-
1 çentik
bıçağın ağzında \çentik var die Klinge des Messers hat eine ScharteII adj schartig -
2 çentik
-
3 centik
[T centik, from OT *chänt]: grooveA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > centik
-
4 çentik
niqir--------çentik -
5 çentik
1. озвонч. -ğiзазу́брина, щерби́на2. озвонч. -ğiзазу́бренный, неро́вный -
6 çentik
киртек -
7 çentik
щербина, насечка, зазубрина, надрезİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > çentik
-
8 çentik
adj. chippy--------n. notch, dent, score, chip, cutting, dint, hack, indent, indentation, jag, kerf, knurl, nick, snick, tally* * *1. nick 2. notch 3. nick (n.) 4. notch (n.) -
9 centík
f Ch chelaf Ve chivasf Ve puyam Am chicom Am quilom Co chimbom Co chivom Cu kilom Mé fierrom Mé quichóm Ni bollom Pe chuyom Ve charo -
10 çentık
Batıq; kəsik; oyuq; qəlpə -
11 çentik
χάραγμα, εγκοπή, εντομή -
12 çentik
حزفرضةفل -
13 çentik
1. حز [حَزّ]Anlamı: bir şeyin kenarına açılan kertik2. فرضة [فُرْضَة]Anlamı: bir şeyin kenarına açılan kertik3. فل [فَلّ]Anlamı: bir şeyin kenarına açılan kertik -
14 çentik
"notch, nick; notched, nicked" -
15 çentik
"1. notch; nick; incisure. 2. notched; nicked; incised." -
16 çentik yapma
n. indentation -
17 çentik yapmak
v. jag -
18 çentik açmak
niqirandin -
19 testere ile yapılan çentik
n. kerf -
20 киртек
çentik
См. также в других словарях:
çentik — is., ği 1) Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık Bıçağın ağzında çentik var. 2) Küçük oyuk İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çentik açmak — çentik oluşturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çentik — bir yere yapılan işaret … Beypazari ağzindan sözcükler
çentik atmak — çentiklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TESELLÜM — Çentik çentik olma, diş diş olma. Gedik olma. * Ağzını yaşmaklama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çentiklemek — i 1) Bir şeyde çentik açmak 2) Bir şeyi ince doğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çentikli — sf. Üzerinde çentik bulunan Avucunu kapının tozlu ve çentikli tahtası üzerinde gezdirdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çentiksiz — sf. Üzerinde çentik bulunmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kerte — is. 1) İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti 2) mec. Derece, radde Bu öldürme sözünü mübalağanın son kertesi olarak kullanmıştım. R. N. Güntekin Birleşik Sözler son kerte Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kertesine gelmek kertesine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertik — sf., ği 1) Kertilmiş olan 2) is. Kertilmiş yer, gedik, çentik Birleşik Sözler beşik kertiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertme — is. 1) Kertmek işi 2) Çentik Birleşik Sözler beşik kertme … Çağatay Osmanlı Sözlük