-
1 дружески
-
2 дружеский
dostça* * *дру́жеские чу́вства — dostça duygular
дру́жеский тон — dostluk gösteren bir ton
дру́жеский сове́т — dost öğüdü
оказа́ть дру́жескую услу́гу — bir dostluk göstermek
-
3 дружелюбный
dostça* * *dostça; dostдружелю́бная улы́бка — dost gülümseme
-
4 недружелюбный
dostça olmayan; düşmanca ( враждебный) -
5 нетоварищеский
dostça / arkadaşça olmayanнетова́рищеский посту́пок — dost olana yakışmaz bir davranış
-
6 дружественный
dost, dostçaдру́жественные стра́ны — dost ülkeler / devletler
дру́жественные отноше́ния — dostça ilişkiler, dostluk ilişkileri
дру́жественное посла́ние — dostluk mesajı
-
7 доброжелательно
hayırhahlıkla; dostça ( дружелюбно) -
8 доброжелательный
hayırhah; iyi niyetli; dostça ( дружелюбный)доброжела́тельная кри́тика — iyi niyetli eleştiri(ler)
-
9 дружелюбие
сdostça davranışlar; hayırhahlık -
10 отношение
сотноше́ние челове́ка к семье́ и обще́ству — insanın toplum ve aile karşısındaki tavrı
отноше́ние ста́ршего поколе́ния к молодёжи — yaşlı kuşağın gençlere karşı tutumu
2) ilgi; ilintiэ́та статья́ не име́ет никако́го отноше́ния к иску́сству — bu yazının sanatla hiç bir ilgisi yoktur
3) (отноше́ния) мн. ilişki(ler)произво́дственные отноше́ния — üretim ilişkileri
отноше́ния дру́жбы и сотру́дничества — dostluk ve işbirliği ilişkileri
быть с кем-л. в хоро́ших отноше́ниях — biriyle arası iyi olmak
••по отноше́нию к кому-чему-л. — birine, bir şeye karşı
во всех отноше́ниях — her bakımdan, her yönden
пита́ть дру́жеские чу́вства по отноше́нию к к кому-л. — biri için dostça duygular beslemek
поддержа́ть кого-л. в материа́льном отноше́нии — mali yönden desteklemek
в стратеги́ческом отноше́нии — stratejik bakımdan
-
11 по-
...ca;... usulü,... işiпо-дру́жески — dostça
по-де́тски — çocukça
сва́дьба по-италья́нски — İtalyan usulü düğün
котле́ты по-ки́евски — Kiev işi köfte
говори́ть по-туре́цки — Türkçe konuşmak
поступи́ть по-ино́му — başka türlü davranmak
выть по-во́лчьи — kurt ulur gibi ulumak
-
12 поступать
1) yapmak, davranmak, hareket etmekон поступи́л по-дру́жески — dostça davrandı
вы поступи́ли с ним несправедли́во — ona haksızlık ettiniz
поступа́й, как зна́ешь — bildiğin gibi yap
2) girmek, yazılmak; kaydolmakпоступи́ть на рабо́ту — işe girmek
поступить в шко́лу / в учи́лище — okula yazılmak / kaydolmak
3) gelmekфру́кты поступа́ют самолётом — meyva uçakla gelmektedir
поступа́ть в прода́жу — satışa çıkmak
-
13 приятельский
ahbapça, dostçaони́ в прия́тельских отноше́ниях — onlar ahbaptır / senli benlidir
-
14 хлопать
çırpmak; şaklamak; şamarlamak* * *несов.; сов. - хло́пнуть, однокр., похло́пать1) çarpmak; çırpmak; şaklamakхло́пать в ладо́ши — el çırpmak, avuçlarını birbirine vurmak; alkışlamak, alkış tutmak ( аплодировать)
хло́пать кры́льями — kanat çırpmak
хло́пнуть бичо́м — kamçıyı şaklatmak
хло́пать дверьми́ — kapıları çarparak kapamak
не хло́пай две́рью! — kapıyı çarpma!
хло́пнула дверь — kapı çat diye kapandı
где-то хло́пнул вы́стрел — bir yerden pat diye silah sesi geldi
2) vurmak; şamarlamak; okşamakхло́пать себя́ по коле́ням — dizlerine pat pat vurmak
он дру́жески хло́пнул меня́ по плечу́ — omuzuma dostça bir şaplak indirdi
он похло́пал ло́шадь по ше́е — atın boynunu şamarladı
я похло́пал его́ по щеке́ — yanağını okşadım
••хло́пать уша́ми — прост. koyun kaval dinler gibi dinlemek
См. также в других словарях:
dostça — sf. 1) Dosta yakışır, dost gibi Gerçekten dostça bir sohbet oldu, epeyce uzun sürdü. A. İlhan 2) zf. Dosta yakışır biçimde, dostane … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostca(sına) — z. və sif. Dost kimi, mehribancasına, dost yaraşan bir tərzdə. Dostcasına hərəkət etmək. Dostcasına yaşamaq. Dostcasına ayrılmaq. Dostcasına rəftar … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
sohbet etmek — dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yarenlik etmek, hasbihâl etmek Sofra başında sohbet etmeyi sever... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki satır laf etmek (veya konuşmak) — dostça biraz söyleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
VİFAK — Dostça bir fikir üzerinde birleşmek. Samimi anlaşmak. * Barış. * Uygunluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
küçükle küçük, büyükle büyük olmak — 1) her yaştaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak 2) her makam ve durumdaki kişilere karşı dostça ve anlayış göstererek davranmak Protokol kaidelerini, çok zaman, bir yana atıp küçükle küçük, büyükle büyük olmasını biliyordu. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahbapça — zf. Dostça, içten, teklifsizce Hele bir tüccar ve komisyoncu ahbapça bir şey söylerse mahkeme kararı kadar hükmü olur. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadaşça — zf. 1) Arkadaş olarak 2) İçtenlikle, dostça … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostane — zf., esk., Far. dūstāne Dostça Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostluk — is., ğu 1) Dost olma durumu 2) Dostça davranış Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı. R. H. Karay Birleşik Sözler zendostluk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dostluk başka, alışveriş başka dostluk etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kardeş kardeş — zf. Dostlukla, dostça, sevgiyle … Çağatay Osmanlı Sözlük