-
101 ön koşul ileri sürmek
v. make a reservation -
102 öne sürmek
v. put forward, come up with, suggest, bring forward, set forth, enounce, submit, assert, advance -
103 üzerine sürmek
v. overlay -
104 ısrarla ileri sürmek
v. obtrude -
105 boya vb. sürmek
têdan -
106 boya ve sıva gibi şeyleri sürmek
têdan -
107 hüküm sürmek
daraz ajotin -
108 ileri sürmek
ajotin pêş -
109 iz sürmek
rêçgerandin -
110 toprağı sürmek
kêlan -
111 çift sürmek
cot kirin--------cotkirin -
112 öne sürmek
pêşber kirin -
113 koku\ sürmek
души́ться -
114 öne\ sürmek
выдвига́ть -
115 at sürmek
шы пфын -
116 çabuk sürmek
псынкIэу пфын -
117 çift sürmek
жъон -
118 cila sürmek, cila vurmak
лак щыфэн -
119 dışardan içeriye sürmek
къыдэгъэзыхьан -
120 dışarı sürmek
дэфын
См. также в других словарях:
sürmek — sürmek, kovmak, sürgün etmek; devam etmek II, 7, 39, 51, 90,177; III, 217bkz: sar ılmak, sarmak, sermek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — toprağı işlemek bir koku dökünmek … Beypazari ağzindan sözcükler
hüküm sürmek — 1) işbaşında olmak Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak) — 1) kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek Bazıları bütün ele, avuçlara değil, yalnız bir tek parmağın baş kısmına kına koyarlardı ki buna yüksük kına tabir olunurdu. R. H. Karay 2) mec. birinin uğradığı kötü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çaprazda sürmek — sp. çapraza alınan hasmı geriye doğru hızla sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
leke sürmek — birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
öne sürmek — 1) birini ilk önce harekete geçmesi için önermek 2) ileri sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boy almak (veya sürmek) — boyu uzamak, boylanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezve sürmek — kahveyi pişirmek için cezveyi ateşe koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düven sürmek (veya dövmek) — düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük