-
101 organik zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > organik zemin
-
102 örselenmemiş zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > örselenmemiş zemin
-
103 örselenmiş zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > örselenmiş zemin
-
104 rüzgar yığıntısı zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > rüzgar yığıntısı zemin
-
105 sıkıştırılmış zemın
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sıkıştırılmış zemın
-
106 su sızdırmaz zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > su sızdırmaz zemin
-
107 tabakalanmış zemin
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tabakalanmış zemin
-
108 vibratörlü zemin sıkıştırıcısı
вибрационная трамбующая машина, виброуплотнительİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > vibratörlü zemin sıkıştırıcısı
-
109 vibtatörlü zemin kompaktörü
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > vibtatörlü zemin kompaktörü
-
110 yoğrulmuş zemın
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yoğrulmuş zemın
-
111 dolgu zemin
made ground -
112 geçirimsiz zemin
impermeable ground -
113 gevşek zemin
loose ground -
114 taşıyıcı zemin
bearing soil -
115 yükseltilmiş zemin
n. estrade -
116 botnání zemin
-
117 dobývání zemin vodou
-
118 kov alkalických zemin
-
119 kov vzácných zemin
-
120 mez smrštění zemin
См. также в других словарях:
zemin — zemin·da·ry; … English syllables
Zemin — →↑Jiang Zemin … Dictionary of contemporary English
zemin — is., Far. zemīn 1) Taban, döşeme, yer Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı. M. Ş. Esendal 2) Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin kat — is. Bakınız zemin katı … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin katı — is. Giriş katı Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemîn — (F.) [ ﻦﻴﻡز ] 1. yer. 2. dünya. 3. fon. 4. konu, alan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEMİN — Kötürüm kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zemin hazırlamak — uygun ortam yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemin ve zamana uygun — konuya, içinde bulunulan şartlara uygun … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEMİN Ü ZAMAN — Vakit ve yer. * Münasebet. Mevzuya veya mes eleye olan uygunluk, hâl, vaziyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEMİN-BUS — (Saygı ve hürmetten dolayı) yeri öpme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük