-
1 düşürmek
düşürmek kaus von düşmek; (-i) fallen lassen (A); A zu Fall bringen; LUFTF zum Absturz bringen; fällen; eine Fehlgeburt haben; Arbeitszeit senken, verkürzen; Obst abschlagen (-den von D); Regierung stürzen; Maske herunterreißen;birbir(ler)ine düşürmek gegeneinander aufhetzen;çocuk düşürmek eine Fehlgeburt haben;-i çarpıp düşürmek A umrennen;-in gözünden düşürmek in den Augen G/von herabsetzen;ucuza düşürmek etwas billig erwerben, fam ergattern;uygun(suz) düşürmek sich (nicht) schicken;(zayıf) düşürmek schwächen -
2 düşürmek
-
3 düşürmek
вы́ронить сбить* * *-i1) роня́ть, оброни́тьcüzdanını düşürmek — вы́ронить [свой] бума́жник
fincanı düşürmek — урони́ть ча́шку
2) понижа́ть, снижа́ть (цену и т. п.)malın fiyatını düşürmek — сни́зить сто́имость това́ра
para düşürmek — обесце́нить де́ньги
3) сбива́ть4) сбра́сывать, сверга́ть, снима́ть [с поста́]kralı düşürmek — сбро́сить короля́
5) изгоня́ть, удаля́ть ( из организма)solucan düşürmek — выводи́ть глисты́
taş düşürmek — выводи́ть [же́лчные] ка́мни
6) -e подве́ргнуть чему-л. плохо́му, вве́ргнуть в беду́ / несча́стье и т. п.tehlikeye düşürmek — подве́ргнуть опа́сности / ри́ску; ста́вить под угро́зу, грози́ть опа́сностью кому-чему
7) приобрета́ть по слу́чаюbu güzel halıyı çok ucuza düşürdü — э́тот краси́вый ковёр он приобрёл за бесце́нок
zayıf düşürmek — осла́бить, сде́лать сла́бым
-
4 düşürmek
1) (altındandüşürmek) кIэгъэзын/ щIэгъэзын, щIэгъэхун; кIигъэзыгъ/ щIигъэзащ, щIигъэхуащ: düşürmek düşürdü;; кIегъэзы/щIегъэзыр, щIегъэхур: düşürmek düşürüyor2) (aşağıda iken yukarıdan düşürmek) къегъэфэхын/ къегъэхуэхын; къыригъэфэхыгъ/ къригъэхуэхащ: düşürdü: къырегъэфэхы/ кърегъэхуэхыр: düşürüyor7) (üzerindendüşürmek, aracindan düşürmek) кIэгъэзын/ щIэгъэхун8) (yavru düşürmek; yavru atmak) кIэдзыжьын/ щынэжын9) (yukarıda iken aşağı düşürmek) егъэфэхын/ егъэхуэхын; ригъэфэхыгъ / иригъэхуэхащ: düşürdü: регъэфэхы/ ирегъэхуэхыр: düşürüyor -
5 düşürmek
v. drop, cause to fall, beat down, lower, reduce, mark down, let down, let fall, curtail, deflate, depress, flop, knock off, overthrow, precipitate, pull dawn, put down, roll back, scale down, send down, sink, slim down, spill, step down, take from--------düşürmek (birıni)v. trip--------düşürmek (fiyat)v. screw down -
6 düşürmek
В1) роня́тьcüzdanını düşürmek — вы́ронить бума́жник (кошелёк)
fincanı düşürmek — урони́ть ча́шку
2) снижа́ть, понижа́ть, сбива́ть (цену и т. п.)3) сбра́сывать тж. перен.; вали́ть, сбива́ть, сшиба́ть4) выки́дывать, выбра́сывать, освобожда́ться (об организме)5) приобрета́ть по слу́чаю; заполуча́ть -
7 düşürmek. düşürmek
төшерү -
8 düşürmek
ронять, выпускать, понижатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > düşürmek
-
9 düşürmek
vexistin--------êxistin -
10 düşürmek
Düşürmək -
11 düşürmek
егъэфэхын -
12 düşürmek
ρίχνω, μου πέφτει, καταρρίπτω -
13 düşürmek
fallen machen; absteigen -
14 düşürmek
أسقطأوقعدهور -
15 düşürmek
1. أسقط [أَسْقَطَ]Anlamı: düşmesine yol açmak2. أوقع [أَوْقَعَ]Anlamı: düşmesine yol açmak3. دهور [دَهْوَرَ]Anlamı: düşmesine yol açmak -
16 düşürmek
"to drop; to topple; to reduce; (fiyat) to mark sth down; (çocuk) to miscarry; (uçak) to bring sth down; (futbolda) to bring sb down; to overthrow, to topple, to bring sb down; to get (sth) easily/cheaply" -
17 düşürmek
"/ı/ 1. to drop, let fall. 2. to reduce. 3. to miscarry; to abort. 4. to pass, expel (intestinal worms, gallstones, kidney stones). 5. to get (something) at a bargain. 6. to remove from power; to overthrow." -
18 düşürmek
düşürmək, salmaq -
19 nominal değerini düşürmek
nominal değerini düşürmek (mal)v. write down -
20 yavru düşürmek
\yavru düşürmek (hayvanlar için)beravêtin
См. также в других словарях:
düşürmek — e 1) Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak 2) i Değerini, fiyatını indirmek 3) i Azaltmak 4) nsz Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak Çocuk, solucan düşürüyor. 5) i Iskat etmek Bakanlar kurulunu düşürmek. 6) Uğratmak Tehlikeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağına düşürmek — tuzağına düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pusuya düşürmek — (birini) yolunu gizlice bekleyip kötülük etmek Bir gece, pusuya düşürmek, arkasından vurmak tasarlanmıştı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
verim düşürmek — verimli olmaya engel olmak Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmaza getirmek (veya düşürmek) — düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşete düşürmek — çok korkutmak, dehşete kapılmasına sebep olmak Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölge düşürmek — (bir şeye) bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak ... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarih düşürmek — önemli sayılan bir olayın, çoğunlukla nazım biçiminde söylenen sözlerle, ebcet hesabına göre tarihini belirtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
umutsuzluğa düşürmek — umut vermemek, güvenini sarsmak, olumsuzluğa sürüklemek Yoksa gönlümüzü kırmaktan, bizi umutsuzluğa düşürmekten bir şey kazanılmaz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zayıf düşürmek — güçsüz duruma getirmek Muhalefeti hep zayıf düşüren, muhalefeti hep hedefinden uzaklaştıran kusur, ondaki bu sonsuz kanma ve aldanma huyudur. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk düşürmek — gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük