-
1 рябить
ветеро́к ряби́т во́ду — hafif rüzgar suyun yüzünü kırıştırıyor
-
2 морщить
несов.; сов. - смо́рщить1) сов. намо́рщить buruşturmak; kırıştırmakмо́рщить лоб — alnını kırıştırmak
2) сов. смо́рщить ( образовывать рябь на воде) kırıştırmak -
3 заигрывать
yıpratmak; cilve yapmak,kırıştırmak,flört etmek* * *I несов.; сов. - заигра́ть1) yıpratmakзаигра́ть пласти́нку — plağı çala çala aşındırmak
заигра́ть ка́рты — iskambil / oyun kağıtlarını oynaya oynaya yıpratmak
2) в соч.II разг.пье́су заигра́ли — piyes oynana oynana kabak tadı vermeye başladı
1) ( кокетничать) cilve yapmak; kırıştırmak; flört etmekзаи́грывать друг с дру́гом — cilveleşmek; kırışmak
2) ( заискивать) yaranmaya çalışmak -
4 моргать
göz kırpmak* * *несов.; сов. - моргну́ть, однокр.1) gözlerini kıpıştırmak / kırıştırmak2) ( подавать знак) göz kırpmak••гла́зом не моргну́в — gözünü kırpmadan
-
5 поморщить
сов.buruşturmak, kırıştırmak -
6 хмурить
kaşlarını çatmak* * *несов.; сов. - нахму́ритьнахму́рить бро́ви — kaşlarını çatmak
См. также в других словарях:
kırıştırmak — i 1) Kırışmasına sebep olmak 2) le, tkz. Karşı cinsten biriyle yakın ilişkide bulunmak, flört etmek Ötekiler gelmeden Suzy ile hafif tertip kırıştırırlar. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırıştırma — is. Kırıştırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük