-
1 مشكلة
مُشْكِلَة1. kör düğüm2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. gaileAnlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü4. muammaAnlamı: bilmece5. meseleAnlamı: sorun6. külfetAnlamı: sıkıntılı zorluk, yorgunluk7. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey8. sorunAnlamı: mesele, problem9. problem10. zorlukAnlamı: sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük11. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak -
2 إشكالي
إِشْكالِيّ1. kör düğüm2. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık3. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu4. mihnetliAnlamı: zor, üzücü5. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan6. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü7. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan8. meseleAnlamı: sorun9. muammaAnlamı: bilmece10. sorunsalAnlamı: doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte şüphe uyandıran, kesin olmayan11. sorunluAnlamı: sorunu olan, problemli12. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan13. problemliAnlamı: sorunu olan14. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey15. problem16. müphemAnlamı: belirsiz17. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak -
3 عقدة
عُقْدَة1. kör düğüm2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. ukdeAnlamı: düğüm, yumru4. boğumAnlamı: boğulmuş, sıkılmış yer5. meseleAnlamı: sorun6. muammaAnlamı: bilmece7. pürtükAnlamı: küçük çıkıntı8. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey9. problem10. kör düğümAnlamı: çözülemeyen, ilmiksiz düğüm11. düğümAnlamı: iplik, ip, halat gibi bükülebbilir şeyleri birbirine dolayarak yapılan boğum12. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak13. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun -
4 مشكل
Iمُشَكَّل1. entegreAnlamı: bir bütünü, bir grubu oluşturan2. türlüAnlamı: çeşitli özellikleri olan3. müteşekkilAnlamı: oluşmuş, meydana gelmişIIمُشْكِل1. kör düğüm2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. meseleAnlamı: sorun4. muammaAnlamı: bilmece5. sorunluAnlamı: sorunu olan, problemli6. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey7. problemliAnlamı: sorunu olan8. problem9. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun10. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak -
5 معضلة
مُعْضِلَة1. kör düğüm2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. muammaAnlamı: bilmece4. meseleAnlamı: sorun5. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey6. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak7. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun -
6 مشكلة
bilmece; gaile; gizem; kör düğüm; külfet; mesele; muamma; muammalı; problem; sorun; zorluk -
7 أحجية
أُحْجِيَّة1. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu2. meseleAnlamı: sorun3. muammaAnlamı: bilmece4. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey5. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak6. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun -
8 بصر
Iبَصَر1. izlemekAnlamı: seyretmek2. kafaAnlamı: anlama kabiliyeti, zeka3. temaşaAnlamı: hoşlanarak bakma4. sağgörüAnlamı: gerçekleri görebilme yeteneği5. basiretAnlamı: doğru görüş, uzağı görüş6. zekâvetAnlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ7. müşahedeAnlamı: görme, gözlem8. seyretmekAnlamı: bakmak, izlemek9. nazarAnlamı: bakış, göz atma10. zekâAnlamı: anlak, dirayet, zeyreklik, ferasetIIبَصُرَgörmekبَصَّرَaydınlatmakAnlamı: bir sorun üzerine bilgi vermek -
9 تثقف
تَثَقَّفَ1. pişirmekAnlamı: öğrenmek2. aydınlanmak3. öğrenmekAnlamı: bilgi edinmek4. duymakAnlamı: bilgi almak, öğrenmek -
10 تنور
Iتَنُّور1. tandırAnlamı: yere kazılan bir tür fırın2. ocakAnlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yerIIتَنَوَّرَaydınlanmak -
11 ثقف
Iثَقِفَ1. algılamakAnlamı: idrak etmek2. anlamakAnlamı: konuları, olayları kavramak ve düşünmek, idrak etmekIIثَقَّفَ1. eğitmekAnlamı: terbiye etmek, öğretmek2. aydınlatmakAnlamı: bir sorun üzerine bilgi vermek -
12 لغز
لُغْز1. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu2. muammaAnlamı: bilmece3. meseleAnlamı: sorun4. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey5. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun6. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak
См. также в других словарях:
sorun — is. 1) Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem 2) mec. Sıkıntı veren durum, dert Birleşik Sözler beslenme sorunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sorun çıkarmak sorun etmek sorun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorun çıkarmak — üzüntü verecek veya içinden güç çıkılır bir durum yaratmak İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorun etmek — dert etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorun olmak — dert olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorun yapmak — dert etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mesele çıkarmak — sorun çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak atmak — sorun yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
problem çıkarmak — sorun çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyamete kalmak — sorun, çözülememek Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı? H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
History of the Jews in Turkey — Jewsref|name|§ have lived in the geographic area of Asia Minor (modern Turkey) for more than 2,400 years. In the later Middle Ages, Ashkenazi Jews migrating to the Byzantine Empire and Ottoman Empire supplemented the original Jewish population of … Wikipedia
Japanese language education in Vietnam — first became widespread during the Empire of Vietnam, which was set up as a puppet state after Japan s 1941 World War II invasion of French Indochina. However, after Japan s 1945 surrender and withdrawal from Vietnam, there was little further… … Wikipedia