-
1 грабить
soymak,yağmalamak,talan etmek* * *несов.; сов. - огра́битьsoymak; yağma / talan etmek; soygunculuk yapmak ( заниматься грабежом); yağmalamak тж. перен. -
2 чистить
temizlemek; fırçalamak,ovmak; zımparalamak; soymak* * *1) temizlemek; fırçalamak ( щёткой); zımparalamak ( наждаком); ovmak ( посуду); boyamak ( обувь); tımar etmek ( лошадь)чи́стить зу́бы — dişlerini fırçalamak
у кого́ ты чи́стил ту́фли? — iskarpinini kime boyattın?
чи́стить доро́гу от сне́га — yolu kardan temizlemek
2) soymakчи́стить карто́фель — patatesi soymak
чи́стить апельси́н — portakalı soymak
чи́стить ры́бу — balığı pullarından temizlemek
-
3 драть
yırtmak; soymak; kırbaçlamak* * *1) ( рвать) yırtmak2) soymakдрать кору́ с чего-л. — kabuğunu soymak
3) разг. (сечь плетью, кнутом и т. п.) kamçılamak, kırbaçlamakдрать кого-л. за́ уши — birinin kulağını çekmek
4) ( о хищных животных) paralamak••драть втри́дорога — anasının nikahını istemek
-
4 лупить
kabuğunu soymak; dayak atmak,pataklamak* * *несов.; сов. - отлупи́ть, облупи́ть1) сов. облупи́ть (очищать от шелухи, сдирать) (kabuğunu) soymak2) сов. отлупи́ть ( бить) dayak atmak; pataklamak -
5 начистить
сов.1) soymakначи́стить килогра́мм карто́феля — bir kilo patates soymak
2) разг. iyice temizlemekначи́стить сапоги́ — çizmeleri iyice boyamak
начи́стить кастрю́лю до бле́ска — tencereyi ovup parlatmak
-
6 очищать
несов.; сов. - очи́стить1) temizlemek, arındırmak, arıtmakочища́ть дно реки́ — nehrin dibini tarayıp temizlemek
2) ( от примесей) arıtmak, tasfiye etmek; saflaştırmakпредприя́тие будет очища́ть сыру́ю нефть — işletme ham petrolü tasfiye edecektir
очища́ть газ — gazı arıtmak
очи́стить карто́фель — patatesi soymak
4) (покинуть, освободить) temizlemek; boşaltmak -
7 сдирать
-
8 снимать
несов.; сов. - снять1) almak; indirmek; çıkarmak; sökmekснима́ть паути́ну — örümcekleri almak
снять карти́ну (со стены́) — tabloyu indirmek
снять ры́бу с крючка́ — balığı iğneden çıkarmak
снять кастрю́лю (с огня) — tencereyi ateşten almak / indirmek
снять но́мер с автомаши́ны — arabanın plakasını sökmek
снима́ть су́дно с ме́ли — gemiyi yüzdürmek
2) çıkarmakснять пальто́ — paltoyu (sırtından) çıkarmak
снять сапоги́ — çizmeyi (ayağından) çıkarmak
снять очки́ — gözlüğünü çıkarmak
3) kaldırmakснима́ть оса́ду — muhasarayı kaldırmak
снима́ть арест на иму́щество — юр. haczi kaldırmak / fekketmek
э́тот запре́т снят — bu yasak kaldırıldı / kalktı
снять печа́ть — mührü açmak / fekketmek
снять с себя́ отве́тственность — sorumluluğu üstünden atmak
5) almak; soymakснима́ть пе́ну — köpükleri almak
снима́ть сли́вки с молока́ — sütün kaymağını almak
снима́ть грим — makyajını silmek
снима́ть шку́ру с овцы́ — koyunu yüzmek
снима́ть ко́жу с апельси́на — portakalı soymak
6) devşirmekснима́ть я́блоки — elma devşirmek
снима́ть после́дние помидо́ры — domatesi bozmak
снима́ть урожа́й — ürün kaldırmak
снима́ть бо́льший урожа́й с той же пло́щади — aynı toprak / alan üzerinden daha fazla ürün almak
7) воен. çekmekснять полк с грани́цы — alayı huduttan çekmek
8) görevden almak; işten çıkarmak ( увольнять)снять кого-л. с рабо́ты / с занима́емой до́лжности — görevinden almak
судья́ снял его́ с соревнова́ний — hakem onu diskalifiye etti
9) kaldırmak; geri almakснять свою́ кандидату́ру — adaylığını geri almak
снять пье́су с репертуа́ра — oyunu sahneden kaldırmak
10) almak, çıkarmakснима́ть ко́пию с докуме́нта — belgenin suretini / kopyasını almak / çıkarmak
снима́ть ка́рту ме́стности — arazinin haritasını almak
снима́ть отпеча́тки па́льцев — parmak izlerini almak
11) resim çekmek / çıkarmak; filme almak ( на киноплёнку)снима́ть фильм — filim çekmek
сними́ нас — resmimizi çek
сце́на, кото́рую они́ снима́ли кино — çevirdikleri sahne
12) tutmakснима́ть да́чу — yazlık tutmak
13) ( в карточной игре) kesmek••снять показа́ния с кого-л. — birinin ifadesini almak
как руко́й сня́ло́ — birebir geldi
холо́дная вода́ как руко́й снима́ет уста́лость — soğuk su yorgunluğa birebirdir
снима́ть боль — ağrıyı kesmek
-
9 догола
разде́ть догола́ — anadan doğma soymak / etmek
-
10 обворовывать
несов.; сов. - обворова́ть -
11 обдирать
несов.; сов. - ободра́ть1) (kabuğunu) soymak; yüzmek ( шкуру)у него́ всё лицо́ обо́драно — yüzü tırmık / çizik içinde
••ободра́ть кого-л. как ли́пку — soyup soğana çevirmek
-
12 обкрадывать
несов.; сов. - обокра́стьsoymak; eşyasını çalmak -
13 ограбить
сов.soymak; yağma etmek; yağmalamak ( разграбить) -
14 раздевать
несов.; сов. - разде́ть -
15 раскутывать
несов.; сов. - раску́тать( раздевать) soymak -
16 сдирать
koparmak, soymak, sıyırmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сдирать
См. также в других словарях:
soymak — soymak; deri yıizmek. II I, 244 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
soymak — i, ar 1) Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu. A. Gündüz 2) Birinin giysilerini çıkarmak Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) Birinin üstünde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arma soymak — den. hareketli olan armayı, limanda kışlamak, yağmur ve kardan korumak amacıyla bir süre için sökmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SA'M — Soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kunmak — soymak, çalmak II, 29 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
soyup soğana çevirmek — 1) hiçbir şey bırakmamacasına soymak Şimdi bu herifi soyduk soğana çevirdik, değil mi? A. Mithat 2) hırsız bir yeri veya bir kişiyi adamakıllı soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arma — is., İt. arma 1) Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun 2) den. Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapullamak — i Bir yeri soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dızlamak — i Dolandırmak, çarpmak, soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıyırmak — i 1) Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak Çark elini sıyırdı. 2) Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak, düşürmek 3) Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük