-
1 anlaşmazlık
\anlaşmazlık çıkmak zu Differenzen kommeniki kız kardeş arasında \anlaşmazlık çıktı zwischen den beiden Schwestern kam es zu Differenzen -
2 anlaşmazlık
anlaşmazlık <- ğı> Meinungsverschiedenheit f; Konflikt m -
3 anlaşmazlık
озвонч. -ğıразногла́сие, конфли́кт -
4 anlaşmazlık
дәгвә -
5 anlaşmazlık
конфликт, разногласияİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > anlaşmazlık
-
6 anlaşmazlık
n. disagreement, incompatiblity, disaccord, discord, fight, mix up, conflict, controversy, discordance, dissension, disunion, disunity, divided counsel, division; embroilment, friction, imbroglio, quarrel, run in, strife, odds* * *1. altercation 2. conflict 3. disagreement 4. potential difference 5. discord (n.) -
7 anlaşmazlık
зэмызэгъын, зэгурымыIон, гузэтемыфэн, зэд -
8 anlaşmazlık
ασυμφωνία, διαμάχη, φαγωμάρα, διχόνοια -
9 anlaşmazlık
اختلافتباينتغايرتفاوتخلاففارقفرقمغايرة -
10 anlaşmazlık
1. اختلاف [اِخْتِلاف]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf2. تباين [تَبَايُن]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf3. تغاير [تَغَايُر]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf4. تفاوت [تَفَاوُت]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf5. خلاف [خِلَاف]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf6. فرق [فَرْق]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf7. مغايرة [مُغَايَرَة]Anlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf -
11 anlaşmazlık
disagreement, misunderstanding, conflict, dispute, discord, difference, friction -
12 anlaşmazlık
1. disagreement, incompatibility. 2. misunderstanding. -
13 anlaşmazlık
nejednotnost; neshoda; rozbroj; rozkol -
14 anlaşmazlık içinde olmak
v. feud -
15 anlaşmazlık konusu
n. bone -
16 anlaşmazlık tohumu
n. dragon's teeth -
17 anlaşmazlık tohumu ekmek
v. sow dragon's teeth -
18 anlaşmazlık çıkaran
adj. divisive -
19 anlaşmazlık konusu
a bone of contention, object at issue -
20 iç anlaşmazlık
n. infighting
См. также в других словарях:
anlaşmazlık — is., ğı İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf Mustafa yedi yaşına basınca ana baba arasında anlaşmazlık kalmadı. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anlaşmazlık çıkmak anlaşmazlığa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşmazlık çıkmak — bir konuda uyuşmazlık söz konusu olmak ... gelin odası, gelin giyim takımı için bu sefer de iki kız kardeş arasında bir anlaşmazlık çıksın. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorgan gitti, kavga bitti — anlaşmazlık sebebi olan şey ortadan kalktığında anlaşmazlık da sona erdi anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşmazlık çıkmak — anlaşmazlık olmak, ihtilaf doğmak Toplu iş sözleşmesi sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
zırıltı çıkarmak — anlaşmazlık sebebiyle kavga etmek Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilaf — anlaşmazlık; uyuşmazlık; çekişme; niza; görüş farklılığı … Hukuk Sözlüğü
ağız tatsızlığı — is. Bir topluluk içindeki geçimsizlik, anlaşmazlık, huzursuzluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara bulma — is. Anlaşmazlık durumunda bulunan kimseleri uzlaştırma işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşman — is., Far. duşmān 1) Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, dost karşıtı Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. S. F. Abasıyanık 2) Birbirleriyle savaşan devletler ve bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
har hur — is. Karışıklık ve anlaşmazlık Bir har hurdur gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilaf — is., Ar. iḫtilāf Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtilafa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük