-
1 titizlikle
adv. fussily, meticulously, exactly* * *1. scrupulously 2. studiously -
2 titizlikle
fastidiously, painstakingly -
3 titizlikle araştırmak
v. sift -
4 titizlikle seçmek
v. pick and choose -
5 titizlikle yapmak
v. cross the t's -
6 titizlikle\ kontrol\ etmek
тща́тельно проверя́ть -
7 fastidiously
titizlikle -
8 scrupulously
titizlikle -
9 studiously
titizlikle -
10 скрупулёзно
titizlikle, kılı kırk yararcasına, inceden inceye -
11 скрупулёзный
-
12 pick and choose
titizlikle seçmek* * *(to select or choose very carefully: When I'm buying apples, I like to pick and choose (the ones I want).) dikkatle seçmek -
13 scrupulously
titizlikle* * *adverb titiz bir şekilde -
14 studiously
titizlikle* * *adverb çalışarak -
15 строго
1) sıkı / sert biçimde, sert sertстро́го предупреди́ть кого-л. — birine sıkı bir uyarıda bulunmak
стро́го контроли́ровать что-л. — sıkı biçimde denetlemek, sıkı bir kontrol altında tutmak
он стро́го посмотре́л на меня́ — bana sert sert baktı
он бу́дет стро́го нака́зан — şiddetle cezalandırılacaktır
2) titizlikle; kesinlikleстро́го соблюда́ть но́рмы мора́ли — ahlak kurallarına sımsıkı bağlı kalmak
стро́го сле́довать пла́ну — plana kesinlikle uymak
стро́го соблюда́ть контра́кт — sözleşmeye titizlikle uymak
••стро́го воспреща́ется — şiddetle yasaktır
стро́г-на́строго — sıkı sıkı(ya)
-
16 fussily
-
17 sauber
sauber ['zaʊbɐ]I adj1) ( rein) temiz, pak;etw \sauber halten bir şeyi temiz tutmak;etw \sauber machen bir şeyi temizlemek3) ( anständig) dürüst;bleib \sauber! ( fam) yaramazlık yapma!du bist wohl nicht ganz \sauber! senin aklın başında değil galiba!etw \sauber voneinander trennen bir şeyi özenle ve titizlikle birbirinden ayırmak -
18 säuberlich
säuberlich ['zɔıbɐlıç]II adv özenle ve titizlikle -
19 application
-
20 аккуратно
1) ( опрятно)аккура́тно оде́тый — temiz giyinmiş / giyinişli, üstü başı düzgün
аккура́тно у́бранная ко́мната — derlitoplu / düzenli bir oda
2) ( тщательно) özenle, özenerek, titizlikleон рабо́тает о́чень аккура́тно — işine çok özenir
3) разг. ( осторожно) yavaşça, usulcacık4) разг. ( точно) tam zamanında, vaktini şaşmadanон всегда́ прихо́дит аккура́тно — daima (tam) zamanında gelir
5) разг. ( регулярно) düzenli (olarak), muntazaman
- 1
- 2
См. также в других словарях:
titizlikle — zf. Titiz bir biçimde, titiz olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
inceden inceye — zf. 1) Ayrıntılara inerek, önem vererek, titizlikle, titizce Her tarafını inceden inceye araştırıyorlar gümrükte. R. Enis 2) Hafif, belirsiz, tiz olmayan bir sesle … Çağatay Osmanlı Sözlük
sert — sf., Far. serd 1) Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı Sert tahta. 2) Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. T. Buğra 3) Kolay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatbilir — is. Damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse, gurme … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdestsiz yere basmamak — dinî kurallara titizlikle bağlı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
binicinin sağı solu olmaz — 1) uzman kişi, hangi yöntemi uygularsa uygulasın başarılı olur anlamında kullanılan bir söz 2) işini titizlikle yürüten kişinin, çalışanlarına her zaman iyi davranması beklenemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
evlat gibi (veya evladı gibi) — özenle, titizlikle Çiçekleri suluyor, evlat gibi büyütüyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümleyip gitmek — beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
mercek altına almak — çok titizlikle ve etraflıca incelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
özenip bezenmek — bir işi ayrıntılarına varıncaya değin büyük bir özenle ve titizlikle yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük