-
1 bulunmaz
bulunmaz selten, rar; unauffindbar;bulunmaz Hint kumaşı scherzh etwas höchst Wertvolles -
2 emsal
emsal [ɑː] <- li> Person: (die) Kameraden, (die) Altersgenossen; meinesgleichen, deinesgleichen usw; Sache: etwas Vergleichbares; Präzedenzfall m; Beispiel n; MATH Koeffizient m;-e emsal olmak als Präzedenzfall dienen für;emsali bulunmaz unvergleichlich;emsali bulunmayan noch nie dagewesen;emsali misilli wie in ähnlichen Fällen;emsali yok einzig in seiner Art, es gibt nicht seinesgleichen -
3 gezmek
I vi1) spazieren gehen; ( arabayla) spazieren fahren2) ( dolaşmak) herumlaufenaç \gezmektense tok ölmek yeğdir besser satt sterben als hungrig herumlaufenbu gömlekle gezemem mit diesem Hemd kann ich nicht herumlaufensaçı uzun/kısa \gezmek das Haar lang/kurz tragen3) ( gitmek) gehendevriye \gezmek auf Streife gehen4) ( bulunmak)şapkam burada ne geziyor? was macht mein Hut hier?5) ne gezer! ( fam) i wo!burada böyle şeyler ne gezer ( bulunmaz) hier gibt es solche Sachen nichtII vt1) besichtigen2) bereisenAlmanya'yı/Türkiye'yi \gezmek Deutschland/die Türkei bereisen -
4 ne
ne pron1. Name des 17. Buchstaben des türk. AlphabetsNigde'nin \ne'si N wie Nordpol2. 1) was\ne de olsa immerhin\ne derece wie\ne derse desin ganz gleich, was er sagt\ne oldu (ki) ? was ist (denn) passiert?\ne olursa olsun ( fam) egal was (passiert)\ne pahasına olursa olsun koste es, was es wolle, um jeden Preis\ne var? was gibt's?\ne var ki (je) doch; ( lakin) jedoch\ne var ne yok? — iyilik sağlık! ( fam) wie geht's, wie steht's? — danke, bestens!\ne yapmalı ki? was soll man denn machen?bundan bana \ne? was geht mich das an?bundan kolay \ne var ki! nichts leichter als das!sana \ne! was geht dich das an!2) was für\ne komik/paskal adam! was für ein komischer/ulkiger Mensch!3) wie\ne dereceye kadar inwiefern, inwieweit\ne güzel/yazık! wie schön/schade!\ne kadar haklısın wie sehr du Recht hast\ne kadar paran var? wie viel Geld hast du?adı \ne olursa olsun wie er auch heißen magadın \ne? wie heißt du?bu Almancada/Türkçede \ne demek? wie heißt das auf Deutsch/Türkisch?4) weder\ne... \ne weder... noch\ne biri \ne öteki weder der eine noch der andere5) \ne gezer! ( fam) i wo!burada böyle şeyler \ne gezer ( bulunmaz) hier gibt es solche Sachen nicht\ne mümkün ( imkânsız) es ist unmöglich\ne olur, \ne olmaz ( her ihtimale karşı) für alle Fälle\ne olur( sun), bunu yapma! ich flehe dich an, tu [o mach] das nicht!\ne olursunuz, bunu yapmayın! ich flehe Sie an, tun [o machen] Sie das nicht!6) \ne kadar wie; ( kaç) wie vielbu \ne kadar ediyor? wie viel macht das?\ne kadar erken gelirsen... je eher du kommst,...\ne kadar erken olursa o kadar iyi olur je eher, desto besser7) \ne var, \ne yok alles, was es gibt\ne var, \ne yok? wie geht's, wie steht's?8) \nesi var \nesi yok alles, was er hatbunun \nesi güzel? was ist schön daran?onun \nesi oluyorsunuz? wie sind Sie mit ihm verwandt?
См. также в других словарях:
bulunmaz — sf. Eşsiz, nadir, kıymetli Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulunmaz Bursa (veya Hint) kumaşı — alay çok az bulunduğu ve çok değerli olduğu sanılan şey Nuri ye gelince bulunmaz bir Hint kumaşı sayılmazdı o da. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz) — gerekli şartlar her zaman bir arada bulunmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz — biri iş başarabilmek için gerekli olan koşullar her zaman eksiksiz olarak ele geçmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
aramakla bulunmaz — çok değerli ancak rastlantı ile ele geçer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
elde bulunan beyde bulunmaz — beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ecele çare bulunmaz — ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
olacakla öleceğe çare bulunmaz — insanın alnına yazılmış olan şeyler önlenemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz — herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz — kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimya olmak — bulunmaz olmak Sıla kimya olmuş burnuma tüter / Yol ver dağlar ben sılaya gideyim. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük