-
21 yumuşak soğuk
moderately cold -
22 yumuşak şankr
1. soft chancre 2. chancroid -
23 yumuşak yüzgeçliler
malacopterygii -
24 yumuşak başlılıkla
adv. acquiescently, amenably, compliantly -
25 yumuşak bir biçimde
adv. gently -
26 yumuşak bir tonda çalmak
v. tootle -
27 yumuşak damakla ilgili
adj. velar -
28 yumuşak davranmak
handle with kid gloves -
29 yumuşak deri
n. soft leather -
30 yumuşak huylu
adj. sweet natured, sweet-tempered -
31 yumuşak iniş yapmak
v. soft land -
32 yumuşak kabuklu yumurta
n. wind egg -
33 yumuşak kereste
n. softwood -
34 yumuşak kireç taşı
n. malm -
35 yumuşak lehimle tutturmak
v. soft solder -
36 yumuşak perma lütfen
a soft perm please -
37 yumuşak renkli
adv. low tone -
38 yumuşak renkli tablo
n. low tone picture -
39 yumuşak sesli
adj. soft spoken -
40 yumuşak başlı
docile, meek, tractable, bland, mild, amenable, compliant
См. также в других словарях:
yumuşak — sf., ğı 1) Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı Pamuk yumuşaktır. 2) Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş. 3) Dokunulduğunda hoş bir duygu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yumuşak — Ali Yumuşak (* 1952) ist ein deutscher Journalist und Buchautor. Er ist Gründer der deutsch türkischen Medienagentur EuroPress. Der Maschinenbautechniker und diplomierte Betriebswirt arbeitete von 1975 bis 2000 in der deutschen Redaktion der… … Deutsch Wikipedia
yumuşak yüzlülük — is., ğü Yumuşak yüzlü olma durumu Umumi bir paydos borusu çalmaya iradesi ve yumuşak yüzlülüğü mâni idi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak başlı — sf. Uysal, kolay yola gelen (kimse) Ben, sakin, yumuşak başlı bir adamım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak su — is., yu Az kireçli su … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak ağızlı — sf. Kolay gem alan (hayvan) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak buğday — is. Kırma ve öğütmeye karşı direnci daha az olan, öğütüldüğünde genelde daha ince un meydana getiren ve tane kesiti unsu yapıda, beyaz renkte ve mat görünüşlü olan buğday … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak damak — is., ğı, anat. Damağın boğaza yakın bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak iniş — is. Uzay araçlarında ve uçaklarda aracın ustalıkla, zemine çarpmaksızın yere inişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak karın — is., rnı Kişilerin, kurumların, ülkelerin konuşulmasından, gündeme getirilmesinden rahatsız olduğu durumlar, konular … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak ünsüz — is., dbl. Ötümlü ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük