-
1 أجن
saklamak -
2 دمس
saklamak -
3 زغزغ
saklamak -
4 موه
saklamak -
5 dochować
saklamak -
6 konserwować
saklamak -
7 przechowywać
saklamak -
8 zachowywać
saklamak -
9 opslaan
saklamak [-ar] v -
10 verbergen
saklamak [-ar] v -
11 φυλώ
saklamak -
12 gizlətmək
saklamak -
13 gizlətmək
saklamak -
14 konzervovat
saklamak -
15 uchovat
saklamak -
16 udržovat
saklamak -
17 zavařit
saklamak -
18 zavařovat
saklamak -
19 хранить
saklamak,muhafaza etmek; yaşatmak; korumak* * *1) врз saklamak, muhafaza etmek, tutmakхрани́ть мя́со в холоди́льнике — eti buzdolabında saklamak / tutmak
храни́ть та́йну — sır saklamak / tutmak
храни́ть что-л. в та́йне — gizli tutmak
я до сих пор храню́ э́то письмо́ — bu mektubu halâ saklarım
храни́ть что-л. в па́мяти — bir şeyi unutmamak
храни́ть па́мять о ком-чём-л. — birinin, bir şeyin anısını yaşatmak
2) uymak; yaşatmakхрани́ть тради́ции — gelenekleri yaşatmak
храни́ть кля́тву — yeminini tutmak / bozmamak
3) (охранять, оберегать кого-что-л.) korumak••об э́том он храни́т молча́ние — bunun hakkında ketumiyetini muhafaza ediyor
-
20 беречь
saklamak; korumak; idareli harcamak* * *1) saklamakбере́чь что-л. как па́мять — hatıra olarak saklamak
2) korumakбере́чь от сы́рости — rutubetten korumak
3) ( экономить) idareli harcamakбере́чь вре́мя — vaktini boşuna harcamamak, vakitten tasarruf etmek
4) (iyi) bakmakбере́чь себя́ / своё здоро́вье — kendine / sıhhatine iyi bakmak
бере́ги́ сы́на — oğluna iyi bak
См. также в других словарях:
saklamak — i 1) Elinde bulundurmak, tutmak Okul kitaplarımı saklıyorum. 2) i, de Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak Paralarını kasada saklıyor. 3) Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak 4) i, de Bozulmadan doğal durumları ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaklamak — nsz Şak diye ses çıkarmak Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı. F. N. Çamlıbel … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaklamak — uçuklama, patlamak … Beypazari ağzindan sözcükler
sır tutmak (veya saklamak) — bir sırrı açığa vurmamak, başkasına söylememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) — (bir şeyi) bir şeye aşırı ilgi göstermek, önemle bakıp korumak Doğru, hakları vardı, koskoca sandalıyla da beraber gömemezdiler ama çok sevdiği, gözü gibi esirgediği ağlarıyla gömebilirlerdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIRS — Saklamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAREZE — Saklamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bir köşeye koymak — saklamak, biriktirmek Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
toktamak — saklamak, bekletmek, ala komak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baturmak — saklamak; batırmak; bağlatnnak II, 73; II I, 192 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
berklemek — saklamak, hapsetmek III, 445, 446bkz: beklemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini