-
21 yeniden değer belirleme
n. revaluation -
22 yer belirleme
n. location, reckoning -
23 yön belirleme
n. orientation -
24 yön belirleme cihazı
n. homing device -
25 hata belirleme programı
fault-location program -
26 bepaling
belirleme s -
27 characterization
belirleme -
28 determination
belirleme -
29 identification
belirleme -
30 определение
- определение осадки конуса
- определение прочности при раздавливании
- определение прочности сцепления
- определение сроков схватывания цемента иглой ВикаТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > определение
-
31 οριοθέτηση
belirleme, sınırlama -
32 determination
n. belirtme, niyet, kararlılık, azim, karar, tespit, belirleme; saptama, saplantı* * *belirleme* * *1) (firmness of character or stubbornness: She showed her determination by refusing to give way.) kararlılık, azim2) (the act of determining.) saptama, belirleme -
33 tespit
1. إفراد [إِفْراد]Anlamı: belirleme2. تثبيت [تَثْبِيت]Anlamı: bir şeyi sağlam yapma3. تخصيص [تَخْصِيص]Anlamı: belirleme4. تعيين [تَعْيِين]Anlamı: belirleme -
34 localization
n. yerini belirleme, yerelleştirme, sınırlama* * *1. sınırlama 2. yerini belirleme -
35 predetermination
n. önceden belirleme, önceden saptama, önceden kararlaştırma* * *önceden belirleme -
36 specification bias
= specification errorFrench\ \ biais de spécification; erreur de spécificationGerman\ \ Spezifikationsbias; Fehler im AnsatzDutch\ \ onzuiverheid ten gevolge van verkeerde specificatieItalian\ \ errore nella specificazioneSpanish\ \ bias de especificación; sesgo de especificación; error de especificaciónCatalan\ \ biaix d'especificació; error d'especificacióPortuguese\ \ viés de especificação; erro de especificaçãoRomanian\ \ -Danish\ \ specifikationsfejlNorwegian\ \ spesifikasjonsfeilSwedish\ \ specifikationsfelGreek\ \ μεροληψία προδιαγραφή; σφάλμα προδιαγραφήFinnish\ \ täsmennysharhaHungarian\ \ specifikációs torzításTurkish\ \ belirleme yanlılığı; belirleme hatasıEstonian\ \ mudeli spetsifikatsioonist (valikust) tingitud niheLithuanian\ \ specifikacijos poslinkis; specifikacijos paklaidaSlovenian\ \ napaka v specifikacijiPolish\ \ obciążenie w specyfikacjiRussian\ \ ошибка в описанииUkrainian\ \ -Serbian\ \ -Icelandic\ \ forskrift hlutdrægni; forskrift villaEuskara\ \ espezifikazio-akatsFarsi\ \ oribe t shkhisPersian-Farsi\ \ -Arabic\ \ تحيز المواصفات؛ خطأ الموصفاتAfrikaans\ \ spesifikasiesydigheidChinese\ \ ( 模 型 ) 设 定 偏 倚 ( 偏 误 , 偏 差 )Korean\ \ 특정화의 오류, 규격오류 -
37 Bestimmung
1) ( Festsetzung) belirleme, tayin2) ( Vorschrift) hüküm;gesetzliche \Bestimmungen mevzuat;nach den geltenden \Bestimmungen mevzuata göre4) ( Schicksal) yazgı, kader, alın yazısı -
38 passive fault detection
pasif hata belirleme, edilgen hata belirleme -
39 определение
с1) (установление чего-л.) belirleme, tayin (etme); teşhis (etme)определе́ние наказа́ния — юр. cezanın tayini
2) ( формулировка) tanımфилосо́фское определе́ние мате́рии — maddenin felsefi tanımı
дать определе́ние чему-л. — bir şeyin tanımını yapmak
э́тому тру́дно дать определе́ние — bunu tanımlamak güçtür
3) грам. belirten4) юр. karar -
40 распоряжаться
несов.; сов. - распоряди́ться1) ( приказывать) emretmek, emir vermek2) тк. несов. ( управлять) (çekip) çevirmekздесь он распоряжа́ется все́ми дела́ми — buranın tüm işlerini çekip çevirir
пра́во наро́дов распоряжа́ться свое́й судьбо́й — halkların kendi kaderlerini belirleme hakkı
См. также в других словарях:
belirleme — is. Belirlemek işi, tayin Bunları kesin olarak belirlemeye çalışalım. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler öncel belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncel belirleme — is., fel. Tanrı nın her şeyi önceden bildiği dogmasına dayanılarak her şeyin önceden Tanrı tarafından düzenlenmiş olduğunu anlatan terim … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilim ölçümü — is. 1) Sıvılardaki yüzey gerilimlerini belirleme işi, tansiyometri 2) Mekanik gerilim niceliğini, birtakım ölçü araçlarından yararlanarak belirleme, tansiyometri … Çağatay Osmanlı Sözlük
askerlik yoklaması — is., ask. 1) İlk kez askere gideceklerin nüfus kayıtlarının belirlenmesi ve askere çağrılması 2) Askerliğini yapmış kimselerin belli bir yaşa kadar yaptırmak zorunda oldukları durum belirleme işlemleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
azotlama — is. 1) Azotlamak işi 2) Azotlu besin almayan bitki veya hayvanların dokularındaki serbest azotu belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirleyebilmek — i Belirleme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirleyiş — is. Belirleme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
daktiloskopi — is., Fr. dactyloscopie Parmak izine dayanarak kimlik belirleme yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava tahmini — is., meteor. Çeşitli araç ve aygıtlardan yararlanılarak yapılan incelemeler sonunda bulunulan yerde veya geniş bir bölgede gelecek gün veya günlerdeki havanın nasıl olacağını belirleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendiliğindenlik — is., ği, fel. Dıştan bir belirleme ile değil, kendi kendine gerçekleşen etkinlik Aşk bile kuralları olan bir oyun bizde. Göze almak, kendiliğindenlik beklenmiyor. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kura — is., Ar. ḳurˁa İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme … Çağatay Osmanlı Sözlük