-
1 gözlemek
vt1) warten (auf)bir kimsenin/şeyin yolunu \gözlemek nach jdm/etw Ausschau halten2) beobachten, observierenbir kimseyi/şeyi \gözlemek nach jdm/etw spähen3) ( gizlice bakmak) bespitzeln, observieren, spähen (auf)5) ( incelemek) überprüfen -
2 gözlemek
gözlemek (-i) warten (auf A); genau beobachten; untersuchen, erforschen -
3 gözlemek
В1) ждать, поджида́ть, дожида́ться; выжида́тьfırsat gözlemek — ждать удо́бного слу́чая
2) наблюда́ть; следи́ть; высле́живать, высма́триватьhavayı gözlemek — следи́ть за пого́дой
3) смотре́ть, всма́триваться; обводи́ть взгля́дом, следи́ть глаза́ми -
4 gözlemek
наблюда́ть* * *-i1) ждать, поджида́ть, дожида́тьсяonun gelmesini gözlüyorum — я жду не дожду́сь его́ прихо́да
2) наблюда́ть; следи́ть; высма́тривать3) изуча́ть, иссле́довать4) смотре́ть, следи́ть -
5 gözlemek
күзәтү; күзләү -
6 gözlemek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > gözlemek
-
7 gözlemek
v. observe, watch, sight, spy, spy out, monitor, long, miss -
8 gözlemek
przyglądać -
9 gözlemek
ПЭПЛЪЭН -
10 gözlemek
ارتقباستنظرانتظرترقب -
11 gözlemek
1. ارتقب [اِرْتَقَبَ]2. استنظر [اِسْتَنْظَرَ]3. انتظر [اِنْتَظَرَ]4. ترقب [تَرَقَّبَ] -
12 gözlemek
"to watch for, to wait for; to observe" -
13 gözlemek
"/ı/ 1. to wait for, watch out for. 2. to watch, observe. 3. to keep an eye on, keep a close watch on. 4. to watch (someone, something) secretly, spy on; to peep at." -
14 gözlemek
gözləmək, müşahidə etmək -
15 gözlemek
pozorovat -
16 yolunu gözlemek
v. watch -
17 yolunu gözlemek
bendeman -
18 yolunu gözlemek
игъогу пэплъэн, игъогу еплъын -
19 gözcü
1. راصد [راصِد]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse2. رقيب [رَقِيب]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse3. مراقب [مُرَاقِب]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse4. مشرف [مُشْرِف]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse5. ملاحظ [مُلَاحِظ]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse6. مناظر [مُنَاظِر]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse7. ناظر [ناظِر]Anlamı: gözlemek işini yapan kimse -
20 kollamak
1. راقب [راقَبَ]Anlamı: göz önünde tutmak, gözlemek2. رصد [رَصَدَ]Anlamı: göz önünde tutmak, gözlemek3. رقب [رَقَبَ]Anlamı: göz önünde tutmak, gözlemek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gözlemek — i 1) Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek 2) Dikkatle bakmak, tarassut etmek Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir. 3) İncelemek, araştırmak 4) Gizlice bakmak, gözetlemek 5) Korumak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırsat kollamak (veya gözlemek) — yapmak istediği iş için uygun bir zaman veya bir durum beklemek Sonra fırsat kollamasını biliyordu ve tekme yapıştıracak, çelme takacak zamanı içgüdülerin şaşmazlığıyla seçiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol gözlemek — 1) bir şeyin olmasını ummak 2) bir kimsenin gelmesini beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolunu beklemek (veya gözlemek) — gelmesini beklemek Ben merak ederdim, gece yarılarına kadar yolunu beklerdim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarassut etmek — gözlemek, gözetlemek Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ködmek — gözlemek; görmek II, 87; III, 23 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TA'KİB — Gözlemek. * Yolunda gitmek. * Peşinden yürümek. * Suçlunun suçunu araştırmak. * Bir kimsenin aynı senede yine gazaya gitmesi. * Bir şeyi ciddiyetle istemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turc — Cet article possède un paronyme, voir : Turk. Cet article concerne la langue parlée en Turquie. Pour la famille de langues apparentées, voir Langues turques. Pour les autres significations, voir Turcs … Wikipédia en Français
galvanometre — is., fiz., Fr. galvanomètre Mıknatıslı iğnede oluşan sapmaları gözlemek yoluyla elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan cihaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözleme — 1. is. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40 50 cm aralıklarla 15 20 cm çapında ve 7 8 cm derinliğinde çukurlar açılması 2. is. Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi 3. is. 1) Gözlemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlemlemek — i 1) Gözlemek 2) Dış dünyadaki bir şeyi iyi bilmek için dikkati onun üzerinde tutmak, müşahede etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük