-
101 imbroglio
n. karmaşık durum, karışık iş, karışıklık, anlaşmazlık -
102 incompatiblity
n. uyumsuzluk, uyuşmazlık, anlaşmazlık, geçimsizlik -
103 اختلاف
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; çeşitlilik; değişiklik; eşitsizlik; fark; farklılık; ihtilâf; kontrast; oransızlık; terslik; uyuşmazlık -
104 تباين
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; eşitsizlik; fark; farklılık; ihtilâf; kontrast; oransızlık; tenakuz; terslik; varyasyon -
105 تغاير
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; çeşitlilik; eşitsizlik; fark; ihtilâf; kontrast; oransızlık; tenakuz; terslik; uyuşmazlık -
106 تفاوت
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; çeşitlilik; eşitsizlik; fark; ihtilâf; kontrast; oransızlık; terslik -
107 خلاف
aleyh; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; düşmanlık; eşitsizlik; fark; husumet; karşı; karşı sav; karşıt; kontra; kontrast; maraza; nifak; tenakuz; terslik; ters; uzlaşmazlık; zıddiyet -
108 فارق
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; belirleyici; bırakmak; çeşitlilik; eşitsizlik; fark; ihtilâf; kopmak; kontrast; oransızlık; terslik; uçurum; uyuşmazlık -
109 فرق
açmak; bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayırmak; ayrılık; ayrım; bazı; birtakım; bölüm; cüz; çeşitlilik; dağıtmak; dağılmak; dayamak; ekip; endişe; eşitsizlik; ezinti; fark; fasıl; fırka; grup; haşyet; havil; hisse; ihtilâf; kader; korku; kontrast; korkak; korkmak; korkutmak; oransızlık; panik; perva; sabah; seher; seksiyon; sürü; takım; tenakuz; terslik; uçurum; ürkütmek; uyuşmazlık; ürküntü; yılgı; yüreksiz -
110 مغايرة
bağdaşmazlık; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; eşitsizlik; fark; ihtilâf; kontrast; oransızlık; terslik; uyuşmazlık -
111 Generationskonflikt
Generationskonflikt [-'t͜sĭoːns-] m kuşaklar arası anlaşmazlık, nesiller çatışması -
112 Konflikt
Konflikt m <Konflikts; Konflikte> ihtilaf, anlaşmazlık;in Konflikt geraten ( mit -le) ihtilafa düşmek -
113 Missverständnis
Missverständnis n <Missverständnisses; Missverständnisse> yanlış anlama, anlaşmazlık -
114 Streiterei
Streiterei f <Streiterei; Streitereien> fam anlaşmazlık, kavga -
115 Streitfall
Streitfall m JUR anlaşmazlık, ihtilaf -
116 Streitpunkt
Streitpunkt m anlaşmazlık konusu -
117 Uneinigkeit
Uneinigkeit f <Uneinigkeit; o pl> anlaşmazlık -
118 Zoff
Zoff m <Zoffs; o pl> fam anlaşmazlık, hırgür -
119 Zwiespalt
Zwiespalt m uyuşmazlık, anlaşmazlık -
120 дәгъва
1. anlaşmazlık2. dava
См. также в других словарях:
anlaşmazlık — is., ğı İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf Mustafa yedi yaşına basınca ana baba arasında anlaşmazlık kalmadı. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anlaşmazlık çıkmak anlaşmazlığa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşmazlık çıkmak — bir konuda uyuşmazlık söz konusu olmak ... gelin odası, gelin giyim takımı için bu sefer de iki kız kardeş arasında bir anlaşmazlık çıksın. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorgan gitti, kavga bitti — anlaşmazlık sebebi olan şey ortadan kalktığında anlaşmazlık da sona erdi anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşmazlık çıkmak — anlaşmazlık olmak, ihtilaf doğmak Toplu iş sözleşmesi sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
zırıltı çıkarmak — anlaşmazlık sebebiyle kavga etmek Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilaf — anlaşmazlık; uyuşmazlık; çekişme; niza; görüş farklılığı … Hukuk Sözlüğü
ağız tatsızlığı — is. Bir topluluk içindeki geçimsizlik, anlaşmazlık, huzursuzluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara bulma — is. Anlaşmazlık durumunda bulunan kimseleri uzlaştırma işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşman — is., Far. duşmān 1) Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, dost karşıtı Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. S. F. Abasıyanık 2) Birbirleriyle savaşan devletler ve bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
har hur — is. Karışıklık ve anlaşmazlık Bir har hurdur gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilaf — is., Ar. iḫtilāf Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtilafa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük