-
1 конденсироваться
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > конденсироваться
-
2 усиливаться
yoğunlaşmak; artmak,şiddetlenmek; hızlanmak; güçlenmek* * *несов.; сов. - уси́литьсяartmak; yoğunlaşmak, şiddetlenmek; hızlanmak; sıklaşmak; güçlenmekдождь уси́лился — yağmur hızlandı / şiddetlendi
уси́лились голоса́ проте́ста — protesto sesleri daha da yükseldi
уси́ливалась зави́симость страны́ от За́пада — ülkenin Batı'ya karşı bağımlılığı artıyordu
уси́ливающаяся эксплуата́ция — yoğunlaşmakta olan sömürü
-
3 концентрироваться
toplanmak* * *несов.; сов. - сконцентри́роваться1) тж. перен. yoğunlaşmak; toplanmak2) тж. несов., хим. derişmek -
4 нарастать
artmak* * *1) bağlamakна камня́х наро́с мох — taşlar yosun bağladı / yosunlandı
2) тк. несов. ( увеличиваться) artmak; yükselmek; kabarmak; yoğunlaşmak; şiddetlenmekнараста́ющая волна́ — тж. перен. kabaran / yükselen dalga
столкну́ться с нараста́ющим отпо́ром — gittikçe büyüyen bir dirençle karşılaşmak
3) (о долгах, процентах) birikmek4) ( о траве) bitmek -
5 сгущаться
несов.; сов. - сгусти́тьсяkoyulaşmak, yoğunlaşmakтума́н сгуща́лся — sis yoğunlaşıyordu / kalınlaşıyordu
-
6 густеть
katılaşmak, koyulaşmak, yoğunlaşmak, kesifleşmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > густеть
-
7 сгущаться
koyulaşmak, yoğunlaşmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сгущаться
См. также в других словарях:
yoğunlaşmak — nsz 1) Yoğun duruma gelmek, tekâsüf etmek, konsantre olmak Atlar benekli bir yıldız alacasında, şehit cesetlerinden yoğunlaşmış bir kokuyu, kalın bir sis gibi dağıta dağıta ilerliyorlardı. A. İlhan 2) mec. Bütün dikkatini bir konu üzerinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
billurlaşmak — nsz 1) Billur durumuna gelmek, billur durumunda yoğunlaşmak, kristalleşmek 2) mec. Belirgin duruma gelmek, netlik kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutuplaşmak — nsz Bir toplulukta düşünce, görüş, sosyal ve siyasal konum ve tavır olarak iki karşıt grupta yoğunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
terlemek — nsz 1) Ter çıkarmak, ter dökmek 2) İçindeki suyu ter biçiminde sızdırmak Testi terliyor. 3) Bir şeyin üzerinde buhar olarak yoğunlaşmak Camlar terledi. 4) mec. Bir iş yaparken yorulmak veya o işi çok emek harcayarak güçlükle başarmak Bir saat… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğunlaşma — is. 1) Yoğunlaşmak işi, konsantrasyon 2) fiz. Buharın sıvı veya katı duruma geçmesi, konsantrasyon 3) kim. Birden çok molekülün genellikle su yitirerek bir tek moleküle dönüşmesi olayı, derişme, konsantrasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
zumlamak — i, e 1) Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak 2) mec. Bir konunun belirli bir noktasına yoğunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâsüf etmek — 1) toplanmak 2) yoğunlaşmak Öyle zamanları oluyor ki ateşi gözlerinde tekâsüf eden bir neşe volkanı kesiliyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâsüf — (A.) [ ﻒﺛﺎﮑﺕ ] 1. yoğunlaşma. 2. koyulaşma. ♦ tekâsüf etmek yoğunlaşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü