-
1 предпочтение
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > предпочтение
-
2 выборы
tercih -
3 предпочтительный
tercih edilir, tercihe şayan -
4 зло
kötülük; hınç* * *I с1) врз kötülükупотреби́ть что-л. во зло — kötüye kullanmak
выбира́ть ме́ньшее из зол — ehveni şerri tercih etmek
исто́чник всех зол — tüm kötülüklerin kaynağı
я тебе́ зла не жела́ю — senin kötülüğünü istemem
2) ( злость) hınçсорва́ть зло на ком-л. — hıncını birinde almak / çıkarmak
II нареч.со зла́ — hırsından
hınçla; hışımla; öfkeli bir sesleзло смотре́ть на кого-л. — kızgın kızgın bakmak ( гневно); ters / yan yan bakmak ( враждебно)
зло вы́ругаться — hışımla küfretmek
зло подшути́ть над кем-л. — birine zalim bir şaka yapmak
соба́ка зло рыча́ла — köpek hırslı hırslı hırlıyordu
-
5 избирать
несов.; сов. - избра́ть, врзseçmek; tercih etmek ( отдавать предпочтение)пра́во избира́ть и быть и́збранным — seçme-seçilme hakları
-
6 отмалчиваться
-
7 первый
1) врз birinci, birincil, ilk; turfanda (об овощах, фруктах)пе́рвое ма́рта — Martın biri, bir mart
в пе́рвых чи́слах ма́рта — Mart başında / başlarında
полови́на пе́рвого — saat yarım
я предпочита́ю пе́рвый — birincisini tercih ederim
пе́рвая раке́тка ми́ра — dünyanın bir numaralı raketi
соверши́ть свой пе́рвый полёт — ilk uçuşunu yapmak
э́то не пе́рвая и не после́дняя неуда́ча — başarısızlığın ne ilki ne de sonuncusudur bu
он не пе́рвый, кто... —...an ilk kişi değildir
я вошёл пе́рвым — önden girdim
пе́рвый разде́л статьи́ — yazının ilk bölümü
на пе́рвых полоса́х газе́т — gazetelerin baş sayfalarında
завоева́ть / получи́ть пе́рвую пре́мию на ко́нкурсе — yarışmada birincilik ödülünü kazanmak / almak
он был пе́рвым в кла́ссе — sınıfın birincisiydi
стать пе́рвой жи́зненной необходи́мостью — birincil hayati ihtiyaç haline gelmek
пе́рвое усло́вие успе́ха — başarının birincil koşulu
пе́рвые помидо́ры (сезо́на) — turfanda domates
2) önпе́рвый ряд — ilk / ön sıra
на пе́рвом пла́не — ön planda
быть в пе́рвых ряда́х борцо́в за мир — barış için (yakılar) savaşımın ön saflarında olmak
••пе́рвое вре́мя — ilk zamanlar
пе́рвым де́лом / до́лгом — evvel emirde, ilk ağızda, ilk iş olarak
при пе́рвой возмо́жности — ilk fırsatta
вы́двинуть что-л. на пе́рвый план — ön plana çıkarmak
из пе́рвых рук — ilk elden
э́тот вопро́с бу́дет решён в пе́рвую о́чередь — bu sorun öncelikle çözülecek
-
8 предпочитать
несов.; сов. - предпоче́стьyeğlemek, yeğ tutmak, seçmek, tercih etmekя мог сказа́ть, но предпочёл промолча́ть — söyleyebilirdim söylememeyi yeğ tuttum
-
9 предпочтение
сtercih, seçme -
10 предпочтительность
-
11 скорее
скоре́е! — çabuk (ol)!
как мо́жно скоре́е — bir an önce
2) ( вернее) daha doğrusu3) ( больше) çokон скоре́е похо́ж на мать, чем на отца́ — babasından çok annesine benzer
4) (охотнее, предпочтительнее)...maktansaон скоре́е умрёт, чем сда́стся — teslim olmaktansa ölümü / ölmeyi tercih eder
••скоре́е всего́ — galip ihtimalle
См. также в других словарях:
tercih — is., Ar. tercīḥ Bir şeyi öbürüne göre daha iyi, üstün veya önemli sayma, yeğ tutma, yeğleme Böyle bir tercihinin kefaretini ödemek ister gibi de bir porsiyon köfte söylemişti. Ç. Altan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tercih etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tercih etmek — yeğlemek ... hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tercîh — (A.) [ ﺢﻴﺝﺮﺕ ] yeğleme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TERCİH — Üstün tutmak. Bir şeyi diğerinden fazla beğenmek, fazla itibar etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERCİH BİLÂ MÜRECCİH — Hiç bir üstünlük sebebi yok iken birbirine eşit iki şeyden birisini diğerine üstün tutmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜRECCİH — Tercih eden, üstün tutan, bir şeyi daha iyi ve mühim gören. * Tercih ettiren sebep. * Meyilli ve sakil, ağır şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERCİHÂT — (Tercih. C.) Üstün tutmalar, tercihler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oy — 1. ünl. Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü 2. is. 1) Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey 2) Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı 3) Seçimlerde kişinin herhangi … Çağatay Osmanlı Sözlük
müreccah — (A.) [ ﺢﺝﺮﻡ ] tercih sebebi, tercih edilir … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
Aliye Rona — Aliye Rona, née Dilligil, (1921 August 27, 1996) was a Turkish film actress starring in more than 130 movies, mostly of drama and romance genre, from 1947 until her death.She was born in Daraa, Ottoman Empire (today southwestern Syria). After… … Wikipedia
Ghāzī (Titel) — Ghāzī, manchmal auch Ghasi[1] (arabisch غازي, DMG ġāzī ‚wer einen Kriegszug unternimmt, Angreifer, Eroberer‘) ist ursprünglich die Bezeichnung für einen muslimischen Krieger, der „auf dem Wege Gottes im Dschihad kämpft“: al ġāzī fī… … Deutsch Wikipedia