-
21 окружной
-
22 воздействие
etki,etkileme* * *сetki; etkilemeфизи́ческое возде́йствие — zor kullanma
возде́йствие на окружа́ющую среду́ — çevre üzerinde etki yapma
сре́дства идеологи́ческого возде́йствия — ideolojik etkileme araçları
-
23 загрязнение
-
24 загрязнять
kirletmek* * *несов.; сов. - загрязни́тьпредприя́тия, загрязня́ющие окружа́ющую среду́ — çevre kirleten tesisler
-
25 защита
savunma,korunma; himaye; defans,müdafaa* * *ж1) savunma; korunma; koruma; himayeзащи́та оте́чества — anayurt savunması
защи́та окружа́ющей среды́ — çevre korunması
будь мое́й защи́той — koruyucum ol
взять кого-л. под свою́ защи́ту — himayesine almak
2) юр. müdafaa makamı3) спорт. defans, müdafaaсицилиа́нская защи́та — шахм. Sicilya savunması
кома́нда ушла́ в защи́ту — takım defansa çekildi
боксёр ча́сто уходи́л в защи́ту — boksör sıksık kapanıyordu
ли́ния защи́ты (в футболе) — bek hattı
-
26 кольцевой
в соч.кольцева́я доро́га — çevre yol
-
27 кольцо
yüzük* * *с1) врз halka; çember ( на баскетбольном щите)пять олимпи́йских коле́ц — beş Olimpiyat halkası
ко́льца Сату́рна — Satürn'ün çevresindeki halkalar
броса́ть (мяч) по кольцу́ — potaya şut atmak
сверну́ться кольцо́м — halkalanmak
2) çemberпрорва́ть кольцо́ окруже́ния — воен. çemberi yarmak
кольцо́ вокру́г нас сжима́лось / сужа́лось — çevremizdeki çember daralıyordu
го́ры, кольцо́м окружа́ющие го́род — şehri çepeçevre saran dağlar
3) (ко́льца) мн., спорт. halkaон был пе́рвым в упражне́ниях на ко́льцах — halkada birinciydi
4) yüzük (-ğü)обруча́льное кольцо́ — nişan yüzüğü, alyans
5) ( кольцевая дорога) çevre yol -
28 контур
-
29 обрисовывать
несов.; сов. - обрисова́ть1) ( очерчивать) çevre çizgisini çizmek; çizgi ile çerçevelemek2) перен. ( описывать) tasvir etmek -
30 обхват
-
31 окрестность
жçevre; dolayокре́стности го́рода — şehrin çevresi / dolayı / civarı
-
32 округа
ж, разг.civar; çevre -
33 окружающий
1) çevredekiокружа́ющий нас мир — çevremizdeki dünya
окружа́ющая среда́ — çevre; ortam
2) (окружа́ющие) → сущ., мн. çevresindekiler3) (окружа́ющее) → сущ., с ortam; çevresindekilerвсё окружа́ющее — çevresinde ne varsa hepsi
-
34 окружность
жçevre; çember мат.име́ть три ме́тра в окру́жности — çevresi üç metre olmak
-
35 периметр
м, мат. -
36 сфера
ж1) alan, sahaзапреще́ние я́дерных испыта́ний в трёх сфе́рах — atmosfer, uzay ve sualtı nükleer denemelerinin yasaklanması
сфе́ра материа́льного произво́дства — maddi üretim alanı
сфе́ра влия́ния — nüfuz alanı
рабо́тники, за́нятые в сфе́ре обслу́живания — hizmet kesiminde çalışanlar
2) çevreв свое́й сфе́ре — (kendi) çevresinde
вы́сшие сфе́ры — iktidar çevreleri
3) мат. küre -
37 угрожать
tehdit etmek* * *tehdit etmek; tehlikeye düşürmekугрожа́ть войно́й — harp açmakla tehdit etmek
угрожа́я пистоле́том — tabanca tehdidiyle
ему́ ничто́ не угрожа́ет — onun için hiç bir tehlike yok
угрожа́ть воро́там проти́вника — спорт. rakip kalesini tehdit etmek
загрязнённость окружа́ющей среды́ угрожа́ла здоро́вью люде́й — çevre kirliliği insan sağlığını tehlikeye düşürüyordu
-
38 экологический
ekolojik,çevrebilimsel* * *ekolojik, çevrebilimselэкологи́ческая среда́ — ekolojik çevre
сохране́ние экологи́ческого равнове́сия — ekolojik dengenin korunması
-
39 абрис
kroki, eskiz, skeç, taslak, çevre çizgisiТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > абрис
-
40 благоустраивать
bayındırlaşmak, çevre düzenlemekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > благоустраивать
См. также в других словарях:
çevre — is. 1) Bir şeyin yakını, dolayı, etraf Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. O. Rifat 2) Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre bilimsel — sf. Çevre bilimleriyle ilgili, çevre bilimlerine dayanan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre bilimci — is. Çevre bilimleri uzmanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre bilimleri — is., ç. Çeşitli bilim dallarını içerisinde toplayan, insan doğa ilişkilerini ve çevre sorunlarını inceleyen, uygulamalı ve disiplinler arası bilimler … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre felaketi — is. Çevre kirliliğinin aşırı boyutlara varması … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre — işlemeli baş örtüsü … Beypazari ağzindan sözcükler
çevre açı — is., mat. Geometride, bir çemberin iç bölgesinde, köşesi çember üzerinde bulunan açı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre kirliliği — is. Doğal kaynakların aşırı ve yanlış kullanılması, tahrip edilmesi sonucunda çevrede dengenin olumsuz yönde bozulması ve birtakım sorunların ortaya çıkması … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre sağlığı — is. Belli bir çevrede yaşayan kişilerin sağlığını etkileyen dış faktörler ve alınan önlemler … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre teker — is., bit. b. Sap ve kökte, merkez bölümünün en dış kuşağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre temizlik vergisi — is. Belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan ve katı atık toplama hizmetinden yararlanan konut ve iş yeri sahiplerinden alınan vergi, çöp vergisi … Çağatay Osmanlı Sözlük