-
1 aufstehen
-
2 Bein
Bein n <Beins; Beine> bacak; (Stuhlbein, Tischbein) ayak; (Hosenbein) paça;jemandem ein Bein stellen b-ne çelme takmak;sich (D) die Beine vertreten (biraz) yürüyüş yapmak;sich auf die Beine machen yola koyulmak; kalkmak;fam jemandem Beine machen b-ni sıkıştırmak; işe koşmak;wieder auf den Beinen sein tekrar ayağa kalkmak;fig auf eigenen Beinen stehen kendi geçimini kendi kazanmak -
3 abheben
ab|hebenI vi1) aero havalanmak, (yerden) kalkmakII vt1) ( herunternehmen) indirmek; ( Deckel) kaldırmak; ( Telefonhörer) eline almak; ( Karten) kesmek; ( Masche) çıkarmakIII vrsich \abheben1) ( sich ablösen) kalkmak2) ( optisch hervortreten) daha belirgin olmak (von/gegen -den/-e göre) -
4 erheben
erheben*I vter erhob sein Glas bardağını kaldırdı;ein \erhebender Augenblick heyecanlı bir andie Stimme \erheben ( geh) yükseltmek4) ( Daten) derlemek, toplamakII vrsich \erhebender Vogel/das Flugzeug erhob sich in die Luft kuş/uçak havalandı -
5 frühzeitig
-
6 abfahren
1. v/i <-ge-, sn> hareket etmek, kalkmak;fam auf jemanden (etwas) (voll) abfahren (b-ne) (o biçim) bayılmak2. v/t <h> Schutt arabayla götürmek; eine Strecke denetlemek (arabayla); Reifen usw aşındırmak, eskitmek; (Fahrkarte) sonuna kadar kullanmak -
7 abfliegen
-
8 Anstalten
Anstalten pl: Anstalten machen zu gehen gitmeye kalkmak -
9 aufstehen
aufstehen v/i <unreg, -ge-, sn> (ayağa, yataktan) kalkmak; (offen sein) açık durmak -
10 aufsteigen
aufsteigen v/i <unreg, -ge-, sn> yükselmek; LUFTF kalkmak;aufsteigen auf -e binmek (ata vs);in mir stieg der Verdacht auf, dass içimde -diği şüphesi belirdi -
11 drankommen
drankommen v/i <unreg, -ge-, sn> fam -in sırası gelmek;ich komme (als nächster) drankommen sıra (bundan sonra) bende; Schule söz almak; tahtaya kalkmak -
12 durchstehen
durchstehen v/t <unreg, -ge-, h> -in altından kalkmak -
13 erheben
erheben <unreg, h>1. v/t çıkarmak, yükseltmek -
14 fahren
fahren <fährt, fuhr, gefahren>1. v/i <sn> (arabayla usw) gitmek; (abfahren) hareket etmek, kalkmak; gitmek, yürümek;über eine Brücke fahren köprüden geçmek;fig gut (schlecht) fahren bei bş-le iyi (kötü) etmek;es (der Gedanke) fuhr mir durch den Kopf (düşünce) bir an aklımdan geçti;was ist in ihn gefahren? ona birdenbire ne oldu böyle?2. v/t <h> Auto usw kullanmak, sürmek;jemanden (etwas) (hin)fahren b-ni (bş-i) götürmek (arabayla) -
15 heben
heben <hob, gehoben, h>2. v/r: sich heben Vorhang yükselmek, kalkmak -
16 hochkommen
hochkommen v/i <unreg, -ge-, sn> (wieder hochkommen) toparlanıp kalkmak;jemandem hochkommen fam b-nin midesi bulanmak;wenn es hochkommt en iyi ( oder kötü) ihtimalle, olsa olsa -
17 Kraft
Kraft f <Kraft; Kräfte> kuvvet, kudret;mit aller Kraft olan kuvvetiyle;das geht über meine Kraft buna benim gücüm yetmiyor;in Kraft sein yürürlükte olmak;in Kraft setzen yürürlüğe koymak;in Kraft treten yürürlüğe girmek;außer Kraft setzen yürürlükten kaldırmak, geçersiz kılmak;außer Kraft treten yürürlükten kalkmak -
18 sprinten
sprinten v/i koşmak; fam depara kalkmak -
19 starten
-
20 Abenteuer
Abenteuer <-s, -> ['a:bəntɔıɐ] nt1) ( Wagnis) macera, serüven, sergüzeşt, avantür;\Abenteuer suchen macera aramak;sich ins \Abenteuer stürzen maceraya atılmak2) ( Liebesaffäre) aşk macerası;ein \Abenteuer mit jdm haben ( kurzes Verhältnis) biriyle aşk macerası olmak, biriyle kısa süre düşüp kalkmak
См. также в других словарях:
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sahura kalkmak — oruç tutan kimse gün doğmadan yemek yemek için yataktan kalkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters tarafından kalkmak — sol tarafından kalkmak Hacı Ömer in o gün ters tarafından kalktığına artık şüphe yoktu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürürlükten kalkmak — uygulamadan kalkmak ... kararname ... Resmî Gazete de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay üstüne kalkmak — ayağa kalkmak … Beypazari ağzindan sözcükler
ala alaya kalkmak — bağrışarak gürültü etmeye yeltenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
amuda kalkmak — iki eli üstüne dayanarak bacaklarını havada dikey tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dövüşe kalkmak — kavgaya başlamak Muhtarla dövüşe kalksa iki tokatla onu yere serer. E. İ. Benice … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturup kalkmak — hareket etmek Daha ilk gecesinden karı lafı ile oturup kalkmaya başlarsa konu nereye varır? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaha kalkmak — 1) at ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde durmak, şahlanmak 2) mec. taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek … Çağatay Osmanlı Sözlük
depara kalkmak — koşu veya yarış içinde hızını birdenbire artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük