-
121 el sürmek
Iэ щыфэн -
122 hüküm sürmek
унашъо шIын фитын, тетыгъор Iыгъьын -
123 içerden dışarıya sürmek
къыдэгъэзыкIын -
124 keyif, keyf sürmek
жъотын, къэчэфын -
125 kına yakmak, kına sürmek
пкъынэ хэлъхьан -
126 koku sürmek
мэ щыуэн -
127 leke sürmek
(iftira) хьайнапэ -
128 öbür yana sürmek
зэпырыфын
См. также в других словарях:
sürmek — sürmek, kovmak, sürgün etmek; devam etmek II, 7, 39, 51, 90,177; III, 217bkz: sar ılmak, sarmak, sermek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — toprağı işlemek bir koku dökünmek … Beypazari ağzindan sözcükler
hüküm sürmek — 1) işbaşında olmak Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak) — 1) kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek Bazıları bütün ele, avuçlara değil, yalnız bir tek parmağın baş kısmına kına koyarlardı ki buna yüksük kına tabir olunurdu. R. H. Karay 2) mec. birinin uğradığı kötü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çaprazda sürmek — sp. çapraza alınan hasmı geriye doğru hızla sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
leke sürmek — birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
öne sürmek — 1) birini ilk önce harekete geçmesi için önermek 2) ileri sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boy almak (veya sürmek) — boyu uzamak, boylanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezve sürmek — kahveyi pişirmek için cezveyi ateşe koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düven sürmek (veya dövmek) — düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük