-
1 davranmak
vi1) sich benehmen, sich verhalten; ( muamele etmek) behandeln (-e)birine iyi/kötü \davranmak sich jdm gegenüber gut/schlecht benehmen, jdn gut/schlecht behandelnyakışıksız \davranmak sich danebenbenehmen2) handelnbir şeye aykırı \davranmak gegen etw handelnduygusal/düşünerek \davranmak im Affekt/bedacht handeln3) ( muamele etmek) behandeln (-e)birine iyi/kötü \davranmak jdn gut/schlecht behandeln4) ( bir şeye el atmak) greifen (-e zu)tabancaya \davranmak zur Pistole greifen5) ( kımıldamak)davranma! keine Bewegung! -
2 davranmak
-
3 müsait
-e müsait davranmak fig entgegenkommen D;müsait misiniz? hätten Sie Zeit? -
4 nazlı
nazlı davranmak sich zieren -
5 silah
silah [ɑː] Waffe f;-i silah altına almak jemanden zum Wehrdienst einberufen, einziehen;silah arkadaşı Waffenbruder m;silah başına! zu den Waffen!;silah çatmak die Gewehrpyramide bauen;silah deposu Waffenlager n;silah omuza! das Gewehr über!;silah patlamak schießen, Schüsse abgeben; einen Krieg entfesseln;silah sesi Schuss m (Geräusch);silaha davranmak zu den Waffen greifen -
6 tetik
tetik1 <- ği> Abzug m (an der Waffe);tetiğe basmak, tetiği çekmek auf den Abzug drückentetik(te) bulunmak fig auf der Hut sein;tetik davranmak schnell reagieren;tetik durmak bereit sein;tetiğini bozmamak gelassen bleiben, sich nicht aufregen -
7 cömert
1) großzügig\cömert davranmak sich großzügig verhalteniçlerinde en cömerdi der Großzügigste unter ihnen -
8 çocukluk
1) Kindheit f\çocukluktan beri von Kindesbeinen ançocukluğumdan beri seit meiner Kindheitçocukluğunda in seiner Kindheit\çocukluk etmek ( çocukça davranışlarda bulunmak) sich kindisch benehmen; ( düşünmeden davranmak) unüberlegt handeln -
9 davran
-
10 davranma
-
11 duygusal
-
12 insanca
-
13 köpek
Hund mbirine \köpek gibi davranmak jdn wie einen Hund behandelndişi \köpek Hündin f -
14 muamele
-
15 resmî
1) amtlich, offiziell; ( bayram günü) gesetzlichbir ülkenin \resmî dili die offizielle Sprache eines Landesbirine \resmî davranmak sich gegenüber jdm förmlich benehmen -
16 sert
-
17 silah
silah [silãh] sWaffe f\silah taşımak eine Waffe tragen\silah( lar) a davranmak zu der/(den) Waffe(n) greifenkimyasal/konvensiyonel/nükleer \silahlar chemische/konventionelle/nukleare Waffen -
18 tabanca
-
19 tedbirli
-
20 vicdansızca
- 1
- 2
См. также в других словарях:
davranmak — nsz 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor. T. Buğra 2) e Bir şeye el atmak, girişmek Polisi görünce kaçmaya davrandılar. H. Taner 3) e Bir işi yapmaya hazır olmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatlı davranmak — uyanık olmak, düşünerek davranmak Benim soyulmaya değer bir şeyim olduğu kimsenin aklına gelmezdi ama yine de ihtiyatlı davranmak lazımdı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekonomik davranmak — tutumlu davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetik davranmak — anında, çok çabuk davranmak Tehlikeyi sezince tetik davranmış, birdenbire dönerek kendini yüzüstü yere atmıştır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
cömert davranmak — sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek Size ne kadar cömert davranmış olduğunu kendiniz de biliyorsunuz. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekingen davranmak — ürkekçe davranışlarda bulunmak Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabancaya davranmak — ateş etmek için tabancayı bulunduğu yerden almaya kalkışmak Tabancasına davranmaya vakit kalmadan sıkışıverdi kalabalığın ortasına. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
hor davranmak — kıymetini bilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
silaha davranmak — kullanmak için silahına el atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
keseye davranmak — ödemek istemek Sizi fena alıştırmışlar. Hemen keseye davranmayın. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
girişimde bulunmak — davranmak, teşebbüs etmek Mahmut Bey in adamlarını kendi taraflarına çekmek için her türlü girişimde bulunmuşlardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük