-
1 zemin
zemîn -
2 zemin
zemin hazırlamak fig den Boden bereiten für;zemin kat(ı) Erdgeschoss n;zemin ve zamana uygun ganz den Umständen entsprechend;bu zeminde in diesem Sinne ( oder Geiste);zemini beyaz mit ( oder auf) weißem Untergrund -
3 zemin
zemin s2) Grundton mhalının açık/koyu/yeşilimsi \zemini der helle/dunkle/grünliche Grundton des Teppichs\zemin ve zamana uygun olmak auf dem Boden der Tatsachen stehen -
4 zemin
земля, почва; грунт; основа, основание; фон- ağır zemin
- alüvyonlu zemin
- arka zemin
- bataklık zemin
- bitkisel zemin
- çamurlu zemin
- çökme zemin
- çürük zemin
- dolgu zemin
- donmuş zemin
- doygun zemin
- doymuş zemin
- gevşek zemin
- ince taneli zemin
- iri mesamatlı zemin
- katmanlanmış zemin
- katmanlı zemin
- kayalık zemin
- kohezyonsuz zemin
- organik zemin
- örselenmemiş zemin
- örselenmiş zemin
- rüzgar yığıntısı zemin
- sıkıştırılmış zemın
- su sızdırmaz zemin
- tabakalanmış zemin
- yoğrulmuş zemınİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > zemin
-
5 zemin
грунт (м) по́чва (ж)* * *1) по́чва, земля́2) фон, грунт; осно́ва тж. перен.zemini beyaz bir basma — ткань с бе́лой осно́вой
bir anlaşma zemini bulamadılar — они́ не могли́ найти́ осно́вы для договорённости
••- zemin ve zamana uygun
- zeminde
- bu zeminde
- bu zeminde bir şey yazınız -
6 zemin
"1. ground, earth. 2. floor. 3. ground on which a building rests. 4. ground floor (of a multistory building). 5. ground, background: beyaz zemin üzerine mavi yollar blue stripes on a white ground. 6. basis, ground. 7. subject, topic: bu zeminde on this subject. 8. conditions, circumstances: Buna zemin henüz müsait değil. The conditions aren´t yet right for this. - etüdü evaluation of the soil (of a site where construction is planned); soil survey. - hazırlamak /a/ to lay the groundwork (for). - katı ground floor. - mekaniği soil mechanics. - suyu groundwater. - ve zamana uygun suited to both the place and the time." -
7 zemin
п1) земля́; по́чваzemin teşekkülâtı — строе́ние по́чвы
2) фон, грунт; осно́ва, по́чва тж. перен.3) перен. смысл, суть -
8 zemin
идән -
9 zemin
n. backcloth, backdrop, background, bed, floor, ground, groundwork, level, stage--------pref. ground* * *1. backdrop 2. ground (n.) 3. floor (n.) -
10 zemin
1) Земля (планета)2) земля, грунт, почва3) основа, фон -
11 zemin
Zəmin; şərait -
12 zemin
dno; ziemia -
13 zemin
-
14 zemin
(taban) δάπεδο, (toprak/yer)έδαφος -
15 zemîn
farsça زمين 1.yer. 2.dünya. 3.fon. 4.konu, alan. -
16 zemin
المسكونةالمعمورةدنياعالمكونملكوت -
17 zemin
1. المسكونة [المَسْكُونَة]Anlamı: yeryüzü, dünya2. المعمورة [المَعْمُورَة]Anlamı: yeryüzü, dünya3. دنيا [دُنْيا]Anlamı: yeryüzü, dünya4. عالم [عالَم]Anlamı: yeryüzü, dünya5. كون [كَوْن]Anlamı: yeryüzü, dünya6. ملكوت [مَلَكُوت]Anlamı: yeryüzü, dünya -
18 zemin
"soil, ground; floor; ground, background" -
19 zemin
zəmin -
20 zemin
půda; zem
См. также в других словарях:
zemin — zemin·da·ry; … English syllables
Zemin — →↑Jiang Zemin … Dictionary of contemporary English
zemin — is., Far. zemīn 1) Taban, döşeme, yer Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı. M. Ş. Esendal 2) Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin kat — is. Bakınız zemin katı … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin katı — is. Giriş katı Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemîn — (F.) [ ﻦﻴﻡز ] 1. yer. 2. dünya. 3. fon. 4. konu, alan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEMİN — Kötürüm kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zemin hazırlamak — uygun ortam yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin ve zamana uygun — konuya, içinde bulunulan şartlara uygun … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEMİN Ü ZAMAN — Vakit ve yer. * Münasebet. Mevzuya veya mes eleye olan uygunluk, hâl, vaziyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEMİN-BUS — (Saygı ve hürmetten dolayı) yeri öpme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük