Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

bulunmaz

См. также в других словарях:

  • bulunmaz — sf. Eşsiz, nadir, kıymetli Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulunmaz Bursa (veya Hint) kumaşı — alay çok az bulunduğu ve çok değerli olduğu sanılan şey Nuri ye gelince bulunmaz bir Hint kumaşı sayılmazdı o da. O. Rifat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz) — gerekli şartlar her zaman bir arada bulunmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz — biri iş başarabilmek için gerekli olan koşullar her zaman eksiksiz olarak ele geçmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aramakla bulunmaz — çok değerli ancak rastlantı ile ele geçer anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elde bulunan beyde bulunmaz — beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ecele çare bulunmaz — ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • olacakla öleceğe çare bulunmaz — insanın alnına yazılmış olan şeyler önlenemez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz — herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz — kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kimya olmak — bulunmaz olmak Sıla kimya olmuş burnuma tüter / Yol ver dağlar ben sılaya gideyim. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»