-
1 felek
felek -
2 felek
felek düşkünü Pechvogel m -
3 felek
feleğini şaşırmak die Welt nicht mehr verstehenfeleğin çemberinden geçmiş olmak ( fam) viel Lebenserfahrung haben\felek yâr olursa wenn das Glück mitspielt, wenn alles gut geht -
4 felek
1) небесный свод, небо2) мир, вселенная3) судьба, рок, фортунаfelekniñ çemberinden keçmek - испытать превратности судьбыqambır felek - судьба-злодейка -
5 felek
тәкдир -
6 felek
n. fate, destiny -
7 felek
-
8 felek
ουρανός, σύμπαν, μοίρα, πεπρωμένο -
9 felek
arapça فلك 1.gökyüzü. 2.talih. 3.kader. -
10 felek
حظدنياسماءعالمنصيب -
11 felek
1. حظ [حَظّ]Anlamı: talih, baht, şans2. دنيا [دُنْيا]Anlamı: dünya, âlem3. سماء [سماء]Anlamı: gök, gök yüzü4. عالم [عالَم]Anlamı: dünya, âlem5. نصيب [نَصِيب]Anlamı: talih, baht, şans -
12 felek
fate, destiny -
13 felek
1. firmament, heavens. 2. the universe. 3. fate, destiny. 4. see felenk. -ten bir gün/gece çalmak to have a very enjoyable day/evening. -in çemberinden geçmiş (someone) who has been through the mill, who has had his ups and downs in life. -ten kâm almak to have a very good time. -e küsmek to be downhearted, be sick at heart. -in sillesine uğramak/-in sillesini yemek to suffer the blows of misfortune. - yâr olursa if all goes well. -
14 kambur felek
озвонч. -ğiсудьба́-злоде́йка, го́рькая судьба́ -
15 keserűfű-félék
növ. гречишные (Polygonaceae) -
16 orbáncfű-félék
növ. зверобойные (Hypericaceae) -
17 tűhal-félék
áll. пучкожаберные (Syngnathiformes) -
18 varjúháj-félék
növ. толстянковые (Crassulaceae) -
19 gályatartóhal-félék
(DE) Schiffshalter {r} -
20 pázsitfű-félék
См. также в других словарях:
felek — is., ği, esk., Ar. felek 1) Gök, gökyüzü, sema 2) Dünya, âlem 3) Talih, baht, şans Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı. C. Meriç 4) Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı Birleşik Sözler çarkıfelek kahpe felek kambur felek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FELEK — Gök, gök katı, devir. * Tâli , baht. * Büyük ve dâirevi olan şey. * Her gök seyyaresinin gezdiği âlem. * Dünyâ, âlem, * Bir zilli âlet. * Yuvarlak kütük, kızak.(Felek her türlü esbab ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahpeyim millet yolunda bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FELEK-ÜL A'ZAM — (Bak: Felek i eflâk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
felek — (A.) [ ﮏﻠﻓ ] 1. gökyüzü. 2. talih. 3. kader … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
felek, kimine kavun yedirir kimine kelek — bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
felek yâr olursa — bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FELEK-İ EFLÂK — Göğün en son katı. (Bak: Ar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kahpe felek — is., ği Rast gelmeyen, yâr olmayan talih veya kader anlamında kullanılan bir söz Aşktı bizdeki, onlardaki mantık / Onlardan yana çıktı kahpe felek. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kambur felek — is., ği Talih ve kader için sitem yollu kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARUS-İ FELEK — Güne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ATEBE-İ FELEK-MERTEBE — Osmanlı Padişahlarının sarayı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük