-
1 оборачиваться
1) dönmek; başını çevirmek; çevrilmekоберну́ться на крик — bağırtıya dönmek
он да́же не оберну́лся — dönüp bakmadı bile
2) ( совершать полный оборот) bir tur yapmak; turunu tamamlamak3) перен. dönüşmek; halini almakпобе́да оберну́лась пораже́нием — galibiyet yenilgiye dönüştü
4) тк. сов., разг. (gidip) gelmekза два часа́ обернёшься? — gidip de iki saatte döner misin?
5) фольк. şekline girmek6) разг. dönüşmekна э́ти де́ньги не обернёшься — bu parayla dönüşemezsin
-
2 выливаться
boşalmak,dökülmek* * *несов.; сов. - вы́литься1) boşalmak; dökülmek2) перен. (во что-л.) halini almak, dönüşmek -
3 обёртываться
несов.; сов. - оберну́ться1) dönmek; başını çevirmekон да́же не оберну́лся — dönüp bakmadı bile
2) dönüşmekпобе́да оберну́лась пораже́нием — zafer yenilgiye dönüştü
-
4 обращаться
несов.; сов. - обрати́ться1) dönmekобрати́ться лицо́м к окну́ — yüzünü pencereye çevirmek
все взо́ры обрати́лись к нему́ — tüm gözler ona çevrildi
2) перен. yönelmekпоэ́т обрати́лся к социа́льным пробле́мам — şair toplumsal sorunlara yöneldi
его́ мы́сли обрати́лись к про́шлому — fikri maziye gitti
е́сли челове́чество обрати́тся к со́лнечной эне́ргии... — insanlık güneş enerjisine yönelse...
(дава́йте) обрати́мся к исто́рии э́того движе́ния — hareketin tarihine bakalım
3) başvurmak; müracaat etmek; seslenmek, hitap etmekобраща́ться к кому-л. с призы́вом / с воззва́нием — birine çağrıda bulunmak
обраща́ться к кому-л. с про́сьбой — birine ricada bulunmak
про́сьба обраща́ться к / в... —... müracaat edilmesi rica olunur
обраща́ться с предложе́нием — bir öneri yapmak, bir öneride bulunmak
обраща́ться к кому-л. за сове́том — birine akıl danışmak
обраща́ться к кому-л. с письмо́м — birine mektup yazmak
обраща́ться к врачу́ — doktora başvurmak
телеви́дение обраща́ется к миллио́нам зри́телей — televizyon milyonlarca seyirciye seslenir
обраща́ться к кому-л. с вопро́сом — birine bir soru yöneltmek
4) dönüşmek, haline gelmekвода́ обрати́лась в пар — su buhar haline geldi
5) тк. несов. davranmak, muamele etmekс ним обраща́ются, как с ребёнком — ona çocuk muamelesi yapıyorlar
6) тк. несов. kullanmakуме́ть обраща́ться с инструме́нтом — alet kullanmasını bilmek
-
5 перерастать
несов.; сов. - перерасти́1) ( стать выше ростом) boyu... geçmekон переро́с отца́ — boyu babasınınkini geçti
2) перен. aşmak, geçmekдвиже́ние переросло́ свои́х ли́деров — hareket, önderlerini aştı
3) (во что-л.) dönüşmekпротиворе́чия переросли́ в кри́зис — çelişkiler bir bunalıma dönüştü
-
6 переходить
несов.; сов. - перейти́1) врз geçmek; aşmakпереходи́ть через мост — köprüyü geçmek
переходи́ть у́лицу — (caddeyi / sokağı) karşıdan karşıya geçmek
перейти́ в пя́тый класс — beşinci sınıfa geçmek
переходи́ть по насле́дству — miras yoluyla geçmek / intikal etmek
перейти́ к друго́й те́ме — başka konuya geçmek
перейти́ в ата́ку — hücuma geçmek
власть перешла́ к трудя́щимся — iktidar emekçilerin eline geçti
переходи́ть из рук в ру́ки — elden ele geçmek / dolaşmak, el değiştirmek
им не дало́сь перейти́ го́ру — dağı aşamadılar
здесь ре́ку вброд не перейдёшь — burada nehir geçit vermiyor
ого́нь перешёл на сосе́днее строе́ние — ateş bitişik yapıya yayıldı / sirayet etti
перейти́ на но́вую кварти́ру — yeni daireye geçmek
перейти́ на сто́рону проти́вника — düşman yanına geçmek, düşmana kaçmak
2) (во что-л. иное) dönüşmek, dönmek; halini almakдождь перешёл в ли́вень — yağmur sağanağa çevirdi
дру́жба перешла́ в любо́вь — dostluk aşka dönüştü
доро́га постепе́нно переходи́ла в тропу́ — yol gittikçe daralarak patika halini alıyordu
-
7 превращаться
несов.; сов. - преврати́тьсяdönüşmek, haline gelmek; halini almak, olmakпревраща́ться в пусты́ню — çölleşmek
превраща́ться в го́лую степь — bozkırlaşmak
••преврати́ться в слух — kulak kesilmek
-
8 преобразовываться
несов.; сов. - преобразова́ться, врз -
9 противоположность
ж1) karşıtlık, zıtlıkпротивополо́жность мне́ний — görüşlerin karşıtlığı
он - по́лная противополо́жность своему́ дру́гу — dostunun tam tersi bir adamdır
3) филос. karşıtеди́нство противополо́жностей — karşıtların birliği
преврати́ться в свою́ противополо́жность — karşıtına dönüşmek
••в противополо́жность чему-л. — bir şeyin tersine, bir şeyden farklı olarak
в противополо́жность кому-л. — birinden farklı olarak
См. также в других словарях:
dönüşmek — e Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geçmek, tahavvül etmek Gülüşü içli bir duyarlığa dönüştü yüzünde. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkalaşmak — nsz 1) Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı. Z. Selimoğlu 2) Biçim değiştirmek, istihale etmek Artık giyim kuşam, kılık kıyafet de başkalaşmıştı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
buharlaşmak — nsz 1) Buhar durumuna dönüşmek, buğulaşmak, tebahhur etmek 2) mec. Dalgınlaşmak, hayaller içinde kalmak Sınıfta hemen hemen yalnız ben, buharlaşan kafamla uyuklardım. S. F. Abasıyanık 3) mec. Yok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönüşme — is. 1) Dönüşmek işi, tahavvül 2) dbl. Benzeşme … Çağatay Osmanlı Sözlük
eterleşmek — nsz, kim. Bir alkol veya bir asit eter durumuna dönüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanserleşmek — nsz Kansere dönüşmek, kanser durumunu almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelimeleşmek — nsz Kelime durumuna, söz varlığı hâline gelmek, söze dönüşmek Onun titiz eleğinden geçip kelimeleşen her yorum zevkin, seviyenin, kalitenin de garantisini taşır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keratinleşmek — nsz Protoplazma proteinler keratin durumuna dönüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mermerleşmek — nsz Mermer durumuna dönüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
polimerleştirilmek — nsz, kim. Bir madde polimer durumuna dönüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük