-
1 kertik
-
2 kertik
-
3 kertik
notch; missing place or part; space, cleft, gap; groove. kertik yeyilib ketibdi. kertik qil to break off a piece of s.t -
4 kertik
зару́бка (ж) засе́чка (ж) надре́з (м)* * *1. озвонч. -ğiиме́ющий зару́бку / засе́чку2. озвонч. -ğiзару́бка, засе́чка, надре́з; ме́тка -
5 kertik
щербина, засечка, зарубка, надрез, насечкаİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kertik
-
6 kertik
n. notch, gash, tally, cutting, hack -
7 kertik
niqir -
8 kertik
зарубка, насечка, рубец -
9 kertik
Batıq; kəsik; yarıq -
10 kertik
Kerbstab -
11 kertik
A notch cut in wood to keep tally of bread and the like -
12 kertik
A notch cut in wood to keep tally of bread and the like -
13 kertik
ticking sound. -
14 kertik
أخدودثلمثلمةحزفرضةفل -
15 kertik
1. أخدود [أُخْدُود]2. ثلم [ثَلْم]3. ثلمة [ثُلْمَة]4. حز [حَزّ]5. فرضة [فُرْضَة]6. فل [فَلّ] -
16 kertik
notch, score, gash, incision, tally -
17 kertik
1. notch, score, tally. 2. notched, tallied. -
18 kertik
ciąć; kaleczyć; kroić; nacięcie; obcinać; ograniczać; skaleczyć; ucinać; wcięcie; wycięcie -
19 kertik atmak
kêrtik kirin--------niqirandin -
20 kertik testeresi
n. crosscut saw
См. также в других словарях:
kertik — ekmek ve ekmeğe benzer şeylerin sayısını bilmek için bir ağaçta yapılan kertik, çetele I, 478bkz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kertik — sf., ği 1) Kertilmiş olan 2) is. Kertilmiş yer, gedik, çentik Birleşik Sözler beşik kertiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertik — çetele, bir parça yonulmuş olan ağac … Çağatay Osmanlı Sözlük
başamak — kertik yapmak, kertiklemek; agaçlar birbirine dayal ı olarak konmak . II I, 265,266 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gez — 1. is. 1) Okun, kirişe geçen ucundaki kertik 2) Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertük — kertilmek kenilmek; (insanlar için) horlanmak I, 160; II, 236 ağaçta açılan kertik I, 478bkz: kertik … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
chertic — chertíc (chertéc), chertícuri (chertécuri), s.n. (reg., înv.) 1. crestătură pe răboj. 2. răboj, ţincuşă. Trimis de blaurb, 14.12.2008. Sursa: DAR chertíc ( ce), s.n. – 1. Crestătură. – 2. Matrice. tc. kertik (Cihac, II, 562). Rar. Trimis de… … Dicționar Român
çentik — is., ği 1) Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık Bıçağın ağzında çentik var. 2) Küçük oyuk İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çentmek — i, er 1) Bir şeyin kenarında kertik açmak 2) le Soğan, salatalık vb.ni küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak ... yabansı çiçeklerden toz toplayıp tunç havanda dövdüler, içine sabun çenttiler. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
çetele — is., Rum. 1) Çizilerek veya oyularak açılan kertik 2) esk. Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertiklemek — i Kertik açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük