Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

tasarruf+etmek

  • 1 экономить

    Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > экономить

  • 2 экономить

    idareli kullanmak; tasarruf etmek
    * * *
    несов.; сов. - сэконо́мить
    1) tutumlu / idareli kullanmak; tasarruf etmek

    эконо́мить де́ньги — parayı tutumlu harcamak, parayı idare etmek

    призы́вы эконо́мить электроэне́ргию — enerji tasarrufu çağrıları

    сэконо́млено на миллио́н рубле́й валю́ты — bir milyon rublelik döviz tasarrufu sağlandı

    2) tasarruf etmek, artırmak

    эконо́мить на еде́ / пита́нии — boğazından artırmak

    эконо́мить на сырье́ — hammaddeden tasarruf etmek

    Русско-турецкий словарь > экономить

  • 3 сберегать

    несов.; сов. - сбере́чь
    1) врз korumak; saklamak; ayakta tutmak

    сберега́ть здоро́вье — sağlığını korumak

    сберега́ть проду́кты от по́рчи — besin maddelerini bozulmaktan korumak

    сбереги́ э́ту кни́гу — bu kitabı sakla

    2) tasarruf etmek; artırmak

    э́то позволя́ет сберега́ть вре́мя — bu, vakitten tasarruf olanağı sağlar

    на э́том мно́гого не сбережёшь — bundan fazla bir şey artmaz

    Русско-турецкий словарь > сберегать

  • 4 беречь

    saklamak; korumak; idareli harcamak
    * * *

    бере́чь что-л. как па́мять — hatıra olarak saklamak

    бере́чь от сы́рости — rutubetten korumak

    3) ( экономить) idareli harcamak

    бере́чь вре́мя — vaktini boşuna harcamamak, vakitten tasarruf etmek

    бере́чь себя́ / своё здоро́вье — kendine / sıhhatine iyi bakmak

    бере́ги́ сы́на — oğluna iyi bak

    Русско-турецкий словарь > беречь

  • 5 выгадывать

    kazanmak; tasarrufetmek,
    artırmak
    * * *
    несов.; сов. - вы́гадать
    kazanmak; tasarruf etmek; artırmak

    вы вы́гадали — kârlı çıktınız

    тем са́мым ты вы́гадаешь сто рубле́й — böylece yüz ruble artırmış olursun

    Русско-турецкий словарь > выгадывать

См. также в других словарях:

  • tasarruf etmek — 1) bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak 2) bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak 3) para biriktirmek Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tasarruf — is., Ar. taṣarruf 1) Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı. R. N. Güntekin 2) ekon. Tutum 3) ekon. Para biriktirme, artırım Birleşik Sözler tasarruf bonosu zorunlu tasarruf Atasözü, Deyim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TASARRUF — İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sâhib olmak. İdare etmek. Sâhiblik. Kullanma hakkı. * (Para veya mal) artırma. * Bir şeye karışıp müdahale etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • iktisat etmek (veya yapmak) — para artırmak, tutumlu davranmak, tasarruf etmek Biraz iktisat yapmaya mecburum. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • demetlemek — tasarruf etmek, kontrol etmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • tawmak — tasarruf etmek, I, 519 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • artırmak — i 1) Artmasını sağlamak, çoğaltmak 2) Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek 3) Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek 4) mec. Herhangi bir davranışta ileri gitmek Sen edepsizliği adamakıllı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biriktirmek — i 1) Toplayıp yığmak 2) Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek Zehra aldığı bütün paraları biriktiren, iyi kalpli, sessiz bir kızdı. S. F. Abasıyanık 3) Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gırtlağından kesmek — herhangi bir amaç için yiyeceğinden kısıntı yapmak, boğazından kesmek, tasarruf etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜLK — Mal. Yer. Bina. * Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu. * İzzet, azamet, şevket. * Bir şeyin dış yüzü. * İnsanın sahip ve malik olduğu şey. * Akıl sahiplerini tasarruf etmek. * Mâlik olmak.(Her şeyin bir mülk, diğeri melekut, yâni bir dış,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»