-
1 dikiş
(dikilecek dikiş) ДЫН 2. -
2 dikiş
дыны3 дыжьын, дэн -
3 dikiş dikmek
1) ДЭН2) (bir şeyi dikiş dikmek) ДЫН -
4 dikiş makinesi
-
5 dikiş diken
зыдырэр, дэрэр -
6 dikiş dikmek
дын, ыдын, идэн, дэн, идэжьын -
7 dikiş diktirme şekli
гъэдакIэ -
8 dikiş diktirmek
гъэдэн, ргъэды, ыгъэдэн -
9 dikiş diktirmesi kolay
гъэдэгъошIу -
10 dikiş diktirmesi zor
гъэдэгъуай -
11 dikiş şekli
дакI -
12 dikiş sepeti
дэнылъ -
13 dikiş sökmek
гъэтIэпIын, егъэтIэпIы -
14 dikiş söküğü
гъэтIэпIыгъэ -
15 dikiş yeri
дыпIэ -
16 iplik
(dikiş ipliki) IУДАН(Э) -
17 sökülmek
(dikiş sökülmek) ТIЭПIЫН (МЭТIЭПI(ы) -
18 sökülmek
(dikiş) къэтIэпIын, тIэпIын, мэтIэпIы -
19 yüksük
(dikiş) хьакустэл -
20 diktiren
1) (ağaç diktirmekte olan) езгъэгъэIыстхьэрэр, езгъэгъэтIысхьэрэр, езгъэгъэтIысрэр, хезыгъатIэр, хезыгъасэр2) (ağaç diktirmiş olan) езгъэгъэтIысыгъэр, езгъэгъэтIысхьагъэр, езгъэгъэIыстхьагъэр, хезыгъэтIар, хезыгъэсар5) (dikiş diktiren) гъэдакIо/ гъэдакIуэ (dikiş diktirici); зыгъэдагъэр/ зыгъэдар (dikiş diktirmiş olan); зыгъадэрэр/ зыгъадэр (dikiş diktirmekte olan); езгъэдыгъэр/ езгъэдар (belirli bir şeyi diktirmiş olan); езгъэдырэр/ езгъэдыр (belirli bir şeyi diktirmekte olan)
- 1
- 2
См. также в других словарях:
dikiš — dìkiš m DEFINICIJA reg. zast. 1. obrub, rub, šav 2. šara na hlačama, šav na hlačama ETIMOLOGIJA tur. dikiş ← dikmek: usaditi, pobosti, šiti … Hrvatski jezični portal
dikiş — is. 1) Dikme işi Dikişe, oyaya başladı, hanım hanımcık yaşıyordu, memnundu. R. H. Karay 2) Dikme biçimi Aralarında görüşmeye başlar başlamaz da hemen kumaş, terzi, dikiş, moda kelimeleri geçerdi. A. Ş. Hisar 3) Dikilen yer Astarın dikişi sökülmüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dikis — Sp Dikis Ap Dickey L JAV apyg. (Š. Dakota) … Pasaulio vietovardžiai. Internetinė duomenų bazė
dikiş iğnesi — is. Dikiş dikmek için özel olarak yapılmış iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiş makinesi — is. Dikiş dikme işlerinde kullanılan, kol veya elektrik gücüyle çalıştırılan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiş payı — is. Kumaş biçerken kumaşın kenarından dikiş yerine kadar bırakılan bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiş atmak — yarılan veya yırtılan deriyi dikişle bir araya getirip tutturmak Kafasına iki dikiş attılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
DIKÎS — Akılsız kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dikiş okuması — is. Çingene kavgalarının en uzun ve en ağza alınmaz tekerlemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiş kaldı — (bir) nerede ise, az kaldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiş tutturamamak — bir işte veya bir yerde herhangi bir sebeple uzun süre kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük