-
1 запасный
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > запасный
-
2 резервный
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > резервный
-
3 alternate track
yedek iz -
4 standby
yedek -
5 احتياطي
yedek -
6 reserve-
yedek -
7 yedək
yedek -
8 запас
yedek -
9 Ersatzmann
yedek sp. -
10 Ersatzmänner
yedek sp. -
11 standby
yedek -
12 accessory
yedek -
13 alternate track
yedek iz -
14 backup
yedek -
15 militiaman
yedek er -
16 reservist
yedek -
17 standby
yedek -
18 запасной
yedek* * *врззапасно́й ключ — yedek anahtar
запасная пози́ция — воен. değiştirme mevzii; yedek mevzi
запасно́й игро́к — спорт. yedek (oyuncu)
запасны́е ча́сти — yedek parça(lar)
запасно́е колесо́ — авто istepne
-
19 резервный
резе́рвный капита́л — yedek akçe
резе́рвная диви́зия — yedek tümen, ihtiyat tümeni
резе́рвная а́рмия промы́шленных рабо́чих — yedek sanayi ordusu
-
20 spare part
yedek parça* * *yedek parça* * *(a part for a machine etc, used to replace an identical part if it breaks etc.) yedek parça
См. также в других словарях:
yedek — sf., ği 1) Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan, asıl karşıtı 2) Gereğinde kullanılmak için fazladan bulundurulan, ayrılmış olan Yedek kalem. Yedek anahtar. 3) is. Yularından çekilerek götürülen boş binek hayvanı 4) is. Hayvanı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek lastik — is., ği Otomobillerde gerektiğinde kullanılmak üzere genellikle bagajda bulundurulan janta takılı lastik, yedek teker, stepne … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek parçacı — is. Yedek parça yapan veya satan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek parçacılık — is., ğı Yedek parçacının işi veya mesleği … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek subay — is., ask. Askerliği meslek olarak seçmediği hâlde, yurt ödevi için kanunlara göre belli bir süre orduda subay olarak çalışan kimse Harbiye Mektebinde ilk talim gören yedek subaylar arasında idim. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek subaylık — is., ğı Yedek subay olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek teker — is. Yedek lastik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek — yedekdaş, mâyetde giden redif şeyler, hususen at yedeyi, yetik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek akçe — is. İleride doğacak gereksinim ve zararları karşılamak için kârdan ayrılan para, ihtiyat akçesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek besinler — is., ç. Organizmanın sindirdikten sonra kullanmayıp depo ettiği karbonhidrat, yağ, protein vb. maddeler … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek oyuncu — is., sp. Oyunculardan birinin herhangi bir sebeple takımdan çıkması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu, yardımcı oyuncu … Çağatay Osmanlı Sözlük