-
1 tehlikeli
-
2 tehlikeli
tehlikeli gefährlich; riskant -
3 akrobatik
akrobatik akrobatisch; (tehlikeli) halsbrecherisch -
4 kötü
1) ( iyi karşıtı) schlechtbu ( çok) \kötü bir alışkanlık das ist eine (sehr) schlechte Gewohnheit\kötü bir hastalık eine schlimme Krankheitdaha da \kötüsü schlimmer nochen \kötüsü das Schlimmste3) ( koku) übelbir şey \kötü kokuyor etw riecht übel\kötünün iyisi ( ehvenişer) das kleinere Übel4) böse(r, s)\kötü görünmek böse aussehenbirine \kötü bir oyun oynamak jdm einen bösen Streich spielenbunun sonu \kötü olacak das wird böse Folgen haben, es wird böse enden -
5 vahim
См. также в других словарях:
tehlikeli — sf. Tehlikesi olan, korkulu, kazalı, muhataralı Bahar yorgunluklar için en tehlikeli bir mevsimdir. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tehlikeli Oyunlar — ( Dangerous Games ) is the second novel of Oğuz Atay. It has been published in 1973. The main character of the novel is Hikmet Benol. Atay has stated in his diary that he has tried to create a negative character contrary to Selim Işık, who is the … Wikipedia
korkulu rüya (veya düş) görmektense uyanık yatmak evladır (veya yeğdir) — tehlikeli bir işe girişmektense o işin sağlayacağı kazançtan vazgeçmek daha iyidir anlamında kullanılan bir söz O, çok kere, korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır, diye sabaha kadar uyumamaya çalışır. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
salavat getirmek — tehlikeli bir durumda dua okumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maceraya atılmak — tehlikeli, yorucu, sıkıcı ve ne olacağı bilinmeyen bir işe kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vartayı atlatmak — tehlikeli bir durumdan kurtulmak Her türlü vartayı kazasız belasız atlatıp... A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
barutla oynamak — tehlikeli işlerle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek — tehlikeli kişiyi kışkırtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baktın kar havası, eve gel kör olası — tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzaklaşmanın çaresine bakılmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı ile oynamak — tehlikeli işlerle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü daldan budaktan (veya çöpten) esirgememek (veya sakınmamak) — tehlikeli işlere atılmaktan çekinmemek Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük