-
1 zielen
hedef almakkastetmeknişan almak -
2 Zielscheibe
hedef levhası -
3 Zielscheiben
hedef levhası -
4 Ziel
das Ziel verfehlen hedefi(ni) şaşmak;sich (D) ein Ziel setzen kendine bir hedef belirlemek;sein Ziel erreichen hedefine ulaşmak;sich (D) zum Ziel gesetzt haben, etwas zu tun bş yapmayı amaç edinmiş olmak;(nicht) zum Ziel führen hedef(in)e ulaştırmamak;sein Ziel aus dem Auge verlieren (im Auge behalten) hedefini gözden kaybet(me)mek -
5 zielen
vier zielte mit seiner Kritik auf die Missstände eleştirisi yolsuzlukları hedef alıyordu -
6 Tontaube
Tontaube fsport hedef vazifesi gören plaka, baltrapla havaya fırlatılan balçık hedef -
7 Ziel
Ziel <-(e) s, -e> [tsi:l] nt1) (Reise\Ziel) hedef;am \Ziel seiner Träume sein emeline erişmiş olmak2) sport finiş, varış;ins \Ziel kommen finişe varmak3) ( beim Schießen) hedef;ins \Ziel treffen hedefi bulmak;das \Ziel verfehlen ıskalamak, hedefi tutturamamak, hedefe isabet etmemek;über das \Ziel hinausschießen ( fam) haddini aşmak -
8 Zielscheibe
-
9 Ziel
n.amaçn.erekn.hedefhedef -
10 Zweck
m.amaçamaçm.erekm.hedefhedefm.niyet -
11 abzielen
abzielen v/i <-ge-, h>: abzielen auf (A) -i hedef almak -
12 anstreben
anstreben v/t <-ge-, h> hedeflemek, hedef almak -
13 Endziel
Endziel n son hedef -
14 erstreben
erstreben v/t <o -ge-, h> amaçlamak, hedef almak -
15 Fernziel
Fernziel n uzun vadeli hedef -
16 Hauptziel
Hauptziel n baş/ana hedef -
17 Nahziel
Nahziel n yakın hedef -
18 Scheibe
Scheibe f <Scheibe; Scheiben> disk; (Brotscheibe) dilim; (Fensterscheibe) cam; (Schießscheibe) hedef (disk) -
19 Schießscheibe
Schießscheibe f hedef levhası, nişan(gâh) -
20 Soll
Soll und Haben borç ve alacak;sein Soll erfüllen kendinden bekleneni yapmak
См. также в других словарях:
hedef — is., Ar. hedef 1) Nişan alınacak yer, nişangâh 2) mec. Amaç, gaye, maksat Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar. T. Buğra 3) mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta Ordular! İlk hedefiniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef — (A.) [ فﺪه ] amaç, hedef … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hedef göstermek — 1) birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek 2) bir kimseyi olumsuz, kötü bir amaç için bir yere veya şeye yönlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef gütmek — asıl amaç olarak belirlemek Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef saptırmak — 1) hedefe isabet ettirememek 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEDEF-İ ÂMÂL — Gaye i hayâl. Ulaşmak istenilen hedef … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEDEF — Nişan noktası. * Emel. Varılmak istenen gaye. * Yüksek, bülend. * İri vücudlu adam. * Bir işe yaramayan, tembel ve uykucu olan. (L.R … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hedef kitle — is. Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen grup veya topluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef olmak — hoş olmayan herhangi bir davranışa uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cansız hedef — is., ask. İnsan ve hayvan dışında ateş etmek için seçilen hedef … Çağatay Osmanlı Sözlük
