-
1 kazmak
vt (ab) graben, schaufelnbirinin kuyusunu \kazmak jdm das Wasser abgrabenkendi kuyusunu kendi \kazmak ( fig) sich sein eigenes Grab schaufeln -
2 kazmak
-
3 kuyu
-
4 kazar
-
5 kazdırmak
-
6 kuyu
kuyu Brunnen m; Schacht m; (Kalk- usw) Grube f; Bohrloch n; adj finster;-in kuyusunu kazmak fig jemandem eine Grube graben -
7 kazdırmak
-
8 kazma
-
9 kendi
I adj eigen\kendi ekseni etrafında dönmek sich um die eigene Achse drehen\kendi evim mein eigenes Haus\kendi kabuğuna çekilmek ( fig) sich abkapseln\kendi kanatlarıyla uçmak ( fig) sein eigener Herr sein\kendi yağıyla kavrulmak ( fig) o ( fam) im eigenen Saft schmoren; ( kimseye ihtiyacı olmamak) auf eigenen Füßen stehenonu \kendi gözümle gördüm ich habe es mit eigenen Augen gesehenII pron sich\kendinden geçmek ( fam) ( bayılmak); in Ohnmacht fallen; ( fam) ( coşkuya kapılmak) außer sich geraten (ganz) aus dem Häuschen geraten; ( fam) ( uyuya kalmak) einnicken\kendine mal etmek sich aneignen(\kendi) \kendini aldatmak sich (selbst) betrügen\kendini asmak sich erhängen\kendini birisinin yerine koymak sich in jdn hineinversetzen\kendim ich selbst\kendin du selbst\kendine iyi bak! pass gut auf dich auf!\kendini benim yerime bir koysana! versetz dich doch mal in meine Lage hinein!bunu \kendin mi yaptın? hast du das selbst gemacht?bunu \kendisi yapsın er soll das selbst machenel için çukur [o kuyu] kazan, \kendisi içine düşer ( prov) wer andern eine Grube gräbt, fällt selbst hinein
См. также в других словарях:
kazmak — kazmak, at hafarılanarak ve çamışlanarak ayağıyle yerl kazmak, kazılmak II,10, 59 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kazmak — i, ar 1) Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak 2) Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? M. A. Ersoy 3) Hakketmek Birleşik Sözler kazaratar kumkazan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kazdığı çukura … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne ile kuyu kazmak — yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak İğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çay kenarında kuyu kazmak — elde, amaca ulaşılacak bol araç varken emek harcayarak başka yollar aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezarını kazmak — kötülüğünü istemek, kötü duruma düşürmek için uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür kazmak — bir metal üzerine, bir kimsenin, bir kuruluşun adını, unvanını ters olarak kazımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çukurunu kazmak — (birinin) birinin felaketine yol açacak bir düzen kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyusunu kazmak — (birinin) birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi kuyusunu kendi kazmak — kendine zarar verecek davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KERY — Kazmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oymak — kazmak … Beypazari ağzindan sözcükler