Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

dikkat

  • 1 внимание

    dikkat
    * * *
    с
    1) dikkat (-ti)

    слу́шать с внима́нием — dikkatle dinlemek

    обрати́ть внима́ние — dikkat etmek

    обрати́ть чье-л. внима́ние на что-л.birinin dikkatini bir şeye çekmek

    обрати́ть на себя́ внима́ние — dikkati kendi üzerine çekmek

    не обраща́ть внима́ния на сигна́лы светофо́ра — ışıkları dinlememek

    не обраща́й внима́ния! — aldırma!

    не обраща́я внима́ния на дождь — yağmura aldırmadan

    и э́то, обрати́те внима́ние, происхо́дит в на́ше вре́мя! — bu da, dikkat edilsin / buyurun, yaşadığımız çağda oluyor!

    э́тому вопросу уделя́ется осо́бое внима́ние — bu soruna özel bir önem veriliyor

    кома́нда бо́льше внима́ния уделя́ла оборо́не — takım defansa daha çok önem veriyordu

    он весь внима́ние — dikkat kesildi

    2) ( забота) dikkat (ve ihtimam); ilgi

    спаси́бо вам за внима́ние (ко мне) — ilginize teşekkür ederim

    по́льзоваться внима́нием — ilgi / teveccüh görmek

    ••

    внима́ние! — dikkat!

    быть в це́нтре внима́ния — herkesin dikkatini kendi üzerine çekmek

    приня́ть во внима́ние — dikkate almak

    Русско-турецкий словарь > внимание

  • 2 аккуратность

    düzenlilik; özen
    * * *
    ж
    1) ( опрятность) temiz giyinişli olma

    он не отлича́ется аккура́тностью (в оде́жде)üstüne başına pek dikkat etmez

    3) разг. ( точность) vaktini şaşmama

    аккура́тность прихо́да на рабо́ту — ise vaktinde gelme

    4) разг. ( регулярность) düzenlilik

    Русско-турецкий словарь > аккуратность

  • 3 беречься

    sakınmak
    * * *
    ••

    береги́сь! — dikkat ol!

    Русско-турецкий словарь > беречься

  • 4 внешность

    görünüş,
    dış
    * * *
    ж
    görünüş; dış

    привлека́тельная вне́шность — alımlı görünüş

    вне́шность обма́нчива — görünüş aldatıcıdır

    следи́ть за свое́й вне́шностью — üstüne başına dikkat etmek

    Русско-турецкий словарь > внешность

  • 5 внимательно

    dikkatle
    * * *

    слу́шать о́чень внима́тельно — can kulağıyla dinlemek

    слу́шай внима́тельно! — kulağını aç!

    он внима́тельно посмотре́л на меня́ — yüzüme dikkatli dikkatli baktı

    2) dikkatle, ihtimamla

    внима́тельно относи́ться к кому-л. — birine ilgi ve dikkat / ihtimam göstermek

    Русско-турецкий словарь > внимательно

  • 6 запускать

    fırlatmak,
    atmak,
    savurmak; çalıştırmak,
    işletmek
    * * *
    I несов.; сов. - запусти́ть I
    1) (камень, ракету и т. п.) fırlatmak; atmak; savurmak

    запусти́ть в кого-л. ка́мнем — birine bir taş savurmak

    2) разг. (мотор, механизм) çalıştırmak; işletmek
    3) разг. daldırmak; geçirmek ( когти)

    запуска́ть ру́ку во что-л.elini bir şeye daldırmak

    ••

    запуска́ть (возду́шный) змей — uçurtma uçurmak

    запусти́ть (газе́тную) у́тку — balon uçurmak

    II несов.; сов. - запусти́ть II

    сад запу́щен — bahçe bakımsızdır

    ••

    он запусти́л боле́знь — dikkat etmediği için hastalığı hadleşti

    Русско-турецкий словарь > запускать

  • 7 запущенный

    bakımsız,
    ihmal edilmiş
    * * *
    bakımsız; ihmale uğramış

    запу́щенная боле́знь — dikkat edilmeyip hadleşmiş hastalık

    Русско-турецкий словарь > запущенный

  • 8 огнеопасно

    ( надпись) tehlikeli madde; ateşe dikkat

    Русско-турецкий словарь > огнеопасно

  • 9 осторожность

    ж
    dikkat ve itina; ihtiyatlılık; ihtiyat ( осмотрительность)

    Русско-турецкий словарь > осторожность

  • 10 следить

    I
    1) врз izlemek, takip etmek; gözlemek, gözetlemek

    следи́ть за игро́й — oyunu izlemek

    следи́ть за собы́тиями по газе́там — olayları gazetelerden izlemek

    за ним следи́ла поли́ция — onu polis izliyordu

    она́ следи́ла за на́ми из окна́ — bizi pencereden gözlüyordu

    2) (присматривать, заботиться) bakmak; gözlemek; nezaret etmek

    следи́ть за са́дом — bahçeye bakmak

    следи́ть за детьми́ — çocuklara bakmak

    следи́ть за рабо́той — çalışmaya nezaret etmek

    следи́ть за свое́й вне́шностью — üstüne başına dikkat etmek

    следи́ть за свои́м здоро́вьем — sıhhatine iyi bakmak

    ты следи́ за свое́й соба́кой! — köpeğine sahip ol!

    II несов.; сов. - наследи́ть, разг.
    ( оставлять грязные следы) kirli izler bırakmak, basa basa kirletmek

    Русско-турецкий словарь > следить

  • 11 следовать

    несов.; сов. - после́довать
    1) в соч. izlemek

    сле́довать по пята́м за кем-л. — birini adım adım izlemek; birinin izine basmak

    сле́дуй за мной! — peşime düş!

    2) izlemek; kovalamak

    за э́тим пожа́ром после́довали други́е — bu yangını başka yangınlar izledi

    собы́тия сле́довали одно́ за други́м — olaylar birbirini kovalıyordu

    с его́ стороны́ никако́й реа́кции не после́довало — ondan hiç bir tepki gelmedi

    3) uymak; izlemek

    сле́довать тради́циям — geleneklere uymak

    е́сли сле́довать э́той ло́гике... —... bu mantık izlense...

    он не после́довал моему́ сове́ту — verdiğim öğüdü tutmadı

    он в любо́м де́ле сле́довал отцу́ — her işte babasından örnek alırdı

    после́довать призы́ву — çağrıya uymak

    4) тк. несов. gitmek; yürümek; geçmek

    по́езд сле́дует через Ки́ев — tren Kiev'den geçer

    куда́ сле́дует э́тот эшело́н? — bu (askeri) katar nereye gidiyor?

    5) тк. несов. çıkmak

    отсю́да сле́дует вы́вод, что... — bundan şu sonuç çıkar ki...

    6) тк. несов.

    с вас сле́дует пять рубле́й — beş ruble ödeyeceksiniz

    ско́лько с меня́ сле́дует? — borcum ne (kadar)?

    он получи́л, что ему́ сле́довало — alacağını almıştır

    7) тк. несов., безл. gerekir,...malı

    не сле́дует забыва́ть, что... — şunu unutmamak gerekir ki..., şunu unutmamalı ki...

    фа́кты, на кото́рые сле́дует обрати́ть внима́ние — dikkat edilmesi gereken olaylar

    как и сле́довало ожида́ть — beklenildiği gibi

    ••

    как сле́дует — gereği gibi, adamakıllı; doğru dürüst

    ему́ как сле́дует всы́пали — ona bir temiz dayak attılar

    отчита́й его́ как сле́дует — onu bir güzel haşla

    Русско-турецкий словарь > следовать

  • 12 сосредоточенно

    сосредото́ченно слу́шать — dikkat kesilmiş dinlemek

    Русско-турецкий словарь > сосредоточенно

См. также в других словарях:

  • dikkat — is., ti, Ar. diḳḳat 1) Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık Dikkatle bakınca güvertedeki insanların gidip gelişini kolaylıkla seçebiliyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) ünl. Dikkat ediniz! anlamında bir uyarı sözü 3) mec. İlgi, özen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikkat — (A.) [ ﺖﻗد ] 1. dakiklik. 2. incelik. 3. dikkat …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • dikkat etmek — 1) duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir. A. Ş. Hisar 2) gözüne çarpmak veya ilgisini çekmek Dikkat ettiniz mi neler söyledi? 3) özen göstermek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikkat kesilmek — bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak Etrafında Türkçe konuşuluyor vehmine kapılır, dikkat kesilir, sonra yanıldığını anlar, canı sıkılırdı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DİKKAT — İncelik, dakik oluş. Ehemmiyet ve kıymet verme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CÂY-I DİKKAT — Dikkat edilecek nokta. Dikkat edilecek yer veya şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CÂLİB-İ DİKKAT — Dikkat çeken …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • VECH-İ DİKKAT — Dikkat ve ferasetle …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dikkat toplaşımı — is., ruh b. Dikkatin sürekli olarak bir nesne veya konunun belirli bir yönü üzerinde toplanması, konsantrasyon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikkat (veya dikkati) çekmek — 1) ilgi toplamak Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor. N. Cumalı 2) uyarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DİKKAT-İ NAZAR — İnceden inceye düşünme ve bakma. Bakış inceliği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»