-
1 متحجب
مُتَحَجِّب1. kapalıAnlamı: gizli, saklı veya müphem2. yaşmaklıAnlamı: örtülü3. peçeliAnlamı: örtülü4. perdeliAnlamı: perde ile örtülmüş5. içrekAnlamı: gizli6. yumuluAnlamı: yumulmuş olan7. kapanıkAnlamı: kapanmış8. saklıAnlamı: saklanmış olan9. örtülüAnlamı: örtüsü olan -
2 متحجب
içrek; kapalı; kapanık; örtülü; peçeli; perdeli; saklı; yaşmaklı; yumulu -
3 محجوب
kapanık; örtülü -
4 مغطى
kapaklı; kaplamalı; kaplı; örtülü -
5 أدغال
-
6 أرض
أَرْض1. toprakAnlamı: arazi2. araziAnlamı: yeryüzü parçası, yer, toprak3. yereyAnlamı: yer yüzünün bir parçası4. karaAnlamı: yer yüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak5. arzAnlamı: yeryüzü, yer -
7 إشكالي
إِشْكالِيّ1. kör düğüm2. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık3. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu4. mihnetliAnlamı: zor, üzücü5. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan6. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü7. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan8. meseleAnlamı: sorun9. muammaAnlamı: bilmece10. sorunsalAnlamı: doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte şüphe uyandıran, kesin olmayan11. sorunluAnlamı: sorunu olan, problemli12. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan13. problemliAnlamı: sorunu olan14. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey15. problem16. müphemAnlamı: belirsiz17. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak -
8 بشارة
I1. muştuAnlamı: sevindiren haber, müjde2. müjdeAnlamı: sevindirici haber3. incilAnlamı: hz. isa'ya indirilen kutsal kitapIIبُشَارَةçırpıAnlamı: dal budak kırıntısıبَشَّارَة1. kepenekAnlamı: pervane2. kelebekAnlamı: pul kanatlılardan, türlü renklerle örtülü, dört kanatlı olan böceklere verilen genel ad3. pervane -
9 بندر
بَنْدَر1. limanAnlamı: gemilerin barınarak yük alıp boşaltmalarına uygun kuruluşları olan yapay sığnık2. kayıkhaneAnlamı: kayıkların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer3. iskele -
10 جراج
جَرَاج1. garaj2. otogar3. otopark -
11 حرج
Iحَرَج1. dağdağaAnlamı: gürültü patırtı2. cengelIIحَرِج1. darAnlamı: genişliği az veya yetersiz olan, ensiz2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. ensizAnlamı: eni küçük olan, dar4. darAnlamı: içine alacağı şeye oranla, geniş ve bol karşıtıحَرَّجَkasmakAnlamı: daraltmak -
12 حرجة
-
13 حرش
IحَرَّشَkörüklemekAnlamı: kışkırtmak, şiddetlendirmekIIحَرَشkalınlıkAnlamı: kalın olma durumuحَرَشَ1. tırmıklamakAnlamı: tırmalamak2. tırnaklamakAnlamı: tırmalamak3. tırmalamakAnlamı: tırnaklarıyla çizmekIVحَرِش1. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse2. engebeAnlamı: yer biçimi, yer şekilleri, arıza3. kalın4. yoğunAnlamı: kalın5. kırıcıAnlamı: kaba, sertVحِرْشcengel -
14 خباء
خِبَاء1. sayvanAnlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer2. obaAnlamı: göçebelerin konak yeri3. çergiAnlamı: derme çatma çadır4. çergeAnlamı: derme çatma çadır -
15 دماغ
دِمَاغ1. dimağAnlamı: beyin2. beyinAnlamı: kafa tasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçimindeki duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, dimağ -
16 ديسة
-
17 روق
Iرَوْق1. hol2. koridorAnlamı: geçenek, dehliz3. sayvanAnlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer4. obaAnlamı: göçebelerin konak yeri5. asırAnlamı: çağ, yüzyıl6. dehlizAnlamı: üstü kapalı, dar ve uzun geçit, koridorIIرَوَّقَ1. saflaştırmakAnlamı: saf duruma getirmek2. ayıklamak3. arıtmakAnlamı: temizlemek, tasfiye etmek -
18 سري
Iسِرِّيّ1. esrarlıAnlamı: ne olduğu anlaşılamayan, gizli2. içrekAnlamı: gizli3. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü4. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olanIIسَرِيّ1. adamAnlamı: iyi yetişmiş, değerli kimse2. kibarAnlamı: zengin, soylu, kökülü (kimse, aile)3. haysiyetliAnlamı: değeri, saygınlığı olan, onurlu4. gideğenAnlamı: göl ayağı5. âlicenapAnlamı: yüce gönüllü, cömert, onurlu kişı6. soyluAnlamı: asil olan kimse7. kerimAnlamı: soylu, asil8. azmakAnlamı: küçük su birikintisi, gölcük, bataklık9. dere -
19 سقيفة
سَقِيفَة1. kameriye2. sundurmaAnlamı: yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan çatı3. çekme kat4. sayvanAnlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer5. çardakAnlamı: ağaç dallarından örülmüş barınak6. barakaAnlamı: hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı -
20 سهل
IسَهُلَkolayAnlamı: sıkıntı çekmeden, zahmetsizIIسَهْل1. akıcıAnlamı: kolay söylenebilen, okunabilen, anlamaca açık2. kolayAnlamı: sıkıntı çekmeden, zahmetsiz3. ovaAnlamı: çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü4. zahmetsizAnlamı: sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz5. düzAnlamı: yatay durumda olan, eğik ve dik olmayanسَهَّلَ1. kolaylaştırmakAnlamı: kolay duruma getirmek2. basitleştirmek
См. также в других словарях:
örtülü — sif. 1. Üzərinə qapaq qoyulmuş, ya örtü salınmış. Örtülü tabaqlarda paypay bölünmüş təzə qurbanlıq ət qonşulara paylanırdı. M. C.. 2. Örtülmüş, qapanmış. Örtülü qapı. Örtülü pəncərə. 3. məc. Gizli. Onunçun da mərhumun övladının xatirinə dəyməsin… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Örtülü — Yilmaz Örtülü Spielerinformationen Geburtstag 30. März 1980 Geburtsort Frankfurt am Main, Deutschland Größe 1,76 m Position Sturm Vereine in der Jugend Germania Frankfurt … Deutsch Wikipedia
örtülü — sf. 1) Örtüsü olan Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor. R. H. Karay 2) Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü. A. Haşim 3) zf., mec. Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
örtülü omurgalılar — is., ç., hay. b. Vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri büyük, omurlarında kat kat kireçlenmiş çemberleri olan, köpek balıklarının bir alt takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
örtülü ödenek — is., ği Gizli tutulan işlerde harcanmak için yetkililerin emrine verilen para, tahsisatımesture … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yilmaz Örtülü — Yilmaz Örtülü Spielerinformationen Geburtstag 30. März 1980 Geburtsort Frankfurt am Main, Deutschland Größe 1,76 m Position Sturm Vereine in de … Deutsch Wikipedia
KENİN — Örtülü, gizli, mahfuz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHDURE — Örtülü ve kapalı kadın veya kız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKNUN — Örtülü, gizli. Saklı. * Dizilmiş. Dizili. Manzum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESTURE — Örtülü kadın. İslâmiyetin emrettiği şekilde örtülmesi farz olan yerlerini örtmüş olan kadın. (Bak: Tesettür) * Gizli tutulan resmi işlerde harcanmak için hükümetin emrine verilen para. (Buna tahsisat ı mesture de denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNEHMES — Örtülü, saklı, gizli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük