-
1 yorgun argın
уста́вший, измо́танный, разби́тый -
2 yorgun argın
adj. tired to death -
3 yorgun argın
зэхэпшъыхьагъэу -
4 yorğun-arğın
прил. разг. усталый, утомлённый -
5 yorgun argın
dead tired -
6 yorgun argın yürüme
n. trudge -
7 yorgun argın yürümek
v. trudge -
8 yorgun
yorgun müde;yorgun argın ganz zerschlagen;yorgun düşmek ganz müde werden;yorgun yorgun adv so müde(, wie ich bin, war usw) -
9 arğın
-
10 yorğun
weary, tiredyorğun-arğın – dead tired -
11 argın
-
12 argın
1. أهيف [أَهْيَف]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin2. تعب [تَعِب]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin3. حسير [حَسِير]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin4. خرع [خَرِع]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin5. خريع [خَرِيع]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin6. ركيك [رَكِيك]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin7. سقيم [سَقِيم]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin8. ضاو [ضاوٍ]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin9. ضعيف [ضَعِيف]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin10. ضمر [ضَمْر]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin11. عاجز [عَاجِز]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin12. عجيف [عَجِيف]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin13. كليل [كَلِيل]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin14. لاغب [لَاغِب]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin15. متخاذل [مُتَخَاذِل]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin16. متعب [مُتْعَب]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin17. مجهد [مُجْهَد]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin18. محسور [مَحْسُور]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin19. مرهق [مُرْهَق]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin20. مستضعف [مُسْتَضْعَف]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin21. مضنى [مُضْنًى]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin22. معروق [مَعْرُوق]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin23. مكدود [مَكْدُود]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin24. ممنون [مَمْنُون]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin25. منهك [مُنْهَك]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin26. منهوك [مَنْهُوك]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin27. مهزول [مَهْزُول]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin28. ناحل [ناحِل]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin29. نحيف [نَحِيف]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin30. هبيط [هَبِيط]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin31. وان [وانٍ]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin32. واه [واهٍ]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin33. واهن [واهِن]Anlamı: yorgun, zayıf, bitkin -
13 yorgun
tired, weary, fatigued. - argın in an exhausted state, dead tired, beat. - düşmek to be tired out. - yorgun wearily. -u yokuşa sürmek to want/try to make someone do something difficult under circumstances that will only make the thing more difficult to do. -
14 arğın yorğun
[آرغین یورغون]خسته وکوفته -
15 out of gas
yorgun argin -
16 усталый
yorgun* * *уста́лый го́лос — yorgun bir ses
уста́лое лицо́ — yorgun yüz
он верну́лся стра́шно уста́лым — yorgun argın döndü
-
17 измученный
yorgun argın; bitkin; halsizу неё изму́ченный вид — bitkin görünüyor
-
18 переутомлённый
yorgun argın, bitkin -
19 trudge
n. yorgun argın yürüme, yorucu yürüyüş————————v. zorla yürümek, yorgun argın yürümek* * *1. yorularak yürü (v.) 2. yorucu yürüyüş (n.)* * *1. verb(to walk with slow, tired steps: He trudged wearily up the hill.) zorlukla/yorgun argın yürümek2. noun(such a walk or way of walking.) zorlukla/yorgun argın yürüme -
20 завертеться
canı çıkmak* * *I сов., разг.( замучиться) canı çıkmak; yorgun argın düşmekII сов.( начать вращаться) dönmeye başlamak
См. также в других словарях:
yorğun-arğın — sif. Çox yorulmuş. Yorğun arğın insanlar işdən sonra; Yığışmışdı divarları daş aynalı bir salona. S. V.. Yorğun arğın düşmək – çox yorulmaq, taqətsiz düşmək … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yorgun argın — zf. Çok yorulmuş, gücü kalmamış olarak Üç bin kadar zayıf, soluk ve üstü başı yıpranmış Türk çocuğu, yorgun argın önümüzden geçtiler. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
arğın — yorğun arğın – bax yorğunarğın … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
argın — sf. 1) Yorgun, zayıf, bitkin Bir beyaz taycağız bakımsız, argın. Ö. Seyfettin 2) Beceriksiz Birleşik Sözler yorgun argın … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorgun — sf. Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş. B. S. Erdoğan Birleşik Sözler yorgun argın yorgun mermi yol yorgunu Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitkin — sf. Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın Kalbinden vurulmuş gibi kendini cansız, bitkin bir vaziyette koltuğa atmıştı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
han — 1. is., esk., Far. ḫān 1) Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı Bir handa, yorgun argın tatlı bir uykudaydık . F. N. Çamlıbel 2) Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takatsiz — sf. Takati kalmamış, yorgun, argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz Bir ağacın altında hasta, takatsiz, ölü gibi yatıyorum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gülle gibi — 1) çok ağır 2) hâlsiz, yorgun argın Ayakkabılarını giymeden gülle gibi çocukların yanına düştü. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
aynalı — 1. sif. 1. Aynası, güzgüsü, ya şüşəsi olan. Aynalı şkaf. Aynalı otaqlar. Aynalı bufet. – Yorğun arğın insanlar işdən sonra; Yığılmışdı divarları daş aynalı bir salona. S. V.. 2. Pəncərəli, pəncərəsi olan. 2. is. köhn. Patronu üstdən qoyulan… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
palçıqlı — sif. 1. Palçıq basmış, palçıqla örtülü. Palçıqlı yer. Palçıqlı səki. – Polad asfaltlı küçədən çıxıb, palçıqlı bir döngəyə girdi. S. Rəh.. Qabaqda sürüşkən və palçıqlı kənd yolu görünürdü. H. Seyidbəyli. 2. Palçığa batmış, palçığa bulanmış.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti