-
121 pied
n m1 partie du corps ayak [a'jak]2 ayak [a'jak]3 au pied de başında4 avoir pied suda boy olmak5 mettre qqch sur pied bir şey düzenlemek -
122 position
-
123 présumer
v t1 supposer sanmak, varsaymak◊Je présume qu'elle ne viendra pas. — Bayan gelmeyecek sanırım.
2 présumer de qqch aşırı iyimser olmak -
124 prêt
Ipréparé, disposé hazır [ha'zɯɾ]◊Le repas est prêt. — Yemek hazır.
IIn m1 action de prêter ödünç verme2 argent ödünç para -
125 prête
préparé, disposé hazır [ha'zɯɾ]◊Le repas est prêt. — Yemek hazır.
-
126 pris
-
127 proie
n f1 animal yem, av [av]◊Le lion bondit sur sa proie. — Aslan avının üstüne atlıyor.
2 être la proie de flammes alevlerin kurbanı olmak3 en proie à qqch - tehlikesiyle karşı karşıya olmak◊Il est en proie au désespoir. — Ümitsizlik tehlikesiyle karşı karşıya.
-
128 prononcé
1 belirgin [beliɾ'ɟin]2 çok kuvvetli
См. также в других словарях:
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içeride olmak — 1) zarar etmiş olmak, borçlanmış olmak 2) hapishanede olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş olmak — 1) küçük bir işte de olsa başta olmak, sözü dinlenir bir kimse olmak 2) önde gelmek, lider olmak Hep baş olmaya bakarız ve olduktan sonra nasihat veririz. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri olmak — 1) uygun olmak 2) sırası, uygun zamanı olmak 3) saygınlığı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
raci olmak — (A. T.) ait olmak, dönük olmak, yönelik olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ayan olmak — belli olmak, bilinir olmak Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dahli olmak — (bir işte) bir işe karışmış olmak, bir işte parmağı olmak Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok. F. F. Tülbentçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dut gibi olmak — 1) çok sarhoş olmak 2) utanmak, mahcup olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehil olmak — ustalaşmak, uzman olmak Dikkat ettim, bu adamda, her işte ehil olmak merakı var. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ense kulak yerinde olmak — tkz. 1) iri yarı olmak 2) kelli felli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
formda olmak — gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır … Çağatay Osmanlı Sözlük