-
1 belirleme
-
2 belirleme
n. determination, definition, specification, assignation, assignment* * *1. characterization 2. detection 3. determination 4. identification 5. determining (n.) -
3 belirleme
nîşan kirin -
4 belirleme
ορισμός, προσδιορισμός -
5 belirleme
determination, designation -
6 belirleme
designation, determination. -
7 eşkâl belirleme
Personenbeschreibung f -
8 önceden belirleme
n. predetermination* * *predetermination -
9 parazit belirleme
jam detection -
10 parazit belirleme düzeyi
jam detection level -
11 yaş belirleme
age determination -
12 yerini belirleme
n. localization* * *localization -
13 aday belirleme günü
n. nomination day -
14 ayar belirleme
n. assay, gauging -
15 insan tiplerini belirleme bilimi
n. typologyTurkish-English dictionary > insan tiplerini belirleme bilimi
-
16 maliyet belirleme
n. quotation -
17 paranın değerini tekrar belirleme
n. revalorizationTurkish-English dictionary > paranın değerini tekrar belirleme
-
18 sinyâl yönünü belirleme
n. direction finding -
19 sonucu fotofiniş ile belirleme
n. photo finish -
20 sınırını belirleme
n. demarcation
См. также в других словарях:
belirleme — is. Belirlemek işi, tayin Bunları kesin olarak belirlemeye çalışalım. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler öncel belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncel belirleme — is., fel. Tanrı nın her şeyi önceden bildiği dogmasına dayanılarak her şeyin önceden Tanrı tarafından düzenlenmiş olduğunu anlatan terim … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilim ölçümü — is. 1) Sıvılardaki yüzey gerilimlerini belirleme işi, tansiyometri 2) Mekanik gerilim niceliğini, birtakım ölçü araçlarından yararlanarak belirleme, tansiyometri … Çağatay Osmanlı Sözlük
askerlik yoklaması — is., ask. 1) İlk kez askere gideceklerin nüfus kayıtlarının belirlenmesi ve askere çağrılması 2) Askerliğini yapmış kimselerin belli bir yaşa kadar yaptırmak zorunda oldukları durum belirleme işlemleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
azotlama — is. 1) Azotlamak işi 2) Azotlu besin almayan bitki veya hayvanların dokularındaki serbest azotu belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirleyebilmek — i Belirleme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirleyiş — is. Belirleme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
daktiloskopi — is., Fr. dactyloscopie Parmak izine dayanarak kimlik belirleme yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava tahmini — is., meteor. Çeşitli araç ve aygıtlardan yararlanılarak yapılan incelemeler sonunda bulunulan yerde veya geniş bir bölgede gelecek gün veya günlerdeki havanın nasıl olacağını belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendiliğindenlik — is., ği, fel. Dıştan bir belirleme ile değil, kendi kendine gerçekleşen etkinlik Aşk bile kuralları olan bir oyun bizde. Göze almak, kendiliğindenlik beklenmiyor. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kura — is., Ar. ḳurˁa İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme … Çağatay Osmanlı Sözlük