-
1 kapmak
-i1) схвати́ть тж. перен. вы́хватитьonun elinden defteri kaptı — он вы́рвал тетра́дь из её рук
bir müzik parçasını kapmak — схвати́ть мело́дию музыка́льного отры́вка
hastalık kapmak — схвати́ть боле́знь
2) задра́ть, драть3) оторва́ть, отхвати́тьmakine parmağını kapmış — маши́на отхвати́ла ему́ па́лец
••- kapıp koyuvermek -
2 kapmak
(kapar)В1) хвата́ть, выхва́тывать2) перен. схвати́ть; подхвати́тьbir usulü kapmak — схвати́ть (бы́стро усво́ить) какой-л. приём
hastalık kapmak — схвати́ть боле́знь
3) ута́скивать, похища́ть4) срыва́ть; вырыва́ть, отрыва́ть -
3 buluttan nem kapmak
а) огорча́ться / серди́ться из-за пустяко́вб) обижа́ться, проявля́ть чрезме́рную оби́ду -
4 gedik kapmak
заполучи́ть дохо́дное де́ло -
5 kapanın elinde kalmak kapmak
кто успе́л, тот и съел -
6 külâh kapmak
одура́чить, обвести́ вокру́г па́льца -
7 su kapmak
нагнои́ться ( о ране) -
8 topuk kapmak
спорт. применя́ть обхва́т ног проти́вника ( в борьбе) -
9 topuk kemiği kapmak
спорт. применя́ть обхва́т ног проти́вника ( в борьбе) -
10 yer kapmak
успе́ть заня́ть ме́сто ( в многолюдном месте) -
11 nem kapmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nem kapmak
-
12 قاپيدن
kapmak -
13 ربودن
kapmak, kaçırmak -
14 bulut
-
15 gedik
брешь (ж)* * *озвонч. -ği1) щель, расще́лина, тре́щина2) го́рное уще́лье3) перен. недоста́ток, изъя́н4) перен. затрудне́ние, тру́дное положе́ние5) воен. прохо́д, брешь, проры́вgedik açmak — осуществи́ть проры́в
6) привиле́гия, льго́та••- gedik kapamak
- gedik kapmak
- gedikleri tıkamak
- Tunus gediği -
16 gıcık
1. озвонч. -ğıпозы́в к ка́шлю / чиха́нью2. озвонч. -ğıgıcık tutmak — перши́ть, хоте́ть ка́шлять
вызыва́ющий раздраже́ние, де́йствующий на чьи-л. не́рвыgıcık almak / kapmak / olmak — арго раздража́ться на кого-что; испы́тывать раздраже́ние
gıcık etmek — арго раздража́ть, злить, разгне́вать кого
-
17 hastalık
боле́знь (ж)* * *озвонч. -ğıболе́знь, заболева́ниеhastalık almak / kapmak, hastalığa tutulmak — зарази́ться, заболе́ть инфекцио́нной боле́знью
hastalıkların belirtileri — симпто́мы / при́знаки боле́зни
hastalıktan kalkmak — выздора́вливать, поправля́ться
bulaşıcı hastalıklar — инфекцио́нные боле́зни
iş hastalıkları — профессиона́льные заболева́ния
kalp / yürek hastalıkları — боле́зни се́рдца
-
18 hisse
1) часть; пай, до́ляhissesine düşmek — выпада́ть / приходи́ться на [его́] до́лю
2) перен. уро́к, назида́ниеhisse kapmak — извле́чь уро́к для себя́
-
19 kapma
1) гл. имя от kapmak2) захва́ченный, вы́хваченный, похи́щенный (хитростью, обманом) -
20 kaptırmak
-i, -e понуд. от kapmak1) дать возмо́жность втяну́ть кого-чтоparmağını makineye kaptırdı — у него́ па́лец попа́л в маши́ну
2) дать возмо́жность (воспользоваться случаем, обстоятельством)3) перен. упусти́ть, прозева́ть
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kapmak — kapmak, çalmak; dokunnnak, çarpmak, uçurmak; hücum ve defi etmek II, 4, 90, 113; III, 33, 80, 422 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kapmak — i, ar 1) Birdenbire yakalayarak, çekerek almak Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. H. Z. Uşaklıgil 2) Isırıp parçalamak 3) Koparmak, kıstırmak Makine parmağını kapmış. 4) İşitir işitmez veya görür görmez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
külah kapmak — düzen, dalavere ile bir işin başına geçmek Hatta bunlar arasında öyleleri vardır ki zamana ayak uydurmak, göze girmek ve külah kapmak için gâvur mukallitliğinde birbiriyle âdeta yarışa girişmişlerdir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
havadan nem kapmak — buluttan nem kapmak Burası, bir loca meydanı gibi, havadan nem kapmaya alışık bir çevreydi. A. N. Karacan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağızdan kapmak — başkalarından dinlemek yolu ile yarım yamalak birtakım bilgiler edinmek Siyasi malumatları hep ağızdan kapma, kulak dolgunluğu şeylerdir. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
fennini almak (veya kapmak) — bir işin inceliklerini, püf noktalarını kavrayıp o alanda usta olduğunu göstermeye başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcık almak (veya kapmak veya olmak) — argo bir davranışa veya bir kimseye sürekli sinirlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hastalık almak (veya kapmak veya hastalığa tutulmak) — bulaşıcı bir hastalığa yakalanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
leblebiden nem kapmak — en küçük bir olay veya davranıştan olumsuz etkilenmek Leblebiden nem kapar. F. Celâlettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
buluttan (veya rüzgârdan veya havadan) nem kapmak — en küçük bir şeyden alınmak, çok alıngan olmak İhtiyatlı ol, bunlar tilkidir, rüzgârdan nem kapar; elden kaçırmayalım. A. İlhan Biraz gariptir ki buluttan nem kapan o zamanki sansür bu cinayetler ve tesadüflerden ahkâm çıkararak hafiyelik etmezdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıl kapmak — birisine sinirlenmek, hareketlerinden rahatsız olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük