-
1 Arzneien
ilaç -
2 Mittel
Mittel <-s, -> ['mıtəl] nt1) çare, yol; ( Möglichkeit) imkân, olanak;\Mittel und Wege finden çare ve yollar bulmak;als letztes \Mittel son çare olarak;zu anderen \Mitteln greifen başka yollara başvurmak;\Mittel zum Zweck atlama taşı;er ließ kein \Mittel unversucht her çareye başvurdu, denemediği yol kalmadı, her olanağı denediein \Mittel für Kopfschmerzen ( fam) baş ağrısı için ilaçohne \Mittel dastehen parasız pulsuz ortada kalmak5) (Färbe\Mittel, Genuss\Mittel, Nahrungs\Mittel) madde; (Hilfs\Mittel, Produktions\Mittel) araç;der Zweck heiligt die \Mittel amaç araçları meşru kılar -
3 anschlagen
anschlagen <unreg, -ge-> -
4 Antidepressivum
Antidepressivum n <Antidepressivums; Antidepressiva> MED antidepresif (ilaç) -
5 apothekenpflichtig
apothekenpflichtig adj yalnız eczanede satılabilen (ilaç) -
6 Arznei
-
7 Arzneimittel
-
8 Arzneimittelabhängigkeit
Arzneimittelabhängigkeit f ilaç bağımlılığı -
9 Aufputschmittel
-
10 Beruhigungsmittel
Beruhigungsmittel n MED müsekkin; yatıştırıcı ilaç -
11 blutstillend
blutstillend adj: blutstillendes Mittel kanama dindirici (ilaç) -
12 Einnahme
Einnahmen pl gelir(ler) -
13 erprobt
erprobt adj: erprobtes Mittel denenmiş ilaç -
14 Heilmittel
Heilmittel n ilaç, çare; MED a deva -
15 Medikament
Medikament n <Medikaments; Medikamente> ( gegen -e karşı) ilaç -
16 Medizin
Doktor der Medizin tıp doktoru -
17 Methadon
-
18 Mittel
1. n <Mittels; Mittel> araç, vasıta; çare; (Maßnahme) önlem, tedbir; (Heilmittel) ( gegen -e karşı) ilaç;Mittel zum Zweck sein hedefe götüren araç olmak;als letztes Mittel son çare olarak;ihm ist jedes Mittel recht ona her yol mubah;2. pl malî olanaklar, kaynak sg;aus öffentlichen Mitteln kamu kaynakları kullanılarak -
19 Mixtur
Mixtur f <Mixtur; Mixturen> ilaç karışımı, mikstür -
20 Pharmaindustrie
Pharmaindustrie [f-] f ilaç sanayii
См. также в других словарях:
ilac — ilác, ă, iláci, ce, adj. (reg.; despre vite) cu coarne scurte; (despre coarne) scurte şi crescute în lături. Trimis de blaurb, 31.05.2006. Sursa: DAR … Dicționar Român
ilaç — is., cı, Ar. ˁilāc 1) Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva 2) mec. Çare, önlem Birleşik Sözler aç biilaç kortizonlu ilaç kocakarı ilacı sinir ilacı uyku ilacı uyuz ilacı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ILAC — ИЛАК (англ. ILAC – International Laboratory Accreditation Cooperation) – Международная организация по аккредитации лабораторий История ИЛАК создан в 1977 году для развития международного сотрудничества в целях содействия развитию торговли… … Википедия
ilâc — (A.) [ جﻼﻋ ] 1. ilaç. 2. tedavi. 3. çare … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ilac — klas. bax əlac. Çak görüb köksümü, qılma ilacım, təbib; Zaye olar mərhəmin, məndə bitər yarə yox. F.. Kimsənədən olmadı dərdinə, Seyyid, ilac; Eyləmə hər nakəsə halını əfsanə ərz. S. Ə. Ş.. Vazeh bu ki xəstədir məzacın; Ya rəb, kim edər sənin… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Ilac Shopping Centre — (foremerly ILAC Centre , ILAC standing for Irish Life Assurance Corporation, the firm that built it) is one of the two shopping malls on Henry Street, Dublin, Republic of Ireland, the other being Jervis Shopping Centre. It has entrances opening… … Wikipedia
ilaç gibi gelmek — 1) iyileşmeyi veya çözümü kolaylaştırmak 2) rahatlatmak, huzura kavuşturmak Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç yapmak (veya hazırlamak) — gerekli maddeleri kullanarak reçetede belirtilen dozda ilacı ortaya koymak Hani eskiden cahillere davultozuyla minaregölgesinden ilaç yapıp paralarını alıverenler varmış. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç yazmak — reçete yazmak Doktor geldi, ilaç yazdı... Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
İLAC NÂ-PEZİR — f. Tedavisi mümkün olmayan, ilâç kabul etmeyen. * İmkânsız, çaresiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLAC-PEZİR — f. Çaresi bulunabilen. * Tedavi edilebilen, ilâç kabul eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük