Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

fiil

  • 121 страдательный

    грам.

    глаго́л страда́тельного зало́га — edilgen fiil

    Русско-турецкий словарь > страдательный

  • 122 управлять

    yönetmek,
    kullanmak; sürmek (uçak/araba vs)
    * * *
    1) врз yönetmek; kullanmak; sürmek

    управля́ть госуда́рством — devleti yönetmek

    управля́ть су́дном — gemiyi yönetmek / abramak

    ты мо́жешь управля́ть маши́ной? — araba kullanmasını bilir misin?

    управля́ть орке́стром — orkestrayı yönetmek

    2) грам.

    э́тот глаго́л управля́ет да́тельным падежо́м — bu fiil...e halinde tümleç alır

    ••

    управля́ть собы́тиями — olaylara hakim olmak

    Русско-турецкий словарь > управлять

  • 123 çekmek

    v. pull, draw, magnetize, attract; pull over, pull away, suffer, go through, undergo, bear; shrink; tow, tow away; take after, carry, engross, hold, inhale, sip, abide, absorb, bear with, brook, captivate, catch, charm, drag, draw off, draw on
    --------
    çekmek (ağırlık)
    v. turn the scale at, scale in, go to scale at, scale out
    --------
    çekmek (bandıra)
    v. pull up
    --------
    çekmek (bayrak)
    v. hoist, run up
    --------
    çekmek (bıçak)
    v. whisk
    --------
    çekmek (dikkat)
    v. arrest
    --------
    çekmek (fiil)
    v. conjugate
    --------
    çekmek (kürek)
    v. toss
    --------
    çekmek (silah)
    v. up with
    --------
    çekmek (yayın)
    v. receive
    --------
    çekmek (zorlukla)
    v. claw
    --------
    çekmek (çorap vb.)
    v. stretch
    * * *
    pull

    Turkish-English dictionary > çekmek

  • 124 deeds

    afal, fiil

    English-Indonesian dictionary > deeds

  • 125 elelphantitis

    n.
    fiil paa / piil paa

    English-Urdu dictionary > elelphantitis

  • 126 elephant

    n.
    fiil / haathi (m.) / hathni (f.) / piil

    English-Urdu dictionary > elephant

  • 127 whale

    English-Urdu dictionary > whale

  • 128 act

    n. hareket, davranış, amel, fiil; oyun, numara, rol, perde [tiy.]; eylem; kanun, yasa, resmi yazı; cinsel ilişki
    ————————
    v. davranmak, hareket etmek; oynamak, numara yapmak, numarası yapmak,rol yapmak, rol oynamak; etki etmek; görevini yapmak
    * * *
    1. hareket et (v.) 2. hareket (n.)
    * * *
    [ækt] 1. verb
    1) (to do something: It's time the government acted to lower taxes.) harekete geçmek
    2) (to behave: He acted foolishly at the meeting.) davranmak
    3) (to perform (a part) in a play: He has acted (the part of Romeo) in many theatres; I thought he was dying, but he was only acting (= pretending).) rol yapmak, oynamak
    2. noun
    1) (something done: Running away is an act of cowardice; He committed many cruel acts.) davranış, hareket
    2) ((often with capital) a law: Acts of Parliament.) yasa, kanun
    3) (a section of a play: `Hamlet' has five acts.) perde
    4) (an entertainment: an act called `The Smith Family'.) eğlence programı
    - actor
    - act as
    - act on
    - act on behalf of / act for
    - in the act of
    - in the act
    - put on an act

    English-Turkish dictionary > act

См. также в других словарях:

  • fiil — is., Ar. fiˁl 1) İş, davranış 2) dbl. Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem Birleşik Sözler fiil cümlesi fiil çekimi fiil gövdesi fiil kökü fiil tabanı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FİİL — (Fi l) Müessirin te siri. Amel, iş. *Gr: Hâdiseye veya zamana delâlet eden kelime. (Sarf bilgisinde geniş izahı vardır.) Türkçede; gelme, gitme, yazma, okuma, gezme gibi kelimelere de fiil denir. (Fi l diye de yazılır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • fiil çekimi — is., dbl. Fiil, ad kök veya gövdelerine zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı da veren eklerin getirilmesi, fiil tasrifi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fiil gövdesi — is., dbl. Kökü bir başka yapım eki almış fiil …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fiil kökü — is., dbl. Fiil soyundan bir kelimenin bölünmeyen anlamlı kısmı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fiil tabanı — is., dbl. Fiil kök ve gövdelerinin çekim eki almamış hâli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fiil tasrifi — is., dbl., esk. Fiil çekimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FIIL — fiilio …   Abbreviations in Latin Inscriptions

  • fiil — eylem; hareket; edim; iş …   Hukuk Sözlüğü

  • fiil cümlesi — is., dbl. Bildirme veya isteme kiplerinden biriyle kurulan ve olumsuzu ma/ me eki ile yapılan cümle …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fiil ehliyeti — Bir kimsenin, kendi eylemleriyle haklar ve yükümlülükler yaratması yeteneği …   Hukuk Sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»