-
1 takım
takım Gruppe f; Zubehör n, Artikel m/pl; (Möbel)Garnitur f; (Tee)Service n; Besteck n; Set n; SPORT Mannschaft f; Trupp m; Zug m (Soldaten); TECH (Geräte)Satz m; Sorte f; System n;takım çantası Instrumententasche f;takım (elbise) Anzug m;takım kutusu Werkzeugkasten m;kelime takımı GR Zusammensetzung f;korkak takımından değilim fig ich bin kein Angsthase -
2 takım
takım skarşı \takım die gegnerische Mannschaft2) ( kahve, çay \takımı) Service nt; (çatal bıçak \takımı) Besteck nt; (yemek odası \takımı) Einrichtung f; (koltuk \takımı) Garnitur f; (satranç \takımı) Spiel nt4) (alet \takımı) Satz m; (kromozom \takımı) Satz m\takım halinde çalışmak im Team arbeiten10) (\takım giysi) Anzug mkırk boru \takımlı bir org eine Orgel mit vierzig Registern -
3 takım taklavat
\takım taklavatıyla mit allem, was drum und dran hängt -
4 takım çalışması
Teamwork nt -
5 takım erki
( oligarşi) Oligarchie f -
6 takım formasyonu
sport Mannschaftsaufstellung f -
7 takım giysi
Anzug m -
8 takım kaptanı
sport Mannschaftskapitän m -
9 takım oyunu
sport Mannschaftsspiel nt -
10 takım sporu
sport Mannschaftssport m -
11 alt takım
-
12 erkek takım giysisi
Herrenanzug m -
13 karşı takım
sport Gegenmannschaft f -
14 millî takım
sport Nationalmannschaft f -
15 seçme takım
sport Auswahlmannschaft f -
16 millî
millî [-iː] national; Volks-;millî bayram Nationalfeiertag m;millî gelir Nationaleinkommen n;millî olmak in die Nationalmannschaft ausgewählt werden;millî park Nationalpark m;Millî savunma bakanı Verteidigungsminister m;millî takım Nationalmannschaft f -
17 akarlar
-
18 eş ayaklılar
-
19 gol
\gol atmak/yemek Tore schießen/kassierentakım ilk yarıda üç \gol attı die Mannschaft hat in der ersten Halbzeit drei Tore geschossen -
20 karşı
I s1) Gegenüber nt\karşıdaki ev das Haus gegenüber\karşımda mir gegenüber, vor mirbirinin \karşısında âciz olmak jdm gegenüber machtlos sein\karşıya geçmek hinübergehenkamera \karşısında vor der Kamera2) bu olayların \karşısında vor dem Hintergrund dieser Ereignisse; ( olaylara bakıldığı zaman) angesichts dieser EreignisseII adj gegnerisch\karşı takım die gegnerische Mannschaft\karşı takımın bir oyuncusu ein Spieler der gegnerischen Mannschaftbir şeye \karşı olmak gegen etw seinben buna \karşıyım ich bin dagegenkim bundan yana, kim buna \karşı? wer ist dafür und wer dagegen?her ihtimale \karşı für alle Fälleİngilizcesi kötü, buna \karşı matematiği iyi in Englisch ist er schlecht, dafür ist er gut in Mathematik
- 1
- 2
См. также в других словарях:
takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım takım — zf. Küçük topluluklar durumunda Kadın, kız, ihtiyar takım takım geliyorlar. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım taklavat — is. 1) Hepsi, hep birlikte Pencerelerin arkasında silme yıldız bir temmuz gecesi, takım taklavatıyla, görkemli bir donanma şenliği gibi kuruluyor. A. İlhan 2) Araç gereçler, parçalarıyla birlikte takım İşe giderken takım taklavat dolu valizimizi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım oyunu — is., sp. 1) Basketbol, voleybol gibi takım hâlinde yapılan oyun 2) mec. Paylaşılarak ve ortaklaşa yapılan iş … Çağatay Osmanlı Sözlük
takim — is., esk., Ar. taˁḳīm 1) Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma 2) Mikrobundan arıtma … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım erki — is., top. b. Oligarşi … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım tutmak — spor takımlarından birini desteklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt takım — is. 1) Bir takım içinde kurulan ikinci derecedeki takım 2) İniş takımları … Çağatay Osmanlı Sözlük
Milli takim — Équipe de Turquie de football Équipe de Turquie … Wikipédia en Français
asım takım — is., hlk. Kadınların takındıkları süs eşyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
millî takım — is., sp. Uluslararası yarışmalarda bir ülkeyi temsil etmek için bir araya gelmiş sporcular grubu … Çağatay Osmanlı Sözlük