temelini atmakзаложи́ть кора́бль — omurgayı kızağa koymak
зало́жен но́вый го́род — yeni bir kentin temelleri atıldı
закла́дывать брешь камня́ми — gediği taş doldurup kapamak
5) уст. (запрягать лошадь, экипаж) koşmak6) ( отдавать в залог) rehine koymak ( вещи); rehin etmek; ipotek etmek ( недвижимость)у него́ дом зало́жен — evi isteklidir
••заложи́ть осно́ву чего-л. — bir şeyin temelini atmak
-
18 замазывать
sıvamak,macunlamak; bulaştırmak,kirletmek; örtmek,kapamak* * *несов.; сов. - зама́затьна́дпись была́ зама́зана кра́ской — yazının üzeri boyanmıştı
со́лнца гли́ной не зама́зать — güneş balçıkla sıvanmaz
2) ( пачкать) bulaştırmak; kirletmek3) перен., разг. ( умышленно скрывать) örtmek, kapamak -
19 заставлять
doldurmak; kapamak; zorlamak,zorunda bırakmak,sevk etmek* * *I несов.; сов. - заста́вить I1) ( загромождать) doldurmak2) ( загораживать) kapamakII несов.; сов. - заста́вить IIzorlamak; zorunda bırakmak, zorunlu / gerekli kılmak ( делать необходимым); sevketmek ( побуждать); (тж. переводится формами понудительного залога)заставля́ть рабо́тать (на себя́) — çalışmaya zorlamak
заста́вить кого-л. замолча́ть — susturmak
сама́ жизнь заста́вила его́... — hayatın kendisi onu...mak zorunda bıraktı
его́ заста́вили оплати́ть э́ти расхо́ды — bu harcamalar ona ödetildi
что заста́вило его́ ворова́ть? — onu hırsızlığa sevkeden nedenler nedir?
-
20 засыпать
uyumak,uykuya dalmak; kapamak,doldurmak; örtmek* * *I засып`атьнесов.; сов. - зас`ыпать1) (яму и т. п.) kapamak; doldurmak2) örtmekдоро́гу засы́пало сне́гом — yol karla örtüldü / kar altında kaldı
ему́ засы́пало глаза́ песко́м — gözlerine kum doldu
3) разг. salmakзасыпать рис в бульо́н — pirinci et suyuna salmak
4) перен. boğmak; yağdırmakзасыпать кого-л. комплиме́нтами — iltifata boğmak
II засып`атьзасыпать кого-л. вопро́сами — birine sual yağdırmak; birini sual yağmuruna tutmak
несов.; сов. - засну́тьuyumak; uykuya dalmak; içi geçmek
См. также в других словарях:
kapamak — i 1) Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı. H. E. Adıvar 2) Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak 3) Bir şeyin görünmesine engel olmak Bu yapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapamak — örtmek, muhasare etmek, abloka eylemek, çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontak kapatmak (veya kapamak) — 1) bir taşıtın çalışan motorunu durdurmak için kontak anahtarını çevirerek elektrik devresini kapamak 2) mec. bir olayı protesto etmek için sürücüler trafiğe çıkmamak, taşıtlarıyla trafiği engellemek veya bir süre bulunduğu yerde kalıp motoru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü (veya gözlerini) kapamak — 1) ölmek Fakat o gözünü kapayınca başsız kalan konak birdenbire karışmış. R. N. Güntekin 2) görmezden gelmek Dünün kurumları ile birlikte güzellik ölçüleri, değerleri de değişiyor, biz bunlara gözlerimizi kapamak istiyoruz. N. Ataç … Çağatay Osmanlı Sözlük
eksik gedik kapamak — ufak tefek gereksinimleri karşılamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eyer kapatmak (veya kapamak) — eyeri atın sırtına koyup bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iştah kapamak (veya kesmek) — yemek isteğini azaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gedik kapamak — küçük bir gereksinimini karşılamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitabı kapamak — herhangi bir konu ile ilgiyi kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapamak — bütçenin gider fazlasını, para sağlayarak ortadan kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahsi kapamak — bir konu üzerindeki konuşmayı kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük