-
1 laf
laf [lãf]I s\laf aramızda kalsın, ... das bleibt unter uns,..., unter uns gesagt,...\lafa dalmak ( fam) sich verplaudernbir çift \laf etmek ein paar Worte sagenbu ne biçim \laf? was ist das für ein Ausdruck?büyük \laf etmek große Töne spucken\lafı geçmek ( sözü dinlenmek) das Sagen haben; ( bahsedilmek) erwähnt werden\laftan anlamayanın hakkı kötektir ( prov) wer nicht hören will, muss fühlen\laf atmak ( konuşmak) reden; ( sözle sarkıntılık etmek) anmachen (-e)\laf yapmak ( fam) ( dedikodu yapmak) tratschen, klatschen\lafa karışmak dazwischenredenuzun \lafın kısası der langen Rede kurzer Sinn\lafı değiştirmek das Thema wechselnII interj\laf! quatsch!, dummes Geschwätz!
См. также в других словарях:
dilden dile dolaşmak — çok konuşulmak, uzun süre bahsedilmek Adları dilden dile dolaşan insanların en büyük hususiyetlerinden biri de güzel konuşmalarıdır. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ismi geçmek — adından söz edilmek, bahsedilmek, adı geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı geçmek — 1) sözü etkili olmak, sözü dinlenmek 2) bahsedilmek Kocasının erkek kardeşinin sütkardeşi imişsiniz, ben sizi hiç görmedimdi fakat bu evde lafınız geçerdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü edilmek — 1) adı anılmak, bahsedilmek 2) önemli sayılmak Kendim askerlikte sözü edilir bir hizmet görmüş değilim. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü geçmek — 1) kendisini kabul ettirmiş olmak, hatırı sayılmak Sağ olsun, tanıdıklardan hatırı sayılır, sözü geçer emekli bir millî eğitim müfettişi vardı. H. Taner 2) adı anılmak, bahsedilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük