Перевод: со всех языков на английский

с английского на все языки

ısınmak

  • 1 ısınmak

    v. warm up, grow warm, become warmer, get hot, hot up, warm, heat, hit it off with smb., hot, take kindly to, loosen up, become reconciled to, reconcile oneself to, have a warm

    Turkish-English dictionary > ısınmak

  • 2 ısınmak

    "to grow warm, to warm up, to heat; to warm to/towards sb, to take to sb/sth; to warm up"

    İngilizce Sözlük Türkçe > ısınmak

  • 3 ısınmak

    "1. to get warm, grow warm, warm up, warm, heat up, heat. 2. /a/ to come to like (someone, something); to warm to or towards (someone)."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > ısınmak

  • 4 tekrar ısınmak

    v. reheat

    Turkish-English dictionary > tekrar ısınmak

  • 5 çok ısınmak

    v. overheat

    Turkish-English dictionary > çok ısınmak

  • 6 fazla ısınmak

    to overheat

    İngilizce Sözlük Türkçe > fazla ısınmak

  • 7 kanı ısınmak

    to warm to, to take a shine to sb

    İngilizce Sözlük Türkçe > kanı ısınmak

  • 8 ısınmamak

    v. (neg. form of ısınmak) warm up, grow warm, become warmer, get hot, hot up, warm, heat, hit it off with smb., hot, take kindly to, loosen up, become reconciled to, reconcile oneself to, have a warm

    Turkish-English dictionary > ısınmamak

  • 9 kan

    1. blood. 2. hem-, hemo-, hemi-, haem-, haemo-. 3. hemic, hematic. 4. lineage, family. -ı ağır 1. dull and boring by nature. 2. sluggish by nature. - ağlamak to shed tears of blood, be deeply distressed. - akçesi blood money, wergeld. - akıtmak 1. to sacrifice an animal. 2. to shed blood. - akmak for blood to be shed. - akmaksızın without bloodshed. - akrabalığı blood relationship, consanguinity. - aktarımı blood transfusion. - aktarmak /a/ to give (someone) a blood transfusion. - alacak damarı bilmek to know where to turn for help. - alma med. bloodletting. - almak /dan/ to take blood (from), bleed. - aramak to be out for blood. - bağı blood tie. - bankası blood bank. - basımı path. congestion. - basıncı blood pressure. - basıncı yüksekliği high blood pressure, hypertension. - başına sıçramak/- beynine çıkmak/vurmak to get or have one´s blood up, see red, blow one´s top. - boşalmak to hemorrhage. -a boyamak/bulamak /ı/ to wreak carnage in (a place). -a boyanmak/bulanmak to be covered with blood. -ı bozuk corrupt or evil by nature. - cisimciği blood corpuscle. - çanağı gibi bloodshot (eyes). - çekme med. dry cupping. -ı çekmek /a/ to resemble (a parent) (in looks and in character). - çıbanı boil, furuncle. - çıkar. Blood will flow./There will be a big fight. - çıkmak for blood to be spilled. - dalgası rush of blood to a part of the body, flush. - damarı blood vessel. - davası blood feud, vendetta. - değiştirme med. exchange transfusion. -ı dindirmek to stanch blood. -ına dokunmak /ın/ to make (one´s) blood boil. - dolaşımı/deveranı circulation of the blood. -ı donmak to be shocked, be horrified. - dökmek to shed blood. - dökücü bloodthirsty. -ına ekmek doğramak /ın/ 1. to be glad that one has caused (another´s) death. 2. to benefit by having caused (another´s) misfortune. -ını emmek /ın/ to exploit (someone) unmercifully. - gelmek to bleed. -ına girmek /ın/ 1. to have (someone´s) blood on one´s hands. 2. to deflower (a girl). 3. to damage, destroy. - gitmek /dan/ to bleed (while defecating or menstruating). - gövdeyi götürmek for much blood to be shed, for many people to be killed. - grubu blood group, blood type. - gütme blood feud, vendetta. - gütmek to seek blood vengeance, engage in a vendetta. - hücresi blood cell. -ı ısınmak /a/ to warm to, feel affectionate or sympathetic towards (someone). -ını içine akıtmak/-ı içine akmak to hide one´s sorrows. - iğnesi hypodermic injection of blood-building medicine. - istemek to be out for blood, want blood revenge. - işeme hematuria. -a kan! Blood for blood!/Death to the murderer! -a kan istemek to want blood revenge. -ı kanla yıkamak to exact blood revenge. - kardeşi blood brother. - kaybetmek to lose blood. - kaybı loss of blood. -ı kaynamak 1. to be full of beans, be full of pep. 2. /a/ to feel a sudden rush of affection for (someone). -ları kaynaşmak to come to like each other very quickly, become good friends in no time. - kesici styptic, hemostatic. - kırmızı blood-red, crimson. -ı kurumak to be exasperated. -ını kurutmak /ın/ to exasperate, vex. - kusmak 1. to vomit blood. 2. to be extremely pained or grieved. - kusturmak /a/ to oppress unmercifully. - kusup kızılcık şerbeti içtim demek to hide one´s sufferings from others. - lekesi blood stain. - merkezi blood transfusion center. - muayenesi law blood test (to determine paternity). - nakli blood transfusion. - olmak for murder to take place. (aralarında) - olmak to be involved in a blood feud. -ında olmak to run in the blood of, be in one´s blood. - oturmak /a/ to have a subcutaneous hemorrhage. - oturması subcutaneous hemorrhage. -ıyla ödemek /ı/ to pay with one´s life (for). -ı pahasına at the cost of one´s life. - pıhtılaşması blood coagulation. - portakalı blood orange. - revan içinde 1. bleeding profusely. 2. covered with blood. -ı sıcak outgoing, friendly, warm, sociable. -ı soğuk unsociable, reserved, cold. -ı sulanmak to

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > kan

См. также в других словарях:

  • ısınmak — ısınmak; sevmek I, 201, 202bkz:isinmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ısınmak — nsz 1) Sıcak duruma gelmek Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar. B. Felek 2) Üşümesini gidermek Hele işini biraz bırak da şöyle sobanın yanına otur, biraz ısın, dinlen... R. H. Karay 3) mec. Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iliği kemiği ısınmak — üşümüşken vücudu iyi bir biçimde ısınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içi ısınmak — hoşlanmak, sevmek Uzun yıllar içim ısınmadı ona. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanı ısınmak — birine karşı yakınlık duymak Kanları çabuk ısındı birbirine. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suyu ısınmak (veya kaynamak) — tkz. işbaşından uzaklaştırılması yaklaşmak veya gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğür olmak — ısınmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • isinmek — ısınmak; sevmek I, 201, 202bkz: ısınmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ısışmak — ısınmak, bir nesnenln bütün parçaları arasına sıcaklık yayılmak, I, 185bkz: isişmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • isimek — ısınmak III, 253 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • isişmek — ısınmak, bir nesnenin bütün parçaları arasına sıcaklık yayılmak I, 185bkz: ısışmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»