-
1 үз
kendi -
2 xo
kendi -
3 öz
kendi, öz -
4 selber
kendi (si) -
5 selbst
kendi (si) -
6 öz
kendi, öz -
7 собственный
у него́ есть со́бственный дом — onun kendi evi vardır
он превы́сил свой со́бственный реко́рд — kendisine ait rekoru aştı
иде́я, противоре́чащая его́ со́бственной — kendisininkine zıt düşünce
весь цеме́нт страна́ получа́ет за счёт со́бственного произво́дства — ülke çimentoyu tümüyle yurt içi üretimden sağlıyor
полага́ться на со́бственные ресу́рсы — kendi öz kaynaklarına dayanmak
со́бственными си́лами он с э́тим де́лом не спра́вится — yardım görmeden bu işi başaramaz
письмо́ вручено́ ему́ в со́бственные ру́ки — mektup eline teslim edildi
по со́бственному жела́нию — (kendi) isteği / arzusu ile
в со́бственном смы́сле (сло́ва) — (kelimenin) öz anlamıyla
вино́ его́ со́бственного изготовле́ния — kendi yaptığı şarap
••и́мя со́бственное — грам. özel isim
со́бственный корреспонде́нт — özel muhabir
-
8 pull oneself up by one's own bootstraps
kendi göbeğini kendi kesmek, kendi işini kendi görmekEnglish-Turkish dictionary > pull oneself up by one's own bootstraps
-
9 pull oneself up by one's own bootstraps
kendi göbeğini kendi kesmek, kendi işini kendi görmekEnglish-Turkish dictionary > pull oneself up by one's own bootstraps
-
10 собственноручно
дом он постро́ил собственнору́чно — evi kendi eliyle yaptı
писа́ть пи́сьма собственнору́чно — kendi el yazısı ile mektup yazmak
-
11 paddle one's own canoe
kendi isini kendi görmek, kendi yagiyla kavrulmak -
12 self-determination
kendi kendine karar verme hakki, elindelik, özgür istem; kamunun kendi gelecegini saptamasi, bir ulusun kendi yönetim biçimine kendisinin karar vermesi -
13 self-supporting
kendi kendini geçindiren, kendi ekmegini kendi kazanan, bagimsiz -
14 воочию
-
15 лицезреть
-
16 лично
kendi,bizzat,şahsen* * *kendi; bizzat; şahsen; zata mahsustur ( гриф)я э́то сде́лаю ли́чно — bunu bizzat / kendim yaparım
переда́шь ли́чно дире́ктору — müdürün kendisine vereceksin
я ли́чно счита́ю, что... — kişisel görüşüm odur ki,...
быть ли́чно заинтересо́ванным в чём-л. — bir şeyde kişisel çıkarı olmak
-
17 самоучкой
он научи́лся жи́вописи самоу́чкой — kendi kendine resim öğrendi
-
18 by oneself
kendi kendine, tek başına* * *1) (alone: He was standing by himself at the bus-stop.) yalnız, tek başına, kendi kendine2) (without anyone else's help: He did the job (all) by himself.) yalnız, tek başına -
19 keep oneself to oneself
kendi başına kalmak, insanlardan kaçmak* * *(to tell others very little about oneself, and not to be very friendly or sociable.) kendi hakkında konuşmamak, kimseye sokulmamak -
20 of one's own accord
kendi isteğiyle, kendiliğinden* * *(of one's own free will: He did it of his own accord, without being forced to.) kendi isteğiyle, kendiliğinden
См. также в других словарях:
kendi- — *kendi , *kendiz germ.?, stark. Femininum (i): nhd. Geschlecht; ne. descent; Rekontruktionsbasis: an.; Etymologie: s. ing. *g̑en (1), *g̑enə , *g̑nē , *g̑nō … Germanisches Wörterbuch
kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kendi Villas and Spa — (Kalibaru,Индонезия) Категория отеля: 2 звездочный отель Адрес: Jl Putri Gunung … Каталог отелей
kendi leyline — kendi haline, kendi isteği gibi, dalgınca … Beypazari ağzindan sözcükler
Kendi Oiwa — (jap. 大岩 ケンヂ, Ōiwa Kenji; * 1978 in der Präfektur Gunma, Japan) ist ein japanischer Manga Zeichner. Sein Redakteur fand ihn durchnässt in der Nähe von Ochanomizu auf der Straße und kaufte ihm einen Kaffee. Daraufhin arbeitete er für den Kadokawa… … Deutsch Wikipedia
kendi derdine düşmek — kendi sorunu sebebiyle başka şeyle ilgilenememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi düşen ağlamaz — kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi kendine — zf. 1) Kimseye danışmaksızın, kimseyle ilgisi, ilişkisi olmadan 2) Yalnız başına Kendi kendine, dağ başında bir can yaşayabiliyor musun? H. R. Gürpınar 3) Kendisine Ona âşık olduğunu kendi kendine itiraf edemedi. P. Safa 4) Başkasının yardımı ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi adına — zf. Yalnız kendi için, kendi hesabına … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi hesabına — zf. 1) Kendine göre, kendince Bana göre, dedim. Filozof, sen kendi hesabına hayvaniyeti kabul ediyorsan tebrik ederiz. Ö. Seyfettin 2) Kendi adına … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi payına — zf. Kendi adına, kendine göre Kendi payıma aşkı bilmeyen, tanımayan insandan korkarım. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük